Afet İnan’ın kaleminden Atatürk’ün son günleri…
1938 yılı, Atatürk’ün en zor günlerine sahne oldu. Dolmabahçe Sarayı’ndaki odasında, hastalığına karşı verdiği mücadeleyle Atatürk, hem bedensel hem de zihinsel olarak güçlü bir liderliğini sürdürdü.
Son günlerinde Atatürk’ün günlük yaşamı
Mustafa Kemal Atatürk, hastalığının ilerlemesine rağmen devlet işlerinden geri kalmadı. Her gün gazeteleri okuyor, siyasi gelişmeleri takip ediyordu. İleri yaşına ve hastalığına rağmen, ülkenin geleceği için endişeleri ve düşünceleri devam ediyordu. 1938 yılının sonbaharında, Hatay sorununu çözmüş olmanın sevinciyle doluydu.
Doktorların tavsiyelerine rağmen çalışmaya devam etti
Atatürk, hastalığı yüzünden doktorlarının sıkı istirahat önerilerine rağmen, devlet işlerini her fırsatta takip etti. Bir gün, Başbakan Celal Bayar’ın raporunu dinlerken, "Bunlar beni yormaz, aksine hayat veriyor," diyerek doktorların uyarılarına karşı mücadeleci tutumunu sürdürdü.
Dünya barışı ve Türkiye’nin güçlü geleceği
Atatürk, hastalığı sırasında bile dünya barışına olan ilgisini kaybetmedi. İkinci Dünya Savaşı'nın patlak vereceğini hissetmişti. Ayrıca, Türkiye'nin ekonomik ve askeri gücünü artırmak için iktisadi planlara dair görüşlerini dile getirdi.
Cumhuriyet’in 15. yıl dönümü ve zorlu hastalık süreci
Cumhuriyet’in 15. yılı, Atatürk için en acı yıl dönümüne dönüştü. Her ne kadar İstanbul'da yapılan kutlamalarda görebileceği bir şey olmasa da, kalbi bu büyük günü kutlayan gençliğe karşı sevgiyle doluydu. Ancak hastalığı, ona bedensel olarak ağır bir yük bindiriyordu.
Atatürk’ün son günleri: 10 Kasım’a giden yol
Atatürk’ün hastalığı, Ekim ve Kasım aylarında daha da ağırlaştı. 6 Kasım’da son bir kez uyanarak yanındakilere "İyi olacağım" dedi, ancak 8 Kasım'da komaya girdi. 10 Kasım 1938 sabahı, saat 9:05’te Atatürk hayatını kaybetti.
Afet İnan’dan bir mektup: Atatürk’ün kendi hastalığını anlatışı
Atatürk, hastalığına dair duygularını ve tedavi sürecini manevi kızı Afet İnan’a yazdığı bir mektupta paylaştı. 14 Haziran 1938 tarihli bu mektubunda, doktorların hatalı tedavi uygulamalarına ve hastalığının ilerlemesine rağmen iyileşme umudunu koruduğunu belirtti.
Atatürk'ün son günleri, yalnızca bir liderin değil, büyük bir insanın da içsel mücadelesini yansıttı. O, yaşamının son anlarına kadar ülkesinin geleceği için endişelendi, devletin güçlü bir şekilde devam etmesi için çaba gösterdi. 10 Kasım, Türk milletinin her zaman hatırlayacağı bir dönüm noktası oldu.
