Ülkemizin siyaset dünyası; AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanımız R.T. Erdoğan aracılığı ile yeni sayılabilecek bir deyim daha kazandı.

Şu "Topal Ördek/Lame Duck" deyiminden söz edeceğim. Benim bildiğim kadarıyla; ABD cumhurbaşkanlığı seçimleri genel olarak kasım aylarında yapılır, sonuçlanır. Ancak; ne diyeyim, ne bileyim Amerikalı bunlar (!) huyları ve kuralları bizlere hiç benzemez. Nitekim; oralarda başkan Kasım ayında seçilir ama yeni başkan hemen Beyaz Saray'ına taşınıp işe başlayamaz. Üstelik bilmiyorum orada da mazbata uygulaması var mıdır?

Ama olsa bile yani mazbatasını aldıktan sonra bile hemen işe başlayamaz. Eski başkan üç ay süre ile görevdedir. Resmen başkandır, Beyaz Saray'ı kullanmayı sürdürür artık çok ayrıntılı bilmiyorum ama bazı yetkileri kısıtlıdır. ABD başkanlığının o geniş yetkilerini kullanamaz.

Ocak ayı sonunda Beyaz Saray'da devir-teslim töreni yapılır. Yeni başkan yemin ederek görevine başlar. İşte bu üç aylık süre sırasında Amerikalılar eski başkanlarına "Topal Ördek/Lame Duck" demektedirler.

Aslında; tanım, benim söylediğim gibidir ama zaman zaman siyasi literatürde başkanın partisinin senatoda/temsilciler meclisinde çoğunluğunun bulunmaması durumunda da "Topal Ördek" tanımı kullanılabilmekteymiş.  

Doğrusu ben de bilmiyordum. Hatırlanacağı üzere, geçtiğimiz günlerde AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'daki yerel seçim sonuçlarıyla ilgili olarak, "Çoğunluk bizde. Şu anda hâlâ her şey devam ediyor. Bunlar neye dönmüş biliyor musun, bunlar topal ördek" ifadelerini kullandı.

Resmi olmayan sonuçlara göre İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı kazanan Ekrem İmamoğlu da Erdoğan'ın "Topal Ördek" benzetmesine "kastedilen meclisteki bir üstünlük ise biz onu aşarız" diyerek cevap verdi.

***

Şimdi; bizler "Topal Ördek" kavramını dar anlamda kullanırsak belki yanlış noktalara da gidebiliriz. Dolayısıyla bu kavrama geniş bir anlam vererek kullanmamız günümüz Türkiye'sine daha uygun düşecektir.

Bu kavramı genişleterek kullanmamızın nedenine gelince; yanıt bellidir ve kolayca bulunabilir. Bakınız; İstanbul'u bir kenara bırakın Ankara'da seçimi Millet İttifakı adayı Sn. Mansur Yavaş'ın seçimi kazandığı hem de açık farkla kazandığı bellidir.

Ancak; Ankara'da yaşananlar dudak uçuklatan düzeydedir. Şöyle ki; Büyükşehir Belediyesi'nin önemli demirbaşlarının büyük bir bölümünün AKP'li çevre belediyelerine devredildiğine dair bilgiler gündeme gelmiştir. Önemli demirbaş olarak tanımlananların arasında özellikle iş makinalarının bulunmasının, toplumda olumsuz ve şaibeli düşüncelere yol açtığı görülmektedir.

Yalnızca Ankara'da mı oluyor bunlar diye soracak olursanız İstanbul'da olanları yazmaya kalksak sanırım satırlar ötesinde sayfalar bile yetmez olur.

Yani diyeceğim o ki asıl "Topal Ördek" olarak algılanması gereken bu belediyelerde sanki her şey eskisi gibiymiş davranılıp kendince kararlar alınabilmesine ne denilebilir?

Üstelik seçim sonuçlarının ciddi bir nedene bağlı olmaksızın geciktiriliyor olması bu "Topal Ördek" süresini de ister istemez uzatmış olmuyor mu?

İyi düşünülmeli, bu sürenin uzamasının kimlere yararı olacaktır?

Esenlikle kalınız...

1.Not: bu yazı, 08.04 Pazartesi akşamı itibarıyla yazılmıştır.

2. Not: Evvelki haftadaki yazımın başlığı "Tecavüz Kaçınılmazsa..." idi. Son bir haftadaki gelişmeler, o yazımdaki tereddütlerimde ne kadar haklı olduğumu göstermektedir sanırım.