Türk popunda bir dönemin efsane müzisyenlerinden olan Ergüder Yoldaş, Attila İlhan'ın şiiri Sultan-ı Yegah'ından bestelediği şarkısıyla en büyük çıkışını, 1970 ve 1980 yıllarda yaşadı. Ses sanatçısı Nur Yoldaş'tan ayrıldıktan sonra 1991 yılında uzun süre İstanbul Büyükada'da sokaklarda, münzevi bir hayat yaşayan Ergüder Yoldaş, 15 yılda İzmir Balçova'da, kız kardeşi Ayça Tenim'le birlikte kaldı. KOAH hastalığının yanı sıra Alzheimer rahatsızlığı da bulunan Ergüder Yoldaş, geçen ocak ayında, zatürre teşhisiyle yatırıldığı, Özel Su Hastanesi'nde hayatını kaybetti.

GERİDE YEPYENİ ESERLER BIRAKTI

Ünlü bestecinin hayatını kaybetmesinden sonra son 15 yılını birlikte geçirdiği kız kardeşi Ayça Tenim, onun sürekli müzik çalışması yaptığını, hep notalarla haşır neşir olduğunu söyleyip, geride kalan özel eşyalarını çocuklarına teslim etti. Babalarının özellikle müzik çalışmalarına sahip çıkan Yoldaş'ın çocukları Ayşegül Yoldaş, Mustafa Tanju Yoldaş ve Tunç Devrim Yoldaş, onları tek tek ayırdı. Ergüder Yoldaş gibi kompozitör sanatçısı olan oğlu Tunç Devrim Yoldaş, eserler üzerinde yaptığı çalışma sonrasında, önemli bir gerçeği de ortaya çıkardı. Ünlü bestecinin, yaşamının son anlarına kadar, hayata küsmek yerine sürekli müzik eserleri ürettiğini gördü.

20 ESERİ ÇALINMAYA HAZIR

Özellikle Sultan-ı Yegah ekolünün devamı niteliğindeki eserlerden, 20 tanesinin müziklerinin yanı sıra sözlerinin de hazır olduğu öğrenildi. Ayrıca 60'tan fazla eserinde de nota çalışmalarının tamamlandığı, sözlerinin olmadığı Tunç Devrim Yoldaş'ın araştırmalarında ortaya çıktı. Hazine değerinde olduğunu belirttiği müzik eserlerinin raflarda beklememesini isteyen, babası gibi sanatçı olan Tunç Devrim Yoldaş, büyük prodüksiyon şirketlerinden ya da vakıflardan ilgi beklediklerini söyledi. Babası gibi önemli bir müzik adamından geriye kalan ve hiç çalınmamış olan eserleri gelecek kuşaklara aktarmak istediklerini anlatan Tunç Devrim Yoldaş, "Babam yaşamının son gününe kadar hep müzikle iç içe oldu. Ben İstanbul'daki çalışmalarımdan fırsat buldukta İzmir'e yanına gider, ona yardım ederdim. Babam aynı zamanda benim de hocam. Babamdan geriye 20 tane istendiği an çalınıp piyasaya sürülmeye hazır eser var. Bunların yanı sıra yine 700 dosya kağıdından oluşan nota çalışmaları var ki onlarda derlendiği zaman yeni eserleri ortaya çıkacaktır. Tüm bu eserler, gelecek kuşaklara öğretilmeli. Ergüder Yoldaş ekolünün yaşatılması gerektiğine inanıyoruz. Babamın eserleri özellikle büyük senfoni orkestralarıyla çalınması gerektiği için büyük çaplı organizasyonlara ihtiyacımız var. Özellikle vakıflar, bu yönde bizlere destek verebilir. Bu tür müzik girişimlerine, ailesi olarak bizlerde, her türlü desteği vermeye hazırız" dedi.