Menemenspor, ligin iddialı ekibi Samsunspor'u evinde 3-2’lik skorla geçti ve düşme potasından biraz olsun uzaklaşarak rahat bir nefes aldı.

***
Karşılaşmaya daha iyi başlayan taraf Samsunspor'du. Bu kısa sürdü ve maça denge geldi. Tam bu sıralarda kullanılan köşe vuruşunu Ömer kafayla filelere gönderdi ve takımını 1-0 öne geçirdi. Ardından Menemenspor art arda kornerler kazandı ama bunlardan gol çıkaramadı.
Mücadelenin seyri birdenbire değişti. Sarı lacivertliler ceza alanı önüne kadar çekildi ve topu rakibine bıraktı. Konuk takım ceza alanı civarına kadar dirençle karşılaşmadan paslarla gelebildi. Bir sorunu vardı, o da ceza alanı içerisine top sokamamak, kaleyi yoklayamamak. Yine de gol her an gelebilirdi; geldi fakat hiç ummadığım biçimde. Kevin Boli'nin uzaktan şutu zeminin 1 karış üzerinden dümdüz gidiverdi. O kalabalık içerisinden geçti. Kaleci rahatça topu tutabilecekken, tokatlamayı tercih etti. Eliyle müdahalesi sonucu top havalandı ve çizgiyi geçiverdi, skora eşiklik geldi.
Yine dengelenen bir oyun vardı. Özellikle Altınordu maçında rakibinin setliği karşısında boyun eğdiği için eleştirdiğim takım, bu sefer aslan kesilmişti. Sert oyununa kırmızı beyazlılarda karşılık verince düello yaşanmaya başladı. Bilinçsizce müdahale edenler oldu, neyse ki sakatlık olmadı.
***
İkinci yarı bambaşka bir oyun bizi bekliyordu. Daha 18. saniyede Menemenspor penaltı kazandı ve tekrardan öne geçti. Bu gol kırılma anı oldu. Samsunspor beraberlik için topluca ileriye gitti, orta sahayı bomboş bıraktı. Bu bol pozisyonlara girilmesine sebebiyet verdi. İki takımda ceza alanına rahat girdi, bol pozisyon buldu, çok kaçırdı. Defans arkasına sarkan Ahmet takımının 3., karambolde önünde bulduğu topa vuran Tomane de takımının 2. golünü attı.
***
Samsunspor'un defansının açık vermesinin nedenini yukarıda yazdım. Skor olarak önde olan Menemenspor'un defansta açık vermesi ilerisi için de ciddi bir uyarıydı. 6 ve 4 gol yediği maçlar oldu. Sebebi defansif yönünün zayıf olması. Buna mutlaka bir çare bulması gerekiyor.
Konuk takım içi ise diyeceğim şey kaliteli oyuncularının kalitesiz futbol oynaması. Hiçbir koordineli atak yapamadılar. Doğaçlama oynadılar. Geriye düşünce sakin kalamadılar, oyun disiplininden tamamen koptular, mahalle takımını andırdılar.
Takımlar bazen çok güzel paslaşmalar yaptılar, bazen basit kayıplar yaptılar. İzleyenlere yazı ve kışı yaşattılar sürekli bir şekilde. Anlık güzel takım oyunları da vardı ama nadir.
***
Öne çıkarabileceğim bir oyuncu olmadı. Kaleci Batuhan Şen dikkatimi çekti. Önce Tomane'nin volesini rahat kurtarabilecekken, uçup çelmeyi yeğledi, sonra Boli'nin şutunda topu içeriye aldı. İkinci yarı bir topu koltuk altından kaçırdı. Top kaleye gitmediği için gol olmadı. Ardından yetişen rakip oyuncu, sıfırdan kaleye vurdu, çizgiye paralel diğer taraftan uzaklaştı. En son Yasin'in faul atışında doksana giden topu çok güzel çeldi. Aşırı sakinlik vardı. Bu zararlı olabilir. Ya bir sorunu vardı ya da karakteri böyle.