Yargıtay, aldıkları televizyondan çıkan alev nedeniyle evlerinde yangın çıkan çiftin açtığı davada, yerel mahkemenin yangının televizyondaki bir ayıptan (hatalı üretimden) kaynaklandığını tüketicinin ispatlaması gerektiği yolundaki kararını bozdu. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun emsal kararına göre televizyon üreticisi firma, yangında meydana gelen maddi hasarın yanı sıra davacı çiftin yangında yok olan birbirlerine yazdıkları mektup ve şiirler, düğün fotoğrafları ve CD'si için de manevi tazminat ödeyecek.

Anıları kül oldu

Evlerinde 5 ay önce aldıkları televizyonun alev alması sonucu yangın çıkan çiftin televizyon firması aleyhine açtığı davada tüketicilerin lehine önemli bir karar çıktı. Adana'da evine televizyon alan yeni evli bir çift 5 ay sonra televizyonun alev alması nedeniyle evlerinde yangın çıktığı gerekçesiyle televizyon üreticisi firma hakkında dava açtı. Davacı çift, itfaiye tarafından söndürülen yangında 13 bin 200 TL maddi zararın meydana geldiği, yangın nedeniyle çocuk yapma kararından vazgeçtikleri., psikolojilerinin bozulduğunu, çeyiz eşyaları ve düğün fotoğraflarının yok olduğu, birbirlerine yazmış oldukları şiir ve mektupların yandığını belirterek 14 bin TL maddi, 25 bin TL de manevi tazminat talep ettiler.

Davacılar, itfaiyenin, yangının televizyonun çalışırken şase yanması sonucu çıkan kıvılcımların önce içinde bulunan kabloları tutuşturup sonra da etrafa sirayet etmesi sonucu çıktığına ilişkin raporunu da dosyaya ekledi.

Davaya bakan Bakırköy Tüketici Mahkemesi de yangının voltaj değişikliği nedeniyle çıkıp çıkmadığını belirlemek üzere bir inşaat mühendisi ve bir itfaiye görevlisine bilirkişi raporu hazırlattı. Bu raporda da televizyonun şase yapmış olabileceği ve buna bağlı olarak kıvılcımlardan içinde bulunan kabloların tutuşmuş olabileceği yönünde yorum yaptı. Ancak mahkeme firmanın sorumlu tutulması için bu raporların yetmeyeceğini, televizyonun ayıplı (hatalı) üretildiği ve bundan dolayı yangın çıktığının ispatlanmasının davacıya düştüğü gerekçesiyle tazminat talebini reddetti. Kararda, Yargıtay içtihatlarına da gönderme yapılarak "Yangının televizyondan çıkma ihtimalinin bulunduğu düşüncesi, içtihat gereğince yeterli bir neden oluşturmaz. İtfaiye raporu da bu hususun kabul edilmesi için yeterli olmaz" denildi.

İspata gerek yok

Ancak kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ise 2'ye karşı 3 oyla televizyonun şase yanması sonucu yangın çıktığına ilişkin raporların yeterli olduğun gerekçesiyle yerel mahkeme kararını bozdu. Kararda, raporlara göre yangının televizyondan çıktığının açık olduğu, tazminat ödenmesi için bunun yeterli olduğu belirtildi.

İçtihatlar değişti

Ancak davanın yeniden görüldüğü yerel mahkeme kararında direndi. Kararda Yargıtay'ın aralarında İçtihadı Birleştirme Kurulu, Hukuk Genel Kurulu ve daire kararlarının olduğu çok sayıda kararından alıntı yapılarak yangının televizyonun ayıplı olmasından kaynaklı olarak çıktığını davacının ispat etmesi gerektiği, böyle bir ispat olmadığı takdirde "uygun illiyet (nedensellik) bağı" kurulamadığı için tazminat ödenemeyeceği belirtildi.

Mahkemenin önceki kararında direnmesi nedeniyle dosya Hukuk Genel Kurulu'na geldi. Genel Kurul geçen hafta yaptığı incelemede yerel mahkeme kararının bozulmasına ve davacılara tazminat ödenmesi gerektiğine karar verdi.