Böyle saçmalık olur mu?

Haber şöyle:
‘İl Milli Eğitim Müdürüne hemşehri desteği!’
Bu nedir?
Ayrımcılığın ta kendisidir.
Ben de İzmirli olduğuma göre, ‘Böyle müdür istemiyoruz!’ diyor ve ekliyorum:
‘İzmir’i sadece ve sadece İzmirliler bilir, en azından 10 yıl ikamet etmiş olmalıdır. Yoksa sadece memur zihniyeti ile hareket eder ve aybaşında alacağı maaş ile gününü gün etmeye bakar…’
Aslında böylelerini çok gördük…
Mesaisinde bulunmayanları, günlük işlerini yapmayıp, ileriki zamanlara bırakanları…
Sadece burada değil, hemen her kentte bu tiplere rastlanır.
Bu yüzden ‘arkan var mı?’ sorusu da, ‘Nerelisin?’ sorusuna paralel olarak günümüzde öne çıkmıştır.
Arkası olamayan, torpil bulamayan için de çareler tükenmez!
Örneğin ‘çorbacıyı bulmak’ gibi…
İş takipçilerini öğrenmek gibi…
‘Hemşehri desteğini’ sağlayan kaç kişi?
Fotoğrafa bakıyorum, bir elin parmakları kadar değiller…
Biraz fazla olsalar, ‘Bir elin nesi var, iki elin sesi var’ diyeceğim…
Size ‘Hizmet nasıl olur?’ bunu anlatmaya çalışacağım:

*

Yazar Kemal Yalçın Selçuk’taki söyleşide özetle şunları söyledi:
‘Haymatlos Türkçe ’de yersiz yurtsuz vatansız demektir.
İlk kez 1944 yılında Çorum, Yozgat ve Kırşehir’e enterne edilen Almanlar için kullanılmıştır.
Almanya’da Naziler iktidara el koyduktan sonra ilk yaptıkları şey 3 bin 100 kadar bilim insanını üniversitelerden atmak oldu.
Nazi barbarlarının ırkçı yasalarıyla mesleğini icra edemez hale gelen Ord. Prof. Dr. Ernst Eduard Hirsch  İstanbul ve Ankara Üniversitelerinde Hukuk Fakültesi’ni kurdu.
Sosyal Sigortalar Kanunu’nu çıkardı.
1933- 1945 yılları arasında Türkiye Alman bilim insanlarının ikinci vatanı oldu’ dedi.
Yanında ne hemşehrileri ne de destekçileri ve yağcıları vardı.
Haymatlos kitabında yer alan Mimar Clemens Holzmeister, Müzisyenler Ernst Praetorius, Paul Hindemith ve Eduard Zuckmayer, Tiyatro ve Opera Yönetmeni Carl Ebert, Siyasetçi ve Şehir Planlamacı Ernst Reuter, Yaşar Kemal’in romanlarını Almanca’ya çeviren Cornelius Bischoff gibi isimleri ve Türkiye’ye olan katkılarını unutmamak gerekiyor.
Destek ancak böyle iz bırakanlara olur…
Beyine olur…
Yoksa koltuğa olmaz…