Genellikle köşemde Batı toplumunda yaşananları, gelişmeleri, yenilikleri hatta sorunları ve kötülükleri sizlere aktarmaya çalışıyorum. Çünkü her ne kadar kültürel olarak Türk toplumu ile Batı toplumlarının arasında benzeşme artıyor ise de bazı farklılıklar var.
Batıda aile yapısı sürekli tehdit altında ve yaşlanan toplumlar özellikle yaşlıların sorunlarına çözüm bulmakta zorlanıyorlar.
Türk toplumu bu bakımdan daha güçlü ve şanslı... Aileler küçülse de, kuşaklar birbirinden kopmadı.
Batıda ise aileler çok küçüldü. Çok büyük sayıda, iki hatta tek kişi olarak yaşayan var. Yaşlılar ise tamamen yalnız yaşamaya itiliyor.  
Batı her konuda olduğu gibi insani çözümler yerine teknik çözümler aramakla meşgul.  İnsanın olduğu her yere yapay zekâyı yerleştirmek istiyorlar. Bireyleri ailelerine sahip çıkmaya, annelerini, babalarını, büyük aile bireylerini yalnız bırakmamak için yüreklendirecek, maddi ve manevi teşvikler yaratacak yerde, yaşlıların bakımında nasıl daha çok '?' kullanırız düşüncesindeler.
İşte o soru işareti üzerinde duralım.
Yaşlıların bakımında özel ya da resmi olarak görevli kişiler ya da elemanlar da insan. Özellikle bakımı zor yaşlıların yaşamlarına yardımcı olmaya çalışırken kendileri de psikolojik bunalıma giriyorlar. Bu, bilhassa yaşlı evlerindeki bilişsel zayıflama, demans (bunama) evrelerindekiler ile alzheimerlılara hizmet edenler için daha da geçerli.
İşte bu görevlerden bunalanların arasında University of California, San Diego tarafından yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre bu bakıcılar kendilerine yardım için '?' görevlendirilmesini istiyorlar.

O soru işaretindeki elemanlarda aradıkları nitelikler ve beklentiler şöyle:
*?'lar kendilerine defalarca aynı soruların ardı ardına sorulmasından bunaldıklarında hastaları konudan uzaklaştırıp yönlendirmeliler
*?'lar hastaların alıştıkları objelerle entegre olmalılar. Örneğin hasta en çok TV seyrediyorsa mesajları o kanaldan vermeliler.
*?'lar hastaların zayıflayan bilinç temposuna ayak uydurmalı ve değişken durumlarına her an uyum sağlamalılar.
*?'lar hastaların güvendiği insanlara (doktor, arkadaş, kardeş, anne-baba) benzemeye çalışmalılar. Özellikle yüz şeklinin,  konuşma tarzının ve sesin bu konuda çok önemli olduğu belirtiliyor.
Kim yapabilir bunları? Kimler bu '?'lar?
Maalesef yapay zekâ donanımlı robotlar.
Ve yine maalesef her ne kadar bakıcılar 'Onlar sadece yardımcı...' diyorlarsa da, robotlar bu ilişkilerde ÖNCELİĞİ ALMAYA BAŞLADI BİLE...
Sizi seven, okşayan, büyüten, hasta olduğunuzda bakan, okutan, kötü gününüzde yanınızda olan, sizinle gülen sizinle ağlayan annenize babanıza robot baksın ister misiniz?
Cevabınızın 'Hayır' olmasını umut ediyor ve diliyorum...
Lütfen Batıya benzemeyelim bu konuda...
İnsanlığımızı da robotlara kaybetmeyelim...