İnsanın çocuğu hangi ayda-yaşta ise ve ne gibi süreçlerde zorlanıyorsa, ebeveyn de o konuda daralıyor... Eee, çocuğun en küçük bir sıkıntısı, anne-babanın derdi oluyor! Peki, ne yapacaksınız? İşte, uzmanların ve öğretmenlerin görüşleri. Buyurun, çarpım tablosu meselesine bir de buradan bakın...


Her çocuk farklıdır


Pedagog Zeynep Aydoğmuş, her çocuğun farklı olduğu gerçeğinin altını çizerek anne-babaları uyarıyor.
- Çocuklar ezberlemeyi neden reddediyor olabilir?

İletişimsizlik, hafıza problemi, hiperaktivite bozukluğu, dikkat eksikliği ya da özel öğrenme güçlüğü olabilir. Ancak, ezberi reddetme söz konusu olduğunda en sık karşılaşılan durum, özel öğrenme güçlüğü yaşayan çocuğun bu durumdan sıkılıp yapamayacağını düşünerek tekrar ezberlemeye yanaşmamasından kaynaklanır.

- Özel öğrenme güçlüğü olmayıp her şey normalken ezbere karşı olan çocuklar da var mı?
Bu duruma çok ender rastlanıyor. Bir pedagog olarak bugüne kadar sadece 2 çocukta gördüm. Onlarda da iletişimsizlik ön plandaydı. Ezber konusunda özellikle çarpım tablosu gibi matematiksel ezberlerde 'özel öğrenme güçlüğü'nden söz edebiliriz. Ancak her çocuk farklıdır, bazı çocuk öğrendiğini bir defada hatırlar, bazısının 5-10 kere tekrar etmesi gerekebilir.


Motive ederek hafızasını geliştirin


- Aileler neler yapabilir?

Çok küçük yaşlardan itibaren basitten başlayarak çocuğa tekerlemeler, dörtlükler ve şarkılar öğretilmelidir. Motive ederek hafızasını geliştirmesinde yardımcı olunmalıdır.

- 'Özel öğrenme güçlüğü' nedir?

Zihinsel ya da bedensel engel veya hastalık gibi hiçbir farklı sorunu olmadan okumada, yazmada, matematikte yaşıtlarından iki yıl geride olma durumudur. Yani çocuk, sosyal hayatta gayet zeki, konuşkan ve çabuk kavrayan bir çocuk olabilir ancak belli bir yaşa geldiğinde ezberde sorun yaşıyorsa ve sınıfın çoğunda bu sorundan bahsedilmiyorsa, özel öğrenme güçlüğünden bahsedebiliriz.

- Çocukların çarpım tablosunu ezberlemek istememesinin içinde bulunduğumuz çağ ile bir ilgisi olabilir mi? Günümüz çocukları farklı mı öğrenmeyi istiyor?

Görsel öğrenmeler daha ön planda tabii... İşitsel, anlatımlı öğretmek zor olabiliyor. Ancak bu tür öğrenme güçlükleri, yani işitsel öğrenmede sorun yaşayan çocuklar okul hayatı boyunca sorunlar yaşayabiliyorlar.


Öğretmen neye inanıyorsa o ortaya çıkıyor
Nur Eda Kasap - Uluslararası öğrenci-anne-baba koçu

'Harvard Üniversitesi profesörlerinden Robert Rosenthal, 1969 yılında bir ilkokulda araştırma yapmayı planladığı zaman, psikoloji tarihinde dönüm noktası olacak bir bulguyla karşılaşacağını bilmiyordu. Ders yılı başında uyguladığı zeka testinden sonra, öğretmenlere her sınıfta belirli çocukların üstün zekalı olduğunu söyledi. Bu bilgiyi öğrenciler ve onların aileleriyle paylaşmamalarını da tembih etti. Çocuklar gerçekte normal zeka düzeyinde çocuklar olup araştırma gereği rastgele seçilmişlerdi. Ders yılının sonunda hayret edilecek iki bulgu ortaya çıktı. Birincisi, çocukların başarısı önceki yıllara göre yükselmişti. İkincisi çocuklar ders yılı sonunda uygulanan zeka testinden öncekine kıyasla daha yüksek puan almışlardı. Bu ve diğer araştırma sonuçlarına göre, öğretmenin öğrenciden beklentisi ne yönde ise öğrenci o beklentiyi doğru çıkarıyor! Öğrencilerinin üstün zekalı olduğuna inanan öğretmenler, öğrencilerinin sıradan veya sıra dışı olduğuna inanan öğretmenler de haklı çıkıyor. Öğrenilecek konu hakkında çocuğa atılan ilk çapa öğrenmede etkili, diye düşünüyorum. Davranış modeliyle çocuk farklı bir noktaya taşınabilir. Kendini doğrulayan kehanette olduğu gibi, kolaylıkla öğrenebileceği veya ezberleyebileceğini hisseden çocuk, bunu somut olarak gösterecektir. Ayrıca anne ve babanın verdiği tepkiler de çocuk için önemli. 'Sen tembelsin, öğrenemiyorsun, böyle giderse başarılı olman zor. Arkadaşın gibi çok çalışman gerekir, ezberin zayıf...' gibi çocuğun ilk anda zihnine ekilen telkinler ve kıyaslamalar öğrenme ve ezber konusunda etkili oluyor.'


Yeni öğretme yolları bulun

Prof. Dr. Ümran Tüzün Çocuk ve ergen psikiyatrı

'Ezber sevmeyen çocuklarda aritmatik öğrenme bozukluğu olabiliyor. Aritmatik öğrenme bozukluğu bir tür özel öğrenme bozukluğudur. Bu çocukların bazılarında da hafıza sorunları görebiliriz. Ancak bazı çocuklara matematiği farklı yollarla öğretmekte fayda vardır. Örneğin, geçenlerde izlediğim bir videoda bir dersane öğretmeninin çocuklara oyunla formülleri öğrettiğini görmüştüm. Demek ki bazen bu tür yeni teknikler çocukların öğrenmeleri üzerinde etkili olabiliyor. Özellikle çarpım tablosunu ezberleme sorunları 3. sınıfta karşılaştığımız bir sorun. Zira, o yaştaki bir çocuğun normalde bu konuyu halledebilmesi beklenir.'

Şekiller ve tekerlemelerle öğretiyorum 3. sınıf öğretmeni


'40 kişilik sınıfta 10 çocuk çarpım tablosunda sorun yaşıyor. Onlar da çarpım tablosunu ritmik sayma yöntemiyle buluyor. Rakamlar büyüdükçe çocukların gözü korkuyor. Ezberin çocuklar için faydası var. Elbette çarpım tablosunun mantığını çözmeden ezberlemek olanaksız. Çocuk 2. sınıfta ritmik saymayı çok iyi oturttuysa, çarpım tablosunu daha kolay ezberliyor. Öğrencilerime bu konuda çarpım tablosunu adınız, soyadınız gibi bilmeniz gerekir dedim. Çarpım tablosunu öğretmek için farklı uygulamalar yaptık. Mesela 2'şerli ritmik saymayı anlatırken bu ikilerin çarpım tablosudur dedim. Sonra, çarpmayı öğrenciye bıraktım. Günlük hayattan örnekler vermek de etkili oluyor. 'İki kalem kutun var diyelim. Her birinde 3'er kalemin var. Toplam kaç kalemin olur?' diye soruyorum. Tahtada da şeklini çiziyorum; böylece çocuğa soyut gelmiyor. Bir de tekerlemeler var: '6 kere 6, 36. Babamın bıyığı yolda kaldı' gibi... Sabahları yüksek sesle, oyun gibi söyletiyorum tekerlemeleri.'


Şarkı ve dansla öğrettim 4. sınıf öğretmeni

'41 öğrencim var, yarıdan fazlası çarpım tablosunu bilmiyordu, şimdi hepsini öğrendiler hem de ezberlemeden. Önce öğrencilerinize bir ritim aleti yapmalarını söyleyin. Cam şişelere veya kola kutularına mercimek, nohut, ya da pirinç koysunlar sonra da şişenin kapağını kapatıp dışını renkli malzemelerle süslesinler. 2'şer 2'şer 20'ye kadar dans ederek ve yaptıkları bu ritim aletiyle ritim tutarak saymalarını isteyin. Hatta şarkı, şiir ya da tekerleme yazmalarını isteyin. Göreceksiniz beklemediğiniz çalışmalar çıkacak. Öğrenciler zevk alarak bu uygulamayı yapacaklar. Sonra, üç, dört ve diğerleri gelecek; ilk başta zorlanabilirler, sakın bırakmayın. Ben uyguladım, bir ayda çarpım tablosunu öğrendiler, hatta 3 basamaklı bir sayıyla 2 basamaklı sayıyı zihinden çarpabiliyorlar, bölebiliyorlar.'