Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş CHP'nin cumhurbaşkanı adayının belirleneceği ön seçime katılmama kararı aldı.
Yavaş bu kararını CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile yaptıkları üçlü zirvede Özel'e bildirdi.
Görüşme sonrası CHP genel Başkanı Özgür Özel de sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı. Özel, "Birlikteyiz, hep birlikte olacağız, hep beraber kazanacağız, Türkiye kazanacak" ifadelerini kullandı.
Erken seçim çağrısı yapan CHP, cumhurbaşkanı adayını da üyelerinin oylarıyla belirleme kararı almıştı. İmamoğlu bu kararı desteklerken; Yavaş, bu adım için erken olduğunu söylemişti.
Yavaş, sözünün arkasında durdu ve son sözünü söyledi: Böyle bir önseçim yapılırsa ben aday değilim..
Kimse Yavaş için, “mızıkçılık yapıyor” demesin.
Bu oyunu başlatan o değil çünkü.
Perşembenin gelişi, çarşambadan belli olur..
Yavaş’ın böyle bir yarışa girmeyeceği ortadaydı zaten.
Zaten partinin çok önemli iki ismini böyle bir teraziye çıkarmak ne kadar doğruydu o da tartışılır.
Yavaş bu kararı ile belki de CHP için en hayırlı olanı yaptı.
Özgür Özel’in bahsettiği önseçim, demokrasinin güzel bir örneği olabilir. Ancak bu süreç beraberinde büyük riskler de taşıyor. Üyeler arasındaki çekişmeler, adaylar arasında yaşanacak gerilimler parti içinde kırılmalara yol açmaz mı? Halk ekonomik krizle boğuşurken, CHP içindeki olası tartışmalar seçmende “bunlar kendi aralarında bile anlaşamıyor” algısı yaratmaz mı?
Önseçim sürecinde adaylar arasında yaşanacak rekabet, ister istemez bazı çatlaklara yol açacaktır. Bir çok kez yazdım bir kez daha dikkat çekeyim: Kavgalı eve kimse kız vermez…
CHP bir şeyi göz ardı ediyor.
Seversiniz sevmezsiniz, Kemal Kılıçdaroğlu’nun muhalefet partilerini bir masaya toplayıp ortak karar alma çalışması bir kez daha dikkate alınmalı.
Bu süreç sadece CHP’nin meselesi değil, ülkenin geleceğini belirleyecek kritik bir seçim söz konusu. CHP oylarının tek başına seçimi kazanmaya yetmediği de ortada. Umut tek başına yetmez; gerçekçi bir strateji gerekir
CHP yönetimi şunu çok iyi düşünmeli: Cumhurbaşkanlığı seçimi bir ittifak meselesi. Demokratik bir önseçim güzel, ama diğer partilerin desteği olmadan bu seçim kazanılamaz. İYİ Parti, Zafer Partisi, Yeniden Refah Partisi, CHP üyelerinin seçtiği adayı sorgusuz sualsiz kabul etmek zorunda mı? Onların fikri sorulmayacak mı?
Birlik olmadan, halkın güvenini kazanmadan başarı mümkün değil.
GÜNÜN SÖZÜ
Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmayın.