Bilinen en eski gazete Acta Diurna (Günlük Kayıtlar) Jül Sezar'ın isteği ile başlatıldı. Actuarii denilen muhabirler, Roma lejyonlarının savaşlarından, doğum, ölüm ve evliliklere, Senato'nun kararlarından, Forum'daki konuşmalara kadar az öz bilgileri, dev panolara yazıp, çeşitli meydanlara koydular. Bağırarak da okudular günlükleri.

Acta Diurna, Sezar'ın lejyonerlerinin Galyalılara uyguladıkları vahşeti, Britanyalıları boyun eğdirme yöntemlerini, MÖ 49'da, 2000 yıl sonra bile dönüşü olmayan ırmak diye söz edilen Rubicon'dan geçişini, genç Cato ve Cicero nun Senato'daki heyecanlandırıcı konuşmalarını, 15 Mart MÖ 44'de 'Et tu Brute?' (sen de mi Brütüs) sahnesini yazmış mıydı? Bilmiyorum...

Böylece doğdu gazeteler ve gazetecilik. Tıngır mıngır yürürken, 1447'de Guttenberg'in matbaası ile birlikte gazetecilik hızlandı. 1556'da Venedik'teki Notizie Scritte (Yazılı Duyurular) bedava gazeteciliği bitirdi.  Her nüsha için birer 'gazetta' (küçük bir madeni para) istiyordu okuyucularından. İşte 'gazete' kelimesi de böyle doğdu.  

17 inci yüzyıl gazetelerin yüzyılı oldu. Kimilerinin kökü öyle sağlamdı ki, 1645 yılında kurulan İsveç gazetesi Post-och Inrikes Tidningar, 2011 yılında bile dimdik hayatta.

Hepimizin okuduğu Robinson Crusoe'nun yazarı Danie Defoe 1704 yılında Review'da yazdığı Avrupa haberleri ile bugünkü anlamıyla ilk çağdaş gazeteci sayılıyor.

Yaşayan en eski gazeteler listesinde iki şey dikkat çekiyor. Birincisi yerel gazetelerin çoğunlukta olduğu ve bunların ulusallardan daha kalıcı olduğu. Bunun sebebi yerel gazetelere okuyucu bağlılık niteliğinin ulusallardan daha yüksek oluşu
İkincisi ise listede tek Türk gazetesi olmayışı. Sebepleri malum...  Matbaa geç geldi, Osmanlı'nın son döneminde sansürden, baskıdan pek gazetecilik yapılamadı, Cumhuriyet döneminde ise alfabe de değiştiğinden, okuyucu sayısı uzun süre pinekledi ve nihayet çok partili dönemlerin iktidarları muhalif gazeteleri boğmak için her şeyi yaptılar.

Türkçe ilk gazete 1828'de Mısır da yayınlandı: Vekayi Mısriye. 1831'de yayımlanan Takvim-i Vekayi ise içeride ilk Türkçe gazete.  Bugünlere gelen ne Takvim-i Vekayi var, ne Cedide-i Havadis (1840) ne de Tercüman-ı Ahval (1860). Abdülhamit sansür ve baskısıyla meşrutiyete kadar duraklama var.  Meşrutiyet'te sayı patlıyor ama kalıcı gazete yine yok. Tek kalıcı gazetemiz Cumhuriyet (1924), onu da öldürmek için her dönem, her iktidar (bugünküler dahil) uğraşıyor. Yeni Asır olmasa (1895-1924 Selanik, 1924-2011 İzmir),  'yerel gazete çok yaşamaz Türkiye'de' diyeceğiz, neredeyse.

İşte böyle, eski ve uzun bir hikayenin içinde yeni ve genç bir öykü bizimki.
'Bravo bize' diyecek yaşa gelmedik. 1986'da Yeni Asır'dan gazeteci arkadaşlarımı İngiliz gazetelerini ziyarete götürmüştüm. Yorkshire Post gazetesi küçük bir kentte (Leeds) ama ulusal boyutta bir gazeteydi. Yönetim Kurulu Başkanı ile yemek yedik. Kendisine, 'Biz de neredeyse 100 yaşına yaklaştık' dediğimde, 'Demek o kadar gençsiniz, bizim kuruluşumuz 1754...' diyerek yarım gözlüklerinin üzerinden boyumuzu posumuzu ölçtü, yerimizi tayin etti.

Olmaz ya, aynı başkanla yeniden karşılaşsak, bana Haber Ekspres kaç yaşında derse, vallahi yalan söyleyeceğim. 11 de denmez ki!  111 diyeceğim... 'Bu kadar köklü gazetelerin arasında yüzyılın lafı mı olur ama' diye de ekleyeceğim baştan savunmamı yaparak?
Kim bilir, belki de Allah söyletmiştir.
Siz okursanız, desteklerseniz; gazete toplumsal katkısı ile küçük bile olsa bir fark yaratırsa; iktidarlar ezmez, reklam verenler sadece Bizans gazetelerine reklam vermekten vazgeçerse... Neden olmasın?
Bugün 1(?)11 yaşımıza basmanın sevinci içindeyim Gaius Julius  Sezar. Bütün 'actuarii'lerimiz ve çalışanlarımızla birlikte Acta Diurna'nın açtığı yol için (çok dikenli de olsa) teşekkür ederiz. Bizim Türkiye'de, gazeteler ve gazeteciler için yollar, senin lejyonlarının ve Praetorian Muhafızları'nın geçtiği yollar kadar taşlı, dağlar sarp, ırmaklar soğuk ve derin, zindanlar karanlık ve diktatör, siz Sezar'lar kadar acımasız... ve de Brütüsler çoğunlukta. ( Et tu ...?)
Venedik'te 450 yıl önce, Notizie Schritte'nin okuyucuları gibi, madeni 'gazetta'cıklarınızla alıp okuyacağınız Haber Ekspres, sizi ve bizi 'düş ortağı' yapar...
Başka bir yıl dönümünde, yazımı Fırıncı Aydın diye bitirmiştim, kuruluştaki 'ekmeğimizi paylaşacağız' sloganına uygun diye. Beğenmeyenler oldu...
O zaman Actuarri di Acta Diurna Haber Ekspres diye bitirsem...
111'de torunlarınızla buluşmak üzere...
Teşekkürler düş ortaklarım...
Grazie  Gaius Julius Sezar...

Haber Ekspres Yönetim Kurulu Başkanı Aydın BİLGİN