Bir süredir gündemimde idi ama bir türlü paylaşamadım. Dijitalleşme, ürünlerinde ve üretim süreçlerinde değer yaratmak isteyen sanayi firmalarının gündemindeki en önemli konulardan birisi konumundadır.
İmalat sanayinde yer alan firmaların, üretim modellerinden yönetim kültürüne, müşteri ilişkilerinden tedarik zincirine kadar tüm uygulamalarını dijitalleşme sürecine uygun şekilde gözden geçirmeleri gerekmektedir.
Bazı başlıkları sıralayayım:
Dijitalleşme ve Endüstri 4.0 Giriş, Dijital Strateji ve Dijitalleşmenin Ekonomisi, Dijital Pazarlama ve Marka Yönetimi, Büyük Veri, Nesnelerin İnterneti, Bulut Bilişim Sistemleri, Artırılmış Gerçeklik ve Sanal Gerçeklik,
Robotik Süreç Otomasyonu, Yapay Zekâ, İş Süreçleri Uygulamaları, Siber Güvenlik, Eklemeli Üretim gibi...
Ama nedense İzmir'de bu konuya da önem veren yok...
Yetkililer sadece konuşmayı biliyor...
Ya da fırsatlardan yararlanarak değerlendirmeyi...
Yandaş bir dernek var...
Reis'in tüm genel kurullarına ve önemli sayılan toplantılarına gittiği MÜSİAD...
Önceki yıllarda, niyetli olduğum zamanlarda iftar toplantılarına da, diğer toplantılarına da giderdim...
Ama sürekli olarak 'nalıncının keseri gibi' kendilerine yonttuklarını ve Reis'in her söylemini, neredeyse konuşmasından hemen sonra 'parlatarak' değerlendirdiklerini görünce sadece sıradan takipçileri oldum.
Küçük bir örnek vereyim:
İzmir ve Ege'de değil, Binali Yıldırım'ın memleketi Erzincan'da mı, yoksa bir başka ilde mi ne, MÜSİAD yöneticileri Bayram öncesinde bir bakkala girmişler, borçluların listesini istemişler ve içlerinden seçtiklerinin borçlarını sildirip dernek olarak ödemişler...
Bir de poz vermişler...
Bunlar Binali Yıldırım'dan ya da Reis'den ders almamışlar...
Aynı sıralarda, Binali Yıldırım'ın önünü kesen bir dernek yöneticisine yaptığı bağış sorulduğunda, 'İyilik, yardım gizlidir' yanıtını verdi.
Ama yandaşları kameralara poz veriyor...
Üstelik söylediklerine göre, 'seçim' yapıyorlar...
Papatya falı gibi bir şey mi?
Bakın İstanbul'da bir hayırsever, kenar mahallelerden birinde bir bakkala bunlardan önce girdi...
'Kimlerin ne kadar borcu var?' dedikten sonra, isim sormadan ve ismini vermeden, 10 bin lira tutan tüm borçları sildirdi, ödemesini yapıp, 'eyvallah' diyerek gitti...
Yardım, iyilik böyle olur...

İstanbul'dan sonra

İstanbul'un iki yıldır hemen her konuda İzmir'i taklit ettiğini örnekleriyle anlatıyoruz...
Bunlardan biri de, 'kiralık bisiklet'ler...
Ama nedense bisiklet yolları yeterli değil, en fazla iki yüz metre gidiyor, sonra otoyolla tehlike içinde sürmeye, daha doğrusu sürmeye çalışıyorsunuz... Şimdi Ankaralı okuyucularımız da bizden bu konuda destek bekliyor..
Geçenlerde, Dünya Bisiklet Günü'nde Ankaralıların bisikletli ulaşıma kavuşmak için sürdürdüğü bu kampanyayı destekleyerek, bizim de yazılarımızla, daha çok kişiye ulaşmak istediklerini belirtiyorlar
Tahmin etmişsinizdir:
Kampanyanın muhatabı: Ankara Büyükşehir Belediyesi ve bizim de seçilmesi için büyük destek verdiğimiz CHP'li Başkan Mansur Yavaş...
Ankara'dan yazan Simay Yiğit özelle şöyle diyor:
'Sadece bu sene hava kirliliği nedeniyle İstanbul'da 5851, Ankara'da 2139 kişi hayatını kaybetti.
Ankara'daki toplu taşıma İzmir'de, ya da başka kentlerde olduğu kadar iyi olmadığı için Ankaralıların yollarda bisiklet sürmek hakkıdır!
Eskişehir Yolu, Çankaya, Bilkent, Çayyolu, Dikmen, Batıkent, Polatlı gibi yerlerde bisiklet şeridi yapılmalı!
Böylece hem karbondioksit salınımımızı azaltma şansımız olacak, hem de kendi sağlığımız için daha fazla egzersiz yapmış olacağız!

Geleceğimiz için her yerde!

Çocuklarımız için harekete geçelim!
Çocuklarımız için pedal çevirelim! Bunu daha kolay hale getirelim! Sadece bir bisiklet şeridi ve bisiklet trafik lambası çok şey değiştirebilir! Bunu kültürümüzün bir parçası haline getirelim!
Çocuklarımıza zehirli bir şehir bırakmayalım, onlar büyüdüğünde daha temiz bir hava soluma hakkına SAHİPTİR!
Onlara bu hakkı verelim.'

DİP EKSPRES

Ar-Ge Merkezi yatırımı

Ulusal düzeyde satış yapan büyük firmalar arasında yüzde yüz Türk sermayeli tek şirket olan Pınar Su ve İçecek San. ve Ticaret A.Ş, yeni Ar-Ge merkezinin açılışını Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Feyhan Yaşar gerçekleştirdi. Kalite ve lezzetin yanı sıra sağlık, spor gibi en son trendleri yeni ürünleri ile takip ettiklerini belirten Pınar Su ve İçecek Genel Müdürü Hüseyin Karamehmetoğlu, yeni Ar-Ge Merkezinin içecek şirketi olma vizyonlarını başarıyla sürdürecek önemli bir yatırım olduğunu ifade etti.
İzmir'de açılışı gerçekleşen yeni Ar-Ge merkezinin gerek iyi eğitimli gençlerin istihdamı gerekse de Pınar Su ve İçecek San. ve Ticaret A.Ş' nin yenilikçi vizyonu için büyük önem taşıdığı belirtildi.

Dyostop, 'rutubete dur' diyor

DYO'nun iç cephede her türlü nemli yüzeye rahatlıkla uygulanabilen ürünü Dyostop, rutubeti bloke ediyor.
Dyostop; başta yazlık, depo, bodrum katları olmak üzere tünel, mahzen ve kilerler için vazgeçilmez bir ürün.
Türkiye'de boyanın öncü şirketi DYO, mekânlarda her türlü soruna özel çözümler üretiyor.
DYO'nun duvardan gelen nemi ve rutubeti bloke eden ürünü Dyostop; iç cephede her türlü nemli yüzey üzerine uygulanabiliyor.
Dyostop nem ve rutubete karşı gösterdiği üstün performans ile yazlıklardan depo ve bodrum katlarına, tünel ve mahzenden kilere kadar birçok alanda ilk tercih edilen ürün olma özelliğine sahip.