Ekol Göz Menemenspor, sonunda stadına kavuştu. İlk maçında Osmanlıspor'u konuk etti. Genel kanı taraftarını da arkasına alıp, iyi bir oyun sergileyip, galip geleceği idi. Ama hiç de öyle olmadı. Hatta geçen maçlardakinden daha da kötü oynadı bile denebilir.
***
Mücadelede kendi sahasında oynayan takım sanki Osmanlıspor idi. Topa sahip oldu atak üstüne atak yaptı. Menemen hiçbir şey yapamadan daha 7. dakikada kalesinde golü gördü. Kendine gelir diye düşündüm, değişen bir şey olmadı. İlk atağı 16. dakikada yapabildi, o da aut ile sonuçlandı. İlk tehlikesi de 41. dakikada Alberk'in ortasında Trtovac'ın kafasından geldi. Kaleci direk dibinde kurtarmayı başardı.
***
İkinci yarı Menemen kendine gelmiş gibiydi. Arka arkaya hücum etti, topu rakip yarı alanda tutabildi. Bunun sonucunda penaltı kazandı ama 55'te Taşkın kaleciyi geçemedi.
Kaçan penaltı sonrası denge kuruldu. Basit hatalar sonucu 70'te fark 2'ye çıktı. Mustafa Çeçenoğlu 87. dakikada farkı 1'e indirdi ama beraberlik gelmedi. Mücadeleyi 2-1 kaybetti.
***
Menemenspor kalesi dışında sapır sapır döküldü. Adam adama oynayamadı, rakibini çok boş bıraktı, rahat pas yaptırdı. Ceza alanı içerisinde bile pas yapmalarına izin verdi. 1 farkla yenilmişse, bu bile başarı sayılır.
Kaleci Selmani'ye çok fazla iş düştü. Defalarca rakip oyuncularla karşı karşıya kaldı, yerinde müdahaleler yaparak, takımını fark yemekten kurtardı.
Defansta Alberk ileriye çok çıktı. Onun yerini Ali Keten kapatmaya çalıştı ama başarılı olamadı diyebilirim. Çok fazla hata yaptı. Topa ıska geçtiği oldu, kalesinde tehlike yaşattı. İlk golde top bacak arasından geçti. Kaleci Selmani ona göre pozisyon almış, kalenin biraz soluna kaymıştı. Ali Keten orada olmasa kaleyi tam ortalar, şutu da yatarak önlerdi. 2. yenen golde de Ali ceza alanı içinde çok rahat geçildi. Bir defans oyuncusu asla bu kadar basit geçit vermez rakiplerine. 'Ben defans oyuncusu değilim' diye bas bas bağırdı maçın başından sonuna kadar. Gerçek mevkisi de orta saha. Bunu maçtan sonra öğrendim. Topla oynarken soğukkanlılığı, pas verişleri, topu tutuşları orta saha oyuncusu olduğunu çok belli ediyordu. Defanstan çok iyi top çıkardı fakat top kesme işini yapamadı. Bundan sonra bir daha defans oynatılacağını sanmıyorum.
Orta saha yok gibiydi. Osmanlıspor her topu kazandığında kale önüne kadar hiçbir engelle karşılaşmadan gelebildi. Bunun sebebi erken yenen gol olabilir ama olmamalı, oyun disiplininden kopulmamalı.
Hücumda bu sefer Hüseyin Çolak yedeğe çekilmiş, Ali Özgün ilk 11'e alınmıştı. Ataklarda takım olarak etkisiz kalındı. Ona bir şey diyemeyiz.  

Balıkesir topu verdi, 3 puanı aldı

Balıkesirspor, lige flaş transferlerle giren Giresunspor'u konuk etti. Kadrosunda çok tecrübeli oyuncular mevcut. Çoğu Süper Lig görmüş, üst düzey futbol oynamış futbolcular. Buna rağmen ligde sadece 2 beraberlikleri bulunuyor. O yüzden bu karşılaşmayı çıkış maçı olarak görüyorlardı.
***
Balıkesirspor topu Giresunspor'a bıraktı. Kendi yarı alanına çekildi. Konuk takım yüklendi, pozisyon bulmakta zorlandı. Balkes nadiren gitti, bunlardan birinden gol çıkardı.
Giresun yüklenmeye devam etti, Balıkesir yine nadiren gitti, penaltı kazandı ve ilk yarı bitmek üzereyken ve fark 2'ye çıktı.
İkinci yarı yine aynı senaryo vardı ama gol yoktu.
***
İki takımın da değerlendiremediği gollük pozisyonlar vardı. Kırmızı beyazlılar özellikle hızlı hücumlarda defansı eksik yakaladılar. Bir tanesinde 3'e 1 geldiler, kaleciyle karşı karşıya kaçırdılar, 39. dakikada.
58'de Rusescu ceza alanında klas hareketler yaptı, topu aşırttı, çizgiden kafayla Doğa çıkardı. Topu kenarlara değil de cepheye uzaklaştırdı. Bir şut çıktı, bu sefer Glumac ayağıyla çizgiden çıkardı.
Karşılaşmayı Balıkesir 2-0 kazandı ve zirveyle olan puan farkını 3 puana indirdi.