Ülkemizde hemşirelik mesleğinin lisansa dayandırılması yarım asrı aşıp, 65 yıla dayanırken hemşirelikte lisansüstü programların başlatılması yarım asra yaklaştı. Alanında uzman hemşireler yetişinceye dek hemşirelik lisans ve lisansüstü eğitimleri genelde tıp hekimi destekli yürütüldü. Ancak, ne zaman alanında uzman hemşire akademisyenlerle meslek öğretilmeye başlandı, o günden bugüne, hemşirelik bilimi ve hizmetinin niteliği de o denli arttı. Bu gelişmeler Hemşirelik Yasası (1954) yeniden düzenleme çalışmalarını gündeme getirerek hemşireliğin lisansa dayandırılmasından (1955) önce çıkan yasanın yeniden gözden geçirilmesini sağladı. Mesleğin tanımı 53 yıl aradan sonra yeniden yapıldı. Görev, yetki ve sorumlulukları güvence altına alındı. Hemşirelik mesleğine büyük ivme kazandıran bu gelişme, nitelikli hemşirelerle ekip hizmeti verecek sağlık çalışanları kadar nitelikli hemşirelik hizmetinden yararlanacak birey, aile ve toplum için de şans oldu.

Durum böyleyken, hemşire açığını kapatmak üzere diyaliz ünitelerinde hemşire yerine hemşire olmayan sağlık çalışanlarına, yani sağlık teknikerlerine, yer verilecek olması onlarca yıl verilen emeğin bir çırpıda heba edilmesi demek. Bugün diyaliz hemşirelerine yönelik alınacak kararın, yarın acil, yoğun bakım, ameliyathane, evde bakım hemşireliğine yönelik alınmayacağı ne malum. Düne kadar, sağlık meslek liselerinden mezun hemşire yardımcısı unvanlı sağlık çalışanlarının hemşirelik hizmeti veremeyecekleri, verecekler ise lisans mezunu hemşirelerin denetiminde verebilecekleri anlatılmaya çalışılırken bugün alanında sertifikalı lisans mezunu hemşirelerin bazı çalışma alanlarından uzaklaştırılmalarının gündem olması düşündürücü.

Tüm sağlık teknikerleri gibi diyaliz teknikerleri de sağlık hizmetleri meslek yüksekokullarından aldıkları iki yıllık ön lisans eğitimiyle mezun olurlar. Görev, yetki ve sorumlulukları arasında hekim ve hemşireyle çalışmak, çalıştıkları ünitenin (diyaliz ünitesi/ameliyathane vb.) araç-gerecini hazırlamak, sterilizasyonundan sorumlu olmak, güvenli kullanmak yer alır. Hasta transferini sağlama ve hastaya pozisyon verilmesine yardımcı olmanın dışında hastayla ilgili bağımsız fonksiyonları yoktur.  Gelişmiş ülkelerde sağlık teknikerleri çalıştıkları ünitenin hemşire (diyaliz hemşiresi / ameliyathane hemşiresi vb.) ve hekimiyle çalışırlar. Türk Hemşireler Derneği (THD) geçmişte yaşanan örneklere dayanarak yaptığı açıklama ile "yetkisiz kişilerin hemşire olarak istihdamının sağlık hizmetlerinin sunumunda karışıklığa yol açma, halkın hemşireler tarafından verilmesi gereken nitelikli bakımı almasına engel olma ve hasta güvenliğini riske atma gibi ciddi sonuçlar doğurduğu tecrübe edilmiştir" demiştir. Bu açıklamalardan da anlaşıldığı üzere işin ehli olmayanlara yetki verilmesi hasta hakları açısından da ciddi bir sorun.

THD (www.turkhemsirelerdernegi.org.tr) ana sayfasında yer verdiği "Hemşireler Soruyor Sesimizi Duyuyor musunuz" başlıklı metinle hemşirelik lisans eğitimi yanı sıra lisans mezunu hemşirenin görev, yetki ve sorumluluk alanlarını da tanımlayan şöyle bir açıklamada yaptı. "Hemşirelik eğitimi, Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Hemşireler Konseyi görüşleri göz önünde bulundurularak, Avrupa Birliği Hemşirelikle ilgili 2005/36 sayılı Sektör Direktifi esas alınarak hazırlanan mevzuatta açık bir biçimde tarif edilmiştir.  Dört yıllık lisans eğitimiyle mezun olan hemşireler temel tıp bilimleri ve mesleki dersleri alarak, anne karnındaki fetüsten yaşlı bireye, akut sorunlardan kronik hastalıklara kadar, her ortamda koruyucu, tedavi edici ve rehabilite edici bakım hizmetlerini, bütüncül bakış açısı ile yürütmektedirler. Özel dal hemşireliği (diyaliz, acil, yoğun bakım, ameliyathane, evde bakım hemşireliği) hem ülkemizde hem de dünya genelinde, temel lisans eğitimi üzerine gerçekleştirilen eğitim sonrası hak edilen sertifika ile belgelendirilmiş özel alanlardır."

Sağlığın korunması, geliştirilmesi ve sürdürülmesinden yana hizmet veren her disiplin önemli. Ancak her disiplinden sağlık çalışanının istihdamında mezun sayısından ziyade uluslararası alanda kabul gören görev tanımları göz önünde bulundurulmalı. Değilse, hizmetin niteliği azalır, malpraktisler (sağlıkta bilgisizlik/ilgisizlik/deneyimsizlik nedeni ile yapılan hatalı/yanlış uygulamalar) artar. Dünyada gündem hemşirelik hizmetleri bakım kalitesini mükemmelliğe ulaştırmak üzere hayata geçirilen magnet (mıknatıs) hastaneler iken ülkemizde hemşire açığını kapatmak üzere alınacak kararlar oldukça düşündürücü. Mıknatıs hastaneden kasıt, çekicilik özelliği bulunan, bünyesinde çalışan nitelikli hemşireleri elinde tutabilen, hemşirelere iyi bir çalışma ortamı sunan hastaneler olmak. Gelişmiş ülkelerde hastalar hekimini seçerken hekimin bağlı olduğu hastanelerin magnet hastane kapsamında olup olmadığını araştırarak karar almakta. Hastalar için hizmetin eğitimli ve donanımlı hemşirelerden alınıp alınmadığı bu denli önemli.