Elimdeki notlar bir kitap dolduracak kadar fazla... Onlarca isim var. Ancak birkaçından söz etmek istiyorum.

Örneğin Gürol Tulunay'dan... Sık sık Agamemnon ılıcalarından başlayıp İnciraltı'na, oradan Balçova ve Kordan'dan Urla'ya sıçrayan bir İzmir aşığı... Şimdi de Yarımada oyunlarını anımsatıyor. Hatta belediye başkanlarına bir de mektup yazmış.
İlgilenirler mi yoksa yakındaki seçimler için koltuk sevdaları ağır mı basar (?) bilmiyorum. Gürol Tulunay kendisini 'Yarımada tutkunu bir gazeteci' olarak tanıtıyor. Yarımadadaki Urla, Çeşme, Karaburun, Menderes, Balçova, Güzelbahçe, Narlıdere, Seferihisar, Selçuk ve yeni yapılan seçimle birlikte Üçkuyular'a kadar uzanan iki belediye daha var. Konak ve Karabağlar.
Tabi ki de İzmir Büyükşehir Belediyesi...

Hatırlayan çıkar mı?

'Yarımada Oyunları' büyük bir ilgiye dönüşmüş, bütün bir yarımadayı kapsamına alırken, yöre insanının kardeşlik ve dostluk duyguları ile kucaklaşmasına vesile olmuştu. Bu oluşum; sportif ve kültürel etkinlikler yoluyla yörenin sosyo-ekonomik kalkınmasına katkı sağlamak, gençliğin boş zamanının spor, müzik, tiyatro ve diğer edebi sosyal faaliyetlerle değerlendirilmesini temin ve ayrıca, bölge insanının birlik ve dayanışma ruhunun geliştirilip, pekiştirilmesini sağlama amacını taşıyordu.Bu arada elimdeki dokümanlara bakınca başka isimler de görüyorum.Örneğin, Çeşme'nin eski belediye başkanlarından Nuri Ertan.Programları hazırlayan Hikmet Dikmen.

Pay alamıyoruz

Bu arada biraz daha gerilere gidebiliriz. Tabii ki bazı gerçekleri de kabul etmemiz gerekiyor. Nedir bunlar?
İzmir turizmden hak ettiği payı alamıyor. Dünyanın önemli 'Kahinler Merkezi' olan Klaros unutulup gidiyor. Yine günümüz de Gümüldür-Ürkmez arasında Lebedos antik kentinde devrin önemli müzisyen ve dans grubu yaşıyordu. Bu grup (Lebedos Sanatçıları) daha sonra Teos yakınlarında Myonnesoss'a ve Efes'te kısa bir müddet sanatlarının icra ederler.
O yıllar dünyasının iz bırakan sanatçı grubudur.  Yine o yıllarda ilk Asya Olimpiyatları Teos'ta organize edilmiştir.
Bunları günümüzde yaşatırsak, organizasyonlar yaparsak bölgeye turizm açısından canlılık gelir turist çekeriz.
Fakat izmir'e son yıllarda turizm bakanlarının hiç geldiğini daha doğrusu bir katkı sağladıklarını hiç duydunuz mu?

En ufak bir kıpırtı yok

Yine kaldığımız yerden devam edelim: Tahminlerin üstünde, kısa bir zamanda benimsenip gelişen 'Yarımada Oyunları' insanlarımızın gönlünde taht kurduğu gibi çevreden de olumlu eleştiriler aldı. Şimdi günümüze dönersek 2008 yılından beri yapılmamakta olan yarımada oyunları ile ilgili bir gelişme oldu. 2017 yılının ekim ayında Urla Belediyesi'nde yapılan meclis toplantısında 2018 yılının mayıs ayında Yarımada oyunları'nın tekrar başlayacağı başkan Sibel Uyar tarafından açıklandı.
Açıkladı ama 2018'in Haziran'ındayız ve hala en ufak bir kıpırtı yok. Gürol Tulunay bu konuyu da işlemiş...

Onbir senedir yapılmıyor

Oyunlar; 1993 yılında Urla, 1994 yılında Seferihisar, 1995 yılında Çeşme, 1996 da Alaçatı, 1997 yılında Urla, 1998'de Selçuk, 1999'da Çeşme, 2000'de Özdere, 2001'de Urla, 2002'de Alaçatı, 2003'te Güzelbahçe'de, 2005'te Narlıdere'de 2006'da Karaburun'da, 2007'de Balçova'da gerçekleştirildi. Buna göre, yarımada oyunları onbir senedir yapılmıyor. İlki bin beş yüz kişi ile başlayan ve 5 bin kişi ile perdelerini kapatan oyunlar aslında, durmadan devam etmeliydi. İlgililer böyle diyor...
Spor ağırlıklı gelişen oyunlar programında; tiyatro, folklor, resim, fotoğraf, şiir, öykü, müzik, eğlence izlenceleri de geniş yer tutuyordu. Final organizasyonu düzenleyen ilçe, çalıştırıcı, antrenör ve yöneticileri, dışarıdan gelen sanatçıları oyunlar müddetince yatılı misafir kabul ettiler ve karınlarını doyurdular. O doyuranlardan biri de İsmet Gecikmiş olup Şafak Lokantası'nda yerel yemeklerle konukları ağırlamıştı. Bunu (Bereket Tanrısı) Lakabına uygun olarak gerçekleştirmişti.

Biliyor musunuz?

Türkiye'nin en büyük yarımadası; Urla yarımadasıdır ve 171 bin metrekarelik bir alana sahiptir. Bu gelişmeler göstermektedir ki, çok yakın bir gelecekte "Yarımada Oyunları" bütün İzmir'i hatta bütün Ege Bölgesi'ni saracak kabına sığmayarak, hızlı bir seyir izlemek suretiyle, giderek bütün bölgenin tarihi ve turistik önemi sayesinde uluslar arası bir üne kavuşacaktır.

HAFTANIN HABERİ

Çocuklarınızı fazla güneşten koruyun!

Bütün kış özlemini çektiğimiz, tatil planları yaptığımız, bol güneşli sıcak yaz günlerinin gelmesiyle açık havada daha fazla zaman geçirmeye başladık. Bu zamanlarda şüphesiz ki ebeveynlerin aklına ilk gelen sorular; çocuklarımız bu güneş ışınlarından ne kadar faydalanmalı, fazla maruz kalınması durumunda nelere dikkat etmeli ve ne şekilde korunmalı?
Öncelikle bilinmesi gereken hepimizin bir miktar güneş ışığına ihtiyacı olduğudur. Büyümekte olan çocuklarımızda D vitamini daha fazla önem kazanmaktadır. Ancak birçok konuda olduğu gibi güneşinde de azı yarar çoğu ise zarar getirmektedir. Fazla maruz kalındığında ise karşımıza çıkan başlıca sorunlar; güneşin ultraviyole ışınlarına bağlı oluşan cilt ve göz hasarları, yanıklar, uzun dönemde ise 'melanom' adı verilen cilt kanseridir. Bu nedenle çocukları fazla güneşten korumak önemlidir.