Bir memleket düşünün ki, millet sabah akşam borç harç içinde kıvranırken, vekillerine ömür boyu ayrıcalıklar sunuluyor.
Bir memleket düşünün ki, kurallar sadece halk için, vekiller için değil. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) alınan yeni karar, tam da bu çelişkinin fotoğrafını çekiyor. Eski ve yeni milletvekilleri artık trafik kurallarını ihlal ettiklerinde ceza ödemeyecekler. Yani vekil kırmızı ışıkta geçebilir, aracını istediği yere bırakabilir, hız limitlerini altüst edebilir. Çünkü onlar için “yasak” yok, “kural” yok.
Hangi akılla, hangi vicdanla alınmış bir karar bu?
Milletin “Sıkıntısı”, Vekilin “Rahatı”
Bugün millet, markette fiyat etiketi değiştirirken karnını doyurmanın, doğalgaz faturası geldiğinde ısınmanın derdinde. Ama vekiller? Trafik kurallarını ihlal etme özgürlüklerini genişletmenin peşinde. Meclis’te partiler üstü bir dayanışma var: Halkın temel sorunlarında bir türlü uzlaşamayan vekiller, iş kendilerine ayrıcalık tanımaya geldiğinde bir anda “kardeş” oluyorlar.
Eski vekil, yeni vekil fark etmez; herkesin eli bu pastadan bir dilim kapmak için havaya kalkıyor. Sonuç? 3.600 ayrıcalıklı araç trafikte dokunulmaz bir şekilde dolaşacak. Millet sıkıntı içinde çırpınırken, vekil özgürlüğün kural tanımazlığın keyfini sürecek.
Ama onların içinde de bir nebze olsun vicdan sahibi olanlar var. CHP’li eski vekil Sabahat Akkiraz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla bu düzenlemeye karşı çıkıyor:
"Kurallar herkes içindir. Geçiş üstünlüğü olan araçlar kanunla belirlenmiştir. Bırakın kendinize sürekli imtiyaz almayı."
Teşekkürler Akkiraz, çünkü hâlâ halktan yana olan bir ses duymak, bu çorak topraklarda su bulmak gibi. Ama bu ses ne kadar yeterli olacak?
Şimdi bir sorum var, hem TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a hem de bu düzenlemenin altına imza atmaya hazırlanan tüm vekillere:
Eğer bu trafikte bir milletvekili gelip park halindeki aracıma çarparsa, benim mi kaskom bozulacak? Kusura bakmayın ama böyle bir ayrıcalık, sadece trafik değil, adalet sisteminde de çarpıklık yaratır. Halkın vekili, halkın üzerinde bir güç müdür?
Asıl sorun, bu düzenlemenin sadece bir trafik meselesi olmamasında. Bu, yıllardır süregelen “vekil ayrıcalıkları” çarkının bir dişlisi. Vekiller kendilerine yüksek maaşlar, lüks araçlar, ömür boyu sağlık sigortaları alırken; halkın hakkına geldi mi kemer sıkmayı öneriyorlar. Halkın sorunlarını çözmek için parti tartışmalarına boğulan vekiller, kendi çıkarlarına geldi mi hızla ve sessizce birleşiyorlar.
Bu düzenleme, bir milletin adalet duygusunu köreltir, öfkesini büyütür. Eğer bir ülkede kurallar, halk için ve vekil için ayrı uygulanıyorsa, o ülkede adaletten, eşitlikten bahsetmek mümkün değildir.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve diğer yetkililere sesleniyorum: Adaleti çiğneyen bu uygulamaya imza atmayın.
GÜNÜN SORUSU
Neden bu ayrıcalık!