Ülkemizde ve dünyamızda, birlik, beraberlik ve barış dilekleriyle...

Nasıl tatlı, kendine has bir kız çocuğu o öyle?
Kendisi minik, düşünceleri kocaman!
Filmimizin baş kahramanı 7 yaşındaki Mary'den bahsediyorum.
Küçük Mary haksızlığa da hiç gelemeyen bir çocuk!
Boyuna posuna bakmadan haksızlığa karşı dimdik duruveriyor.
Bir de ufaktan 'dahi'...
Bir matematik dehası!
Yaşıtları bir yana, hepimizden fersah fersah ileride.
Bu büyük düşünceli minik güzellik dayısı ile birlikte yaşıyor.
Dayı yeğen kendilerine harika bir hayat kurmuşlar.
Dayı da en az yeğeni kadar güzel.
Kalıplara takılmadan 'kendi yolunu' yaşayan bu güçlü iki karakterin iç güzellikleri adeta yüzlerinde ışıldıyor.
Sırf onları birlikte görmek için bile filme gidebilirsiniz. Birlikte öylesine hoş sahneleri var.
Mesela sahildeler.
Şezlonga uzanmışlar.
Böyle sarmaş dolaş.
Yanlarında tek gözü olmayan nevi şahsına münhasır kedileri Fred.
Gökyüzünde martılar onları selamlarcasına uçuşuyor.
Sahne adım adım ilerlerken o sahnedeki tüm sevgiyi, huzuru siz de içinizde hissediyorsunuz.
Bu güzel ikilinin filmde bir de dünya tatlısı komşuları var. Tahminimce ellili yaşlarındaki Roberta.
Dayı belli günlerde akşam bara gittiğinde Mary ile Roberta evde kalıyor.
Ay, bir gülüyor, bir eğleniyor Mary ile Roberta beraber...
O sahneleri izlerken siz de onlarla beraber gönlünüzce güzelce eğleniyorsunuz.
Siz şimdi 'Bu çocuğun annesi, babası nerede acaba?' diye soruyorsunuz herhalde kendi kendinize değil mi?
O konuda tüyo vermeyeceğiz sevgili okurlar.
Filmde cevaplarını bulacaksınız.

Deha ('Gifted')


Deha isimli filmimiz minik kahramanımız Mary'nin ilk kez okula gitmesi ile başlıyor.
Normalde dayısı ile evde ders yapan Mary, o gün ilk kez okula başlayacak.
Hiç istemiyor gitmeyi bizim Mary...
Dayısı bir şekilde onu ikna edip okula gönderince, bu defa da Roberta, tatlı komşumuz geliyor dayıya, 'Sen ne yaptın?' diye...
Roberta da bir türlü sindiremiyor içine Mary'nin okula başlamasını.
Ben de oturduğum seyirci koltuğundan kendi kendime sormaya başlıyorum, tamam Mary'nin gitmeyi istememesi normal de, Roberta neden istemiyor ki Mary'nin okula gitmesini?

Ne için yaşıyoruz?


Mary okula gidiyor.
Okulda güzel ve sempatik hocası Bonnie basit matematik işlemleri sormaya başlıyor.

Mary'nin de canı sıkılmaya...  Bu kadar basit soruları kim bilmez ki?
Mary'nin çok hızlı bir şekilde cevap vermeye başladığını görünce Hocası Bonnie gittikçe zorlaştırmaya başlıyor soruları. Sonunda da öyle zor bir çarpma işlemi soruyor ki bilmeye imkan yok.
Hocası Mary'nin düşünceli surat ifadesini görünce bilemeyeceğini düşünüp tam derse devam etmek için dönüyor ki...
Mary'den cevap geliyor!
Hoca Bonnie şok!

Hemen eline hesap makinesini alıp bakıyor... 'Evet!' Mary bilmiş...
O zaman Roberta'nın neden Mary'nin okula gitmesinden rahatsız olduğunu anlamaya başlıyorsunuz.
Olaylar ondan sonra öyle bir gelişiyor ki, Mary'nin dehasını kullanabileceği çok özel bir okula gitmesi için önce okul yönetimi, sonra yıllardır ortalarda olmayan dayı Frank'in annesi Mary'nin anneannesi olan eski matematikçi inanılmaz derecede hırslı bir kadın olan Evelyn işe el atıyor!
Böylelikle de size hayatı sorgulatacak bölüme geçiyor film...
Dayı ile anneanne, Mary'nin hangisinde kalacağı konusunda hukuki mücadeleye giriyorlar.
Dayı, yeğeninin mutlu bir çocukluk yaşayıp, diğer akranları ile oynayıp, normal bir okula gitmesini, 'normal ve mutlu' olmasını istiyor...
Torunun deha olduğunu anlar anlamaz yıllar sonra çıkıp gelen anneannenin tek isteği ise Mary'nin en iyi okullara gidip, dehasının en verimli sonuçlara, başarılara ulaşması...
Hangisi için, ne için yaşıyoruz?
Dayı ve anneannesi arasındaki mücadeleyi izlerken oturduğunuz seyirci koltuğunda siz de bu konuda kendinize harika bir ayna tutuyorsunuz sevgili okurlar...
Davetlisiniz!