Ağrı'daki verimli yaylalarda çadırlarını kurarak konaklayan göçer kadınlar, eşlerinin yüksek rakımlı dağlarda otlattığı koyunlardan sağılan sütü getirmek için her gün eşek sırtında vadiler ve sarp kayalıklardaki yolları aşıyor.

İlkbaharda havaların ısınmasıyla Bitlis'in Tatvan ilçesinden 6 bine yakın küçükbaş hayvanla yaylalara gelen göçer aileler, elektrikten, teknolojiden ve sosyal hayattan uzak bir yaşam sürerek zorluklarla mücadele ediyor.

Sabahın ilk ışıklarıyla uyanıp günlük işlerini yapan göçer kadınlar, ardından hazırlıklarını yapıp koyun sürülerinin bulunduğu dağlık alanlara ulaşabilmek için eşeklerle zorlu bir yolculuğa koyuluyor.
Bazen yürüyen, zaman zaman da eşek sırtında çocuklarıyla zorlu yolculuk yapan kadınlar, kavurucu sıcakta dere ve vadileri aşarak binlerce koyunun otladığı yüksek rakımlı dağlara ulaşıyor.
Göçer kadınlar, eşlerinin sağdığı sütleri bidon ve kovalara doldurup eşeklerin sırtına yükleyerek, tekrar çadırlarını kurdukları bölgeye iniyor.

2 aydır yayladayız

Bin bir zahmetle getirdikleri sütleri tencerelere doldurup odun ateşinde pişiren emekçi kadınlar, ardından satmak ve kışın tüketmek için peynir ile tereyağı gibi süt ürünleri yapıyor. Kadınlardan Naciye Yeçik, ilk defa Ağrı tarafına yaylaya geldiklerini ve bu yıl etkili olan yağmur nedeniyle hayatlarının daha da zorlaştığını söyledi. Her gün dereyi geçerken ayakkabı ve çoraplarını çıkarıp o şekilde zorlu yolculuklarına devam ettiklerini anlatan Yeçik, şöyle konuştu:

Yaklaşık 2 aydır yayladayız. Bu sene çok yağmur yağdı ve berivanlar (süt sağan kadın) yağmur altında koyunların yanına gidip geliyordu. Buraya 5 aile geldik. Kiminin 500, kiminin de 1000 koyunu var. Günlerimiz güzel geçiyor. Berivanlar eşeklerle dağlara gidiyor. Zorlu şartlar altında zaman zaman yağmur ve fırtınada koyunların yanına gidiyorlar. Bizde kadınlar koyunların başını tutar, erkekler de sağar. Berivanlar getirdikleri sütlerle peynir yapıyor."

Nazelin Özer de yaylada hayatın çok zor olduğunu belirterek, "Berivanlar ilkbaharda koyunların bulunduğu dağlara 3 saatte ancak gidip geliyordu. Şimdi bir saate gidiyorlar. Kendimi bildim bileli hayatım yaylalarda göçer olarak geçti." diye konuştu.