Esin Gençel-Mine Kasman ilk kitabı Yaşamın Özüne Dokunmak-Miniş'in Günlüğü'nden ile çocukluk hayalini gerçekleştiriyor. Çocukluğundan beri yazma merakı olan Kasman, günlüğünden yola çıkarak hayat deneyimini, anılarını, hissettiklerini okuyucuyla paylaşıyor. Mine Kasman'ın en büyük destekçisi ise kızı Derin.

Yazmak çocukluk hayalimdi

Kitap yazmanın çocukluk hayali olduğunu söyleyen Kasman, "Çok küçük yaştan beri yaşadıklarımı, hissettiklerimi, deneyimlediklerimi hep yazıya aktarıyordum. Kitabımda da değindiğim gibi yazmak, yazdıklarımı bir kitapta toplamak benim çocukluk hayalimdi. Şu an eski günlüklerime bakıyorum ve en büyük hayalimin bu olduğunu görüyorum" dedi.

Yazmayı hiç bırakmadım

İzmir doğumlu Mine Kasman, şu an özel bir firmada çalışsa da yazmayı hiç bırakmamış. Lise öğrenimini Özel Tevfik Fikret Lisesi'nde tamamlayan Kasman, iş hayatına atılmasıyla kitap yazma hayalinin hep bir köşede durduğunu belirtiyor. Kasman, yazılarını kitaba dönüştürme serüvenini ise şu şekilde anlatıyor: "Liseden sonra Boğaziçi Üniversitesi'ne gittim. Brüksel'de AB üzerine master yaptım. Daha sonda da İstanbul'da iş hayatına başladım. Fakat çocukluk hayalimde bir köşe de duruyordu. Çünkü yazmayı hiç bırakmadım. Geçtiğimiz yıl, kitap yazma hayalimi gerçekleştirmeye karar verdim. Bu şekilde yayın evi aramaya başladım. Bazı teşebbüslerimde olumsuz yanıtta aldım ama onlar beni bir yerde daha da teşvik etti. Ben 'bu kitabı yazacağım raflarda yerini alacak' dedim. Bu çerçevede geçtiğimiz yıl mayıs ayında Yitik Ülkeler Yayınevi'nden Kadir Aydemir kitabımı basmaya karar verdi. Yaşamın Özüne Dokunmak-Miniş'in Günlüğü'nden olarak kitabı yazdık. Bu seferde kitabın tanıtım serüveni başladı. Geçtiğimiz hafta sonu İzmir Kitap Fuarı'ndaydık. İzmir'in benim için çok ayrı bir anlamı ve önemi var. Doğduğum, büyüdüğüm yere elimde hayallerimde ki kitapla gelmek çok güzel. İki gün İzmirliler ile bir araya geldik. Bunun benim için anlamı çok büyük."

Kitaptaki en büyük zenginlik

Kızı Derin'in de kitabına büyük katkısı olduğunu söyleyen Kasman, "Gerek yayıncım Kadir Aydemir, gerekse editörüm Vildan Bizer yazılarımı, yazdığım şekilde yayınlanmasına büyük özen gösterdiler. Ayrıca kitabı zenginleştirdiler. Özellikle Vildan Hanım Kızım Derin ve senim fotoğraflarımızı çekip kitapta kullandı, Derin'in cümlelerini, el yazısıyla kitaba aktardı. Benim özellikle istediğim hayatta deneyimlediklerimin kitapta yer almasıydı. Kitabım, yer yer bir öykü içinde, yer yer bir şiirle, yer yer de düz yazı ile okurla sohbet edercesine yazıldı. Bu nedenle çok içime sinen bir kitap oldu. Kızımın da geniş dünyasını kitaba katmasını düşünememiştim ama bunlar kitaba büyük zenginlik kattı" diye konuştu.

Hayattaki en büyük deneyiminin annesi Zeynep Kasman ile yaşadığı deneyim olduğunu söyleyen Kasman, "Annem, ben 12 yaşındayken kanser oldu ve o dönem doktorlar ümit görmediler. Bir tek Ankara'da çok başarılı bir doktorumuz annemi ameliyat etti. Ve annem 6 yıl hayatta kalmaya başardı. Annem kendini olduğu gibi ifade eden, kendini yaşayan bir insandı. Böyle bir modelle büyümek bana o kapıyı açtı. Ben hep kendime sahip çıktım bunu yaparken etrafıma duyarlı ve saygılı bir şekilde, kimseyi rahatsız etmeden mücadele ettim. Babam Zeki Kasman ise son dakikasına kadar şiirini okuyarak, hayattan zevk alarak o zor kanser hastalığına rağmen inanarak, hayattan geleni kabul ederek ve mutluluktan vazgeçmeyerek yaşadı. Bu iki model hayatta ki en büyük şansım oldu" dedi.

Kitabında 'kendimizi mi yaşıyoruz, bizden 'olmamız' bekleneni mi?' sorusunu okuyucuya soran Kasman, bu soruya şu cevabı veriyor: "Benim kitap yazmaktaki en büyük inancım, hepimiz çok değerliyiz. Hepimiz bambaşka güzel bir dünyayız. Başkalarına da saygılı, duyarlı kendimizi yaşadığımız da kendimize ve dünyamıza çok olumlu katkımız oluyor. O nedenle kendiniz olun diyorum." Yazmaya devam edeceğini sözlerine ekleyen Kasman, yeni kitapların geleceğini, ikinci kitabını ise annesi ve babasına ithaf edeceğini söyledi.