5 haftadır kazanamayan Ekol Göz Menemenspor, 5 haftadır kaybetmeyen Eskişehirspor... Menemenspor'a konuk olan Eskişehirspor, geçen hafta sahasında Altınordu'yu 3-0 yenmişti. Savaşçı takım... Puan durumunda ligin sonlarında olmasına rağmen asla hafife alınmaması gerekir. 9 puan silme cezası aldığını da unutmamak gerekir.
Konuk takım ne kadar savaşçıysa, Menemenspor da onlar kadar savaşçı bir takım. Dişe diş bir mücadele bekliyordum, öyle de oldu. Hele bir de hakem Burak Şeker, kolay kolay düdük çalmayınca, zaman zaman kıran kırana bir müsabaka izlemiş olduk.
Fiziksel kapasite olarak denk olunca, öne yetenek çıktı. O konuda sarı lacivertli takım çok daha üstündü. Bu üstünlüğü sayesinde 3 gol buldu. Ama duran topta da Es Es'in bir silahı vardı. Cemali, ceza alanı hemen önünden kullandığı serbest vuruşta harika bir gol attı. Karşılaşma 3-1 sona erdi.
Daha 7. dakikada geriye düşen konuk takım beraberlik için oyunu hızlandırmaya çalıştı. Bu sayede topa daha çok sahip oldu. Ama rakibi de hızlı oyunu çok seviyor. Menemenspor topa pek fazla sahip olamasa da, kapılan toplar ve uzun paslarla gol bulmaya çalıştı. Çok pozisyon buldu, az verdi. Son dakikalarda skor 2-1 iken biraz panik yapıldı, kalesinde tehlikeler yaşandı.
***
Mustafa Çeçenoğlu iyi bir futbolcu ama son haftalarda bazen kötü oynayabiliyor. Bu maçta iyi oynamadı ama kötü oynadı da diyemeyiz. Etkili olacağı yerde pek topla buluşamadı.
Yeni transferlerden Domgjoni, Trtovac'la birlikte iyi bir ikili oluşturdu. Hava toplarında çok iyi. Bunun yanında savaşçı ve atik, uzun boylu olmasına rağmen...
Ercan artık gerçek yeri olan sol bekte oynuyor. Orada oynamayı unutmuş gibiydi ilk maçlarında. Şimdi yavaş yavaş alışıyor. Hem stoper hem de bek özelliklerini kullanmaya başladı. Kademeye girip, 2 pozisyonu kesti, takımının gol yemesini engelledi.
Sarı lacivertlilerde ileri geri gidip gelen hızlı beklerden, yavaş beklere geçiş oldu. Sağ ve sol bekler değişti. Sağ bek Rıdvan'ın takıma tam olarak uyum sağlayamadığını düşünüyorum. 44. dakikada topa kayarak girdi, alamadı. Topu rakibi aldı ve tehlike yaşattı. Defans oyuncusu yüzde yüz alamayacağı bir topa kayarak girmemeli. Ayakta kalmalı Rakip alacaksa, alsın. Önemli olan ona geçilmemek, kaleye gitmesine izin vermemek.  
Selmani yakın mesafeden çekilen şuta uçtu ve topu adeta ellerine yapıştırdı, sektirmeden sahip oldu. Güzel bir kurtarıştı. Bunun dışında ona hemen hemen hiç iş düşmedi.
***
Menemen'in 88 numarası Rıdvan, taç atışı kullandı. Hakem hatalı olduğunu söyledi, taç konuk takıma geçti. Eskişehir'in 88 numaralı oyuncusu Cemali taç atışını kullandı bu sefer, o da iptal oldu, yanlış yerden kullanıldığı için. 88 numaraların üst üste yaptığı taç hataları... Cemali'ye daha sonra hakem bir kez daha yanlış taç düdüğü çaldı.
Menemen taraftarı ile Eskişehir taraftarı neredeyse aynı sayıda idi. Geri kalanlar sadece seyirciydi ve onlar sadece maçı izlediler, hiç tezahürat yapmadılar.
Karşılaşma bitti, buna rağmen Eskişehir taraftarının tezahüratı bitmedi. Stat ışıkları söndü, telefonlarının ışıklarını yaktılar ve şarkı söylemeye devam ettiler. Bir süre durdum ve onları izledim. Sonuna kadar durmak isterdim ama maalesef vaktim yoktu.

Karşıyaka'dan güzel zafer

İzmir'de yağmurlu bir hava... Karşıyaka'nın konuğu Fatsa Belediye. Ordu'nun takımı... Karadenizliler yağmura çok alışıktırlar. Dolayısı ile konuk takım bu konuda avantajlıydı.
Maça Fatsa daha iyi başladı. 20 dakika kadar üstün oynadı, gol aradı. Sonra oyun yavaş yavaş dengelendi ve Karşıyaka üstünlüğü ele aldı. Başta iyi pas yapan konuk takım çok basit pas hataları yapmaya başladı, kaleye gitmekte zorlandı. Bunu fırsat bilen ev sahibi takım da hızlı hücumlara çıkıp, pozisyonlar yakaladı. Çok fazla gol şansı bulunsa da, bir türlü değerlendirilemedi. Sahneye önceki maçlarda olduğu gibi yine Doğukan çıktı ve 2 güzel şutla takımının 2-0'lık zaferinde büyük pay sahibi oldu.
***
Doğukan rakibinden sıyrıldığı anda arkadan çekildi. Birden durdu, faul bekledi. Beklediği oldu. Oysa hakem Tunç Özdemir avantaja bırakacaktı. Çünkü hızlı hücuma çıkılmıştı ve tehlikeli bir ataktı. Doğukan devam edebilirdi ve belki de gol atılabilirdi.
Hakeme çok itiraz etti, yeşil kırmızılı oyuncular. Bunda başı Mustafa Aşan çekti. Sarı kart görmesine rağmen itirazlarını kesmedi, kırmızıyı zorladı.
Devre arasında Karşıyaka sahaya erken çıktı ve ısınma hareketleri yaptı. Maalesef ispiyonluk yapmadan duramayacağım. Doğukan hareket yaparken çok kaytardı. Kendisini hiç zorlamadı, kolaya kaçtı.
 
Altınordu yine kayıp

Altınordu, Osmanlıspor karşısında çok şansız bir maç oynadı. Öne geçmesine rağmen pozisyon bulamayan rakibinin uzaktan 2 şutu, ağlarla buluştu. İlki tam doksana gitti, ikincisi ise defanstan sekti. Kalesine çekilen 3 şuttan 2 gol yedi. Gol yollarında ise çok zorlandı. Direkten dönen topları oldu. 1 puanı kurtaran isim de genç Ravil oldu.
Eski güzel paslaşmalarını bu sezon hiç göremedik. Çok fazla pas hatası yapılıyor. Defans arkası paslar ve koşular da oldukça azaldı. Yeterince hızlı oynayamıyor ve dolayısı ile rakiplerinin defansa rahatça çekilmesine neden oluyor.
Küme düşmemeye oynayan 2 takıma 5 puan kaptırıldı son 2 haftada. Bunları kazansa bugün Süper Lig hayalleri kurulmaya başlanacaktı. Gözler hala alt sıralardaki takımların alacağı puanlarda maalesef.

Jailson haksız eleştiriliyor

Fenerbahçe'nin Ankaragücü'nden yediği ilk gol... Burada kaleci Altay'ın çıkışı eleştirildi. Katılıyorum. Sonrasında da Jailson'a eleştiri geldi. Bazı eski futbolcular ve teknik adamlar, Jailson'un kaleye koşmasının yanlış olduğunu, topu aşırtan oyuncuya koşması gerektiğini söylediler. Kesinlikle yanlış. Kaleciyle karşı karşıya kalındığı durumda yapılması gereken şey kaleye koşmaktır. Çünkü genellikle doğrudan kaleye şut çekilir. Ama burada beklenmeyen bir şey yapıldı, top kalecinin üzerinden aşırtıldı. Jailson bunu hiç beklemiyordu. Durup, dönüp, rakibe koşması çok zaman alır ve yetişemezdi. İzleyenler için yapması kolaydır, oysa gerçek hayat bambaşka... En iyisi kaleye koşuya devam etmesiydi ve onu yaptı. Ama yine de gole engel olamadı.