Besteci ve müzisyen Anjelika Akbar, enstrümantal eserleriyle dünya çapında tanınıyor. 21 yıldır ülkemizde yaşayan sanatçı, klasik müzik yayını yapan Radyo 3'ün TRT-Türkü olarak değiştirilmesine gerekçe olarak "Nüfusun yüzde 92'si klasik müzik dinlemiyor" istatistiğinin gösterilmesi hakkında şöyle diyor: "Yüzde 8 çok iyi bir rakam. Klasik müziğin çıkış yeri Avrupa olmasına rağmen, bazı Avrupa ülkelerinde bile klasik müzik dinleyenlerin sayısı daha da az. Ama klasik müzik radyoları açık."

Yıllarını klasik müziğe vermiş bir müzisyen olarak Türkiye'deki klasik müzik ortamını değerlendiren Akbar, "Ben Türkiye'ye 21 yıl önce geldiğim zaman Türkiye'de klasik müziğin varlığını bile bilmiyordum. Burada konservatuvarların, operaların, balenin ve bir sürü klasik müzik bestecisinin varlığı beni şaşırttı. Türkiye'de klasik müziğin geldiği nokta bazı Türkler tarafından beğenilmiyor ama ben takdir ediyorum. Çünkü Türkiye'de klasik müzik geçmişi 60-70 yıl. Halbuki Rusya ve Avrupa'da klasik müzik yüzlerce yıl eskiye dayanıyor. Türkiye'de kısa zamanda büyük işler başarıldı. Çünkü bütün klasik müzik çalışmaları Atatürk'le başladı" dedi.

Türk halkının klasik müziği bilmek zorunda olmadığını belirten Akbar, şöyle devam etti: Çünkü klasik müzik, Türk halkının öz müziği değil. Türk halkı türküler, ilahiler, folklor bilir. İnsan ailesinden, okuldan, çevresinden klasik müziğin varlığını keşfederse onu dinler ve hayatında bu müziğe bir yol açar. Ben klasik müzik formasyonundan çıkmış bir insanım ama hiçbir zaman "klasik müzik fanatiği" değilim. Bir insan ruhunu mutlu etmek istiyorsa, illa klasik müzik dinleyecek diye bir kural yok. Ama ben farklı yörelere gittiğim zaman klasik müziği dinleyenlerde o kadar gözyaşı görüyorum ki, şaşırıyorum. Çoğu insan klasik müziği ilk defa duyuyor. Ama ona rağmen arada bir köprü kurulabiliyor. Ben konserlerimden önce klasik bir eser icra edeceksem bestecinin duygularını ve ne anlattığını açıklıyorum. O zaman insanlar korktuğu şeyin hiç de korkulacak bir şey olmadığını anlıyor.

"Beni Unutma" filmi için 35 parça besteleyen Akbar, filme ilişkin şunları söyledi: "Senaryo geldi. Öyle etkilendim ki besteler benden fışkırdı. Çekimlere katılıp aktörlerin mimiklerini gördüm. Aynı temayı trajik, romantik, eğlenceli ve hüzünlü biçimlerde kullandım. Bu opera geleneğinden geliyor. Her karakterin ruh haline göre değişen bir müziği var. Müziklerde sadece piyano yok, Erkan Oğur'dan öğrendiğim Elazığ'a özgü halk oyunu avreş teması bile var"

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın "Nüfusun yüzde 92'si klasik müzik dinlemiyor" diyerek Türkiye'ye klasik müziği sevdiren Radyo-3'ü kapatmasına ilişkin olarak Akbar, "Radyo-3'ün kapanmasına çok üzüldüm. 24 saat boyunca Radyo-3'ün evlerinde açık olduğu yüzlerce insan tanıyorum. İşlerinden evlerine kadar Radyo-3 sürekli hayatlarında vardı. Böyle bir kişi bile varsa bu radyonun kapatılmaması gerekiyordu. Ben Türkiye'ye ilk geldiğim zaman çoğu Türk klasik müzik bestecisini bu radyodan tanıdım. İdil Biret, Ayşegül Sarıca, Şefika Kutluer, Fazıl Say gibi isimleri ilk defa o radyodan duydum. O benim Türk klasik müziğini keşfettiğim bir kanaldı. Kapatılması bir çocuğun elinden sevdiği bir oyuncağın alınması gibi hissettirdi bana. Üzüntümü twitter'dan ifade edince bazı insanlar "Bu bir katliam" bile dedi. Küçüklükten beri bu radyo ile büyümüşler. Radyo 3'ün en azından twitter'deki binlerce takipçim tarafından gönülden dinlendiğini biliyorum" şeklinde konuştu.

Halkın yüzde 92'sinin klasik müzik dinlemediğini, sadece yüzde 8'in dinlediğini belirten rapora ilişkin, %8'in büyük bir rakam olduğunu belirten Akbar, "Klasik müziğin çıkış yeri Avrupa olmasına rağmen, bazı Avrupa ülkelerinde bile klasik müzik dinleyenlerin sayısı daha da az. Ama klasik müzik radyoları açık. Devlet herkesi temsil ediyorsa, böyle bir yüzdeyi küçümsemesin" diyor.
(Vatan)