Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfının, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonunun desteğiyle, Kadir Has Üniversitesinde düzenlediği "2010'lu Yıllarda Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele" Konferansına katılan Akşit, Türkiye'de kadın hakları alanında gerçekleştirilen son reformlarla önemli bir mesafe katedildiğini söyledi.

Özellikle aile, topluluk ve ulusal düzeyde karar alma süreçlerine kadınların katılımında önemli adımlar atıldığını aktaran Akşit, bu ilerlemelerin insani, sosyal ve ekonomik gelişme göstergelerine yansımaya başladığını vurguladı.

"Çok yaygın olan bir insan hakları ihlalidir"

Kadın hakları ve fırsat eşitliğinin tanınmasının, sadece kadının kendini özgürce ifade etmesine değil, aynı zamanda toplumun gelişmesine katkı sağladığını belirten Akşit, şunları söyledi:

"Yaşamın her döneminde kadın, erkeğe göre birey olabilme uğraşında büyük sorunlar yaşamaktadır. Bu sorunların başında ise şiddet olgusu gelmektedir. Kadına yönelik aile içi şiddet, tüm dünyada çok yaygın olan bir insan hakları ihlalidir. Dünyanın her yerinde ırk, din ve etnik durum ayırmadan her toplumda farklı biçimlerde yüzünü gösteren kadına yönelik aile içi şiddet sadece Türkiye'de değil, gelişmiş ve gelişmekte olan bütün ülkelerde görülen önemli, ortak toplumsal bir sorundur. Pek çok kültürde kadınların bedenlerine çeşitli şekillerde müdahale edilmektedir. Kadınlar düzenli olarak şiddete hem toplumsal hem aile düzeyinde maruz kalmaktadır. Çünkü pek çok durumda yasalar önünde, eğitim, istihdam olanakları, toplumsal hareketlilik, toprak, mülkiyet, barınma, yiyecek ve çocuklarının hayatları üzerinde erkeklerle eşit haklara maalesef sahip değildirler."

Güldal Akşit, şiddet yaşayan kadınların çoğunun, bu şiddeti kimseyle paylaşamadığını, genel olarak gizli tutulmaya çalışılan bu sorunun, kadınlar ve erkekler arasındaki eşit olmayan ilişkilerden kaynaklandığını savundu.
Kadınların sağlık kuruluşlarından, polis ve diğer destek birimlerinden nadiren yardım istediğini anlatan Akşit, Türkiye'de kadına yönelik şiddet konusunun, 1980'li yılların sonunda güçlenen kadın hareketinin mücadelesiyle gündeme girdiğini dile getirdi.

Her alanda mücadele başlattık

Birçok ülkede yapılan araştırmaların, aile içinde kadına yönelik şiddetin oldukça yaygın olduğunu ortaya koyduğunu belirten Akşit, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kaynaklar, kadına yönelik aile içi şiddetin dünyada sıklığının, yüzde 10 ila yüzde 69, Türkiye'de ise yüzde 25 ile yüzde 30 arasında değiştiğini belirtmektedir. Ülkemizde, yaşamının bir döneminde, şiddete maruz kalan kadınların oranı yüzde 39'dur. Bu oran, kentsel alanda yüzde 38, kırsal alanda ise yüzde 43'tür. Kısaca, yaşamı boyunca her 10 kadından 4'ü fiziksel şiddete maruz kalmaktadır. Gönüllülük ilkesi etrafında birleşen sivil toplum örgütleri, dünyanın hemen her yerinde olduğu gibi, ülkemizde de yaşamsal öneme sahiptir. Ülkemiz, gerek uluslararası taahhütleri, gerekse kadına yönelik şiddetin ülkedeki yaygınlığını dikkate alarak, kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve mağdurların korunması amacıyla her alanda tedbirler alarak topyekun bir mücadele başlatmıştır. Bu alanda kaydedilen gelişmelerin en başında, Türk Medeni Kanunu, Türk Ceza Kanunu, 4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun'da yapılan değişiklikler, Çocuk ve Kadınlara Yönelik Şiddet Hareketleri, Töre ve Namus Cinayetlerinin Önlenmesi için Alınacak Tedbirler konulu Başbakanlık genelgesi gelmektedir."

Akşit, ayrıca uygulamanın geliştirilmesi için Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü tarafından, 2007-2010 yılları arasını kapsayan Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı'nın hazırlandığını kaydetti.

Başkanlığını yaptığı Komisyonun şiddet konusunda duyarsız kalmadığını anlatan Akşit, bu bağlamda, kadına yönelik şiddetin önlenmesinde, mevzuattaki ve uygulamadaki eksikliklerin tespitine ilişkin bir alt komisyon oluşturduklarını bildirdi.

Bugün sona erecek konferansta, katılımcılar tarafından "Kadına yönelik aile içi şiddete karşı mücadele ve kazanımlar", "Danışma merkezi ve sığınak deneyimleri", "Erkek egemenliğini güçlendiren politika ve uygulamalar" başlıklı konular tartışılacak.