Biri et derdinde diğeri ise can. Balıkesirspor 2. sıraya çıkarak, Süper Lig potasına girmek istiyordu, Altınordu ise küme düşme hattından kurtulmak için bir ümit. 
İki takım da defans güvenliğini ön plana almıştı. Balıkesirspor, sahasında üstün oynamalı, bir an evvel golü bulup rahatlamalıydı. Böyle düşünen sadece benmişim. Konuk Altınordu ise, ileride baskı yapıp hep defansta boş yakalanırdı. Bu sefer bu hatayı yapmadı.
Maç için bir olumsuz bir de olumsuz yorum yapacağım. Tempo yavaştı, sık sakatlık oldu, toplar oyuna geç sokuldu. Olumlu tarafı ise bundan kat kat daha kötü maçlar da izlemiştim.
Bir pozisyonda Altınordu defansta arka arkaya yan pas ve kaleciye geri pası yaptı. Balıkesirli oyuncular ileriye çıkıp baskı yapmadılar, pas yapmalarını izlediler.
Çok pas hataları yapıldı. Ceza alanı içine yapılan ortalar da kötü idi. Yine de futbolculara pek bir şey diyemiyorum çünkü saha zemini çok kötüydü. 
'Önce defans, sonra hücum' denmesine rağmen, yine de pozisyonlar oldu. Gerek kötü vuruşlar gerekse de kalecilerin hatasız performansları, gol olmasını engelledi.
Ev sahibi takım beklenen performansının altında kaldı, konuk takım ise performansının üzerine çıktı. Orta saha ve hücum oyuncuları da defansa geldi, atak kesmeyi başardı.
***
Karşılaşma 0-0'lık beraberlikle sonuçlandı. Puan durumuna göre yorum yapacak olursak, Balıkesir 2 puan kaybetti, Altınordu 1 puan kazandı. Oynanan oyuna ve pozisyonlara bakarsak iki takım da 2 puan kaybetti. İstatistiklere bakarsak kırmızı lacivertli takım 2 puan kaybetti, kırmızı beyazlı takım 1 puan kazandı. Çünkü topla oynamada, toplam şutta ve isabetli şutta Şeytanlar üstün olan taraftı. Görsel olarak ise dengeli bir maçtı ve beraberlik mücadelenin hakkıydı.

Kötünün iyisi kazandı

Yukatel Denizlispor, Beşiktaş deplasmanında puan almaya çok yaklaşsa da bunu başaramadı ve 1 golle boyun eğdi.
Oyunun hakimi Beşiktaş idi, kaçınılmaz olarak. Topa sahip oldu, hep rakip yarı alanda oynadı. Gerçi Denizli'nin oyun sistemi böyleydi. Kendi yarı alanına çekildi, toplu savunma yaptı. Mücadele baştan sona böyle geçti. Tek kale maçta nasıl oldu da sadece 1 gol çıktı?
***
Genel olarak ne Beşiktaş iyi oynadı ne de Denizlispor. İki takım da çok kötü idi. Yeşil siyahlı takım tüm hatlarıyla savunma yapsa da, adam adama oynayamadı. Boşta çok adam bıraktı. Siyah beyazlılar için de kötü olan şey, çok pas hatası yapması idi. Bu da defansı aşıp, kaleye gitmesini zorlaştırdı. Öyle ki kaleye ilk şutu 25. dakikada geldi.
Ev sahibi takım yüklenirken, hızlı hücumlarla kalesinde pozisyon gördü. Rodallega gününde değildi. Aldığı topları iyi kullanamadı. Rakibini geçmeyi denemedi, kolaya kaçıp mesafe gözetmeksizin şutlar çekti. Hadi formsuzdu ve rakibini geçmek zor geldi diyelim. Öyleyse topu aldığında tutacak, saklayacak ve arkadaşlarının desteğe gelmesini bekleyecekti. Yapmadı, yapamadı.
***
25. dakikaya kadar her şey Denizli adına iyi giderken, bu dakikadan sonra açıklar vermeye başladı. Defans arkasına adam kaçırdı. Kaleci Stachowiak'ın başarılı kurtarışları sayesinde ayakta kalmayı başardı. 
60'tan itibaren de siyah beyazlı takım rakip kaleye daha yakın paslaşmaya başladı. Çünkü bloklar arası açıldı, bütünlük bozuldu. Bir kısım oyuncu orta sahada baskı yaparken, defans ceza alanı önünde idi. Araları boştu ve buraya atılan paslarla kaleye daha da yaklaştı ev sahibi takım. 
70. dakikada gol geldi. Evlere şenlikti. Sadece 2 oyuncu ceza alanı önünde o kadar rahat paslaştı ki inanılacak gibi değildi. Hiçbir Denizlili oyuncu yanaşmayı düşünmedi, markaja almadı. O kadar kalabalık olmalarına rağmen sadece izlediler. Sol taraftaki N'Koudou'ya verilen pas, golü getirdi.
2. yarı neredeyse rakip kaleye hiç gidemeyen yeşil siyahlı takım, beraberlik golü için yüklenmek istedi. Elinden pek fazla bir şey gelmedi ve pozisyon bulmakta başarılı olamadı.