Mart seçimlerinin galibi İmamoğlu oldu. Büyük bir değişim yaşanmazsa beklenti Haziran seçimlerinin de galibinin İmamoğlu olacağı. İmamoğlu'nun tanınırlığını daha da arttırarak, seçimlerde az oy almış siyasal partilerin veya adayların büyük bir kısmının desteğini alarak ve eski karşısında yeninin-gençliğin, adaletsizlik karşısında adaletin adayı olarak konumlanarak yükselişini sürdürdüğü görülüyor. Üstelik derinleşen ekonomik kriz, tepkili İstanbulluları iktidara en güçlü alternatife yönlendirmeye devam ediyor.
Bu durum karşısında AKP, köklü bir stratejik değişim yapmak durumunda kaldı. AKP için İstanbul'da başarının üç şartı var. Birincisi hem HDP hem de MHP seçmenlerinin önemli bir kısmından eşzamanlı olarak destek görmek. İkincisi, İmamoğlu'nun imajını zedeleyecek büyük bir söylem hatası yapması. Üçüncüsü, ekonomide seçime kadar idare edecek sanal iyileşmelerin gerçekleşmesi.
İkincisi için trollerin ne kadar çok "zorlamalarda" bulunduklarını ve ne kadar gülünç duruma düştüklerini geçen hafta gördük. Bu zırvalık tutmayınca birinci ve üçüncü şartlar daha önemli hale geldi.
Birinci şart için yeni bir "Kürt açılımı" iması ile MHP'nin talep ettiği "af" iması yapıldı. Ancak iki konuda da atılacak adımlar seçim sonrasına bırakıldı. İnandırıcılık göstergesi olarak Bebek Katili üzerinden siyasal mesajlar verildi. Beka söylemi, MHP de ikna edilerek, üstelik şehit haberleri ile kahrolduğumuz bir ortamda bir kenara bırakıldı. İstanbul'da sahnede olacağını söyleyen Bahçeli, görünmez oldu.
Üçüncü şart için yargıda Trump'un dediği yine oldu. S-400 meselesi seçim sonrasına bırakıldı. Batı'ya karşı ılımlı bir dil kullanılmaya başlandı.
Tüm bunlar yaşanırken, kamuoyunun FETÖ'ye mesaj olarak algıladığı bazı gelişmeler de yaşandı. Görevden el çektirilen İstanbul Eski Belediye Başkanı'nın yüceltilmesi ve Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu'na yapılan atamalar bu çerçevede yorumlandı.
Seçimin kaderini ne mi belirleyecek? AKP'nin yeni stratejisine ve bu stratejiye dolaylı destek veren MHP yönetimine milliyetçi MHP seçmeninin vereceği tepki...
Bugün, "hangi AKP?" sorusu, 31 Mart seçimlerinde AKP'ye oy veren MHP'li seçmenin kafasındaki öncelikli soru... Bu soru, kuşkusuz "hangi Bahçeli?" sorusunu da beraberinde getiriyor.