Kısa bir süre önce AKP Genel Başkanı Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 6 Mayıs'taki AKP İstanbul İl  Kongresi'nde ülkemizde bizleri pek de alışık olmadığımız bir tanımla karşı karşıya getirdi.

Öyle ya; toplumumuzun bilgili ve seçkin kesimlerinde bile ender kullanılan "manifesto" kelimesini siyaset alemimize hediye ediverdi. Kendimce düşünüyorum; yazdığım gibi bu kelimenin anlamını yeterince kaç kişi bilecektir?
Doğaldır; "Manifesto" kelimesinin anlamını yüzeysel olarak bilmekle beraber döndüm ve hiç üşenmeden ben de kendimce benim meşhur sözlüğüme bakarak oldum. Hani şu benim çift tuğla kalınlığında diye tanımladığım Türk Dil Kurumu'nun 2011 yılı baskılı "Türkçe Sözlüğü'nden" söz edeceğim. İşte o sözlüğün 1621'nci sayfasında bu "manifesto" kelimesinin tanımı bulunmakta. O halde şöyle bir gözden geçirelim mi, ne dersiniz? Hem bilgimizi yinelemiş oluruz.

Ama önce bir açıklama yapmakta yarar olacaktır sanırım. En ünlü "manifesto", Karl Marx ve arkadaşı Friedrich Engels'in 21 Şubat 1848'de ortaklaşa yayınladıkları "Komünist Manifestosu'dur". Bu "Manifesto", yayınlandığı günden bu yana dünya komünist sisteminin temel kanunu olarak kabul görmektedir.
Ancak İzin verirseniz bu konuda yazabileceklerimizi daha sonraki açıklamalarımıza bırakalım da şimdilerde bizim ülkemizde olanları ya da olabilecekleri anlatabildiğimiz kadar anlatmaya çalışalım. Ne demiştik? Bizim o ünlü sözlüğümüzde neler yazılmıştı, kısaca gözden geçirmeye ne dersiniz?
Manifesto: 1- Bir gemideki malları göstermek için kaptan tarafından boşaltma işlemlerinin yapılacağı gümrük idaresine verilen liste, 2 - Bildiri, 3 – Toplumsal bir hareketin siyasal sonuç ve amaçlarının açık ifadesi, olarak tanımlanmış.

Şimdi düşünmeye başlayalım. Bakınız; Sayın Erdoğan, bu "manifesto" kelimesini kalkıp da üst bölümdeki tanımların 1'nci maddesi için kullanıyor olamaz herhalde.  Hadi hadi belki deyip 2'nciyi de geçelim. Bana kalırsa Sayın Erdoğan'ın amacına en uygun olanı 3'üncü tanım olmalı.    
"Van minüt'leri, Vay Pi Ci'leri ve benzerlerini biliyorduk ama doğrusu bu ya "manifesto" kelimesini iddia ediyorum ki  Sayın Erdoğan belki de yaşamında ilk kez kullanıyordur.
Olsun ilk kez kullanılıyor olsa da bari bizlerin yaşamına yeni bir şeyler katıyor olsaydı bu okunan "Manifesto". Oysa biliyorsunuz okunduğu günden bu yana topluma yeni bir şeyler katmadığı tüm siyaset alanında söylenip duruyor. Üstüne üstlük tam on altı yıl iktidarın her türlü nimetini kullanıp, fazlasından ülkeyi bir borç yüküyle karşı karşıya bırakmışken durduk yerde yapılması gerekenleri sanki yeni bir şeylermiş gibi gündeme getirmenin ne gibi bir mantığı olabilir ki?

Ben, bu "manifesto'yu" döndüm bir kez daha okudum. Bilmiyorum, acaba gözümden kaçmış olabilir mi? Lütfen bana yardımcı olun bu "manifesto'da" yolsuzlukla mücadele edilecek, israf yapılmayacak ya da benzeri maddeleri göremedim. Oysa, bu saydıklarım bizim toplum olarak gereksinim duyduğumuz noktalar değil midir? Bana kalırsa o kongrede söylenenler ne kadar alkışlanırsa alkışlansın, yandaş medyada ne kadar yer alıp, ne kadar zaman yayını yapılırsa yapılsın açıklamalar toplum nezdinde sabun köpüğü gibi algılanmıştır.
Nitekim; muhalefet sözcülerinin söyledikleri düşüncemi doğrulamaktadır. Faizler indirilecek, dış ticaret açığı verilmeyecek, dar gelirli vatandaşların durumunda düzeltmeler yapılacak ve benzeri türde vaatleri muhalefet, 'Bunları on altı yıllık iktidarınızda niçin gerçekleştirmediniz, elinizi tutan mı vardı?' diyerek yanıtlamaktadır.
Doğru söze ne denilebilir ki?
***
Esenlikle kalınız...