Kültürpark, halkın deyişiyle Fuar, kentimizin hafızasına sahip en önemli yerlerinden biridir. Adnan Menderes havaalanından uçakla İzmir istikametine havalandığınızda, şehrin ortasında altınızda beton yığınları arasında kalan en geniş ve tek yeşil alan, adeta bir vaha gözünüze çarpar. Çocukluğumdaki anılarla burası bir kültür abidesidir. Sadece Lunaparkı, hayvanat bahçesi, mini golfu, yeşil alanları ile değil, her yıl 20 Ağustosta  başlayan Fuar etkinlikleri ile pavyonlarında teknolojik gelişmeleri, ülkeleri izlediğimiz ansiklopedi gibi bir yerdi. Göl gazinosu, Ada gazinosu, Mogambo, Kübana gece kulüpleri sadece İzmir'i değil çevre illeri de hem eğlence hem müziğe doyururdu. Manolya bahçesi sanat güneşimiz Zeki Müren ile özdeşleşmişti. Çamlık Senar, Açık hava tiyatrosunda İstanbul ve Ankara'nın tiyatro sanatçılarını bu dönemde İzmir'e doldururdu. Kimler geldi, kimler geçti. Fuar zamanla sönükleşti, gazinolar kapandı, Fuar alanı Gaziemir taraflarına taşındı. Kültürpark, bir kent parkı gibi kaldı. Ama başına gelmeyen de kalmadı.

***

"9 Eylül 1922 de İzmir düşman işgalinden kurtuldu, 12 Eylül 1922 günü başlayan büyük yangın Basmane'den Kordona kadar, şehrin üçte birini yaktı kavurdu. 10 yıl orası "yangın yeri" olarak kaldı. Bundan sonrasını İzmir'in bilgesi, hafızası Sancar Maruflu'dan dinleyelim: "1931 yılında Behçet Salih (Uz) İzmir belediye başkanlığına seçiliyor. İzmir'i yeniden imar etmeye girişiyor. Atatürk'ün en çok sevdiği heykeli Mareşal üniformalı heykeli. 1929 da yapımına İtalyan sanatçı Pietro Canonico tarafından İtalya'da yapılmış, ama yarım kalmış... Kalan borçları ödüyor Behçet Uz belediye başkanı olunca; sanatçıyı tekrar çağırarak eksik kalan heykeli tamamlatıyor.

Behçet Salih 27 Temmuz 1932 tarihinde yapılacak heykelin açılışına Atatürk'ü davet etmek üzere Florya'ya gider.  4,5 saat görüşürler. Atatürk o sırada Cumhuriyetin 10 yıl hazırlıklarını yapıyor. "Bak Behçet Salih, İzmir'deki o yangın yerini temizlenmeden, halkın istifade edeceği yer haline getirmezsen, ben İzmir'e gelmem diyor". Behçet Salih "Efendim arada sigorta şirketleri var, davalar devam ediyor..." deyince Atatürk "Biz yedi düvele karşı bir kurtuluş savaşı yaptık ve kazandık, bunun yolları vardır, git hallet" diyor. "Başla, bitir gelip göreceğim" . Atatürk daha sonra  "Behçet Salih, spora önem veriyoruz. Yeni yapılacak parkta Tenis sahası, Binicilik kulübü, golf sahası, yürüyüş alanları yap" diyor.

***

27 Temmuz 1932 de Gazi Meydanında (daha sonra Cumhuriyet meydanı oluyor) Gazi heykeli görkemli bir törenle açılıyor, devletin üst düzeyi, İsmet İnönü vb. geliyor. Heykel açılışından sonra Behçet bey hemen Atatürk'ün isteğini yerine getirmek için faaliyete girişiyor, Ekibini kuruyor. Ekipte İtfaiye şefi Uzun İbrahim (Güray), Bayburtlu Niyazi (Ersoy), Sancar Maruflu'nun Ziraat mühendisi babası, Halikarnas Balıkçısı ve birçok uzman var. (Kültürparkın ağaçlarının pek çoğu Halikarnas Balıkçısının getirdiği ağaçlardır).  13 Eylül 1922 de başlayıp dört gün süren Basmane'den başlayan İzmir yangınında 3 milyon metrekare alan yanmış ve müthiş bir enkaz kalmıştı. Fransızların 10 yılda kaldıramazsınız dediği enkaz Bayburtlu Niyazi'nin 1300 adamı ve at arabaları ile 10 ay gibi bir sürede temizlendi. Bunun 420.000 m2 lik bölümünde Moskova'daki Gorki parkı örnek alınarak ve daha da geliştirilerek park yapılıyor. Etrafında da 1. 2. 3. Kültür mahalleleri kuruluyor. Günümüzdeki Kahramanlar, Mimar Sinan ve Kültür mahalleleri.

Behçet bey ilk önce Kültürparkı Atatürk Halk parkı olarak düşünüyor. Atatürk bu isme karşı çıkarak "her yerde Atatürk parkı açılıyor, Behçet bey hep savunduğumuz değer Kültür, buranın adı Kültürparkı olsun diyor" . İzmir Kültürpark Behçet Uz öncülüğünde 1 Ocak 1936 yılında kurulmuştur. Kültürpark'ın kurulmasındaki amaç; Atatürk'ün isteği doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti'nin diğer devletlerle olan ekonomik bağlantısını sağlamaktı.

Kültürpark bittikten sonra Atatürk Behçet Bey'e " Bak Behçet Salih burada bazı eksiklikler gördüm, bir tenis kulübü kur demiştim, Tenis Muasır bir spordur, Kültürparkta olmalıdır" Kültürpark bir cumhuriyet eserdir ve Tenis kulübü de Atatürk'ün muasır medeniyet simgesi olarak vasiyetidir.

***

Konuyu niye gündeme getirdim? Kent hafızası, koruma alanı olan bu önemli yerde, yıkılması gereken ruhsatsız yapılar, barakalar yerine; oranın tarihi ile özdeş Golf restoran, Göl ve Ada gazinoları geçenlerde greyderler ile yerle yeksan edildi. Detayları basından okumuşsunuzdur. Sayın Sancar Maruflu'nun ve kamuoyunun haklı isyanı, nihayet duyuldu da kıyım durdu. Sayın BŞBB Tunç Soyer'in haberi yokmuş (!).  Sevgili okuyucularım, geçmişte eski adıyla belediye başkanı, "şehr-emin" dir. Bu şehir size "emanet" edildi Sayın Tunç Soyer...