Baksanıza Osmanlı'ya özlem hiç bitiyor mu? Böylesine bir ortamda bize de elimizden geldiği kadar "Osmanlı" konularından bahsetme görevi düşmez mi? Şimdi de "Osmanlı Ocakları" şekillenip gündemdeki yerini alıverdi. Önemli olan "Osmanlı" olsun da ister "ocakları" olsun isterse "Osmanlıspor" olsun yeter ki "Osmanlı" olsun (!)
Peki bu hayranlıkları yaşayanlar "Osmanlı" hakkında ne biliyorlar? Şöyle bir bakalım mı? Osmanlı'ya özlem hakkında yazdıklarımdan sonra geçen hafta bir okurum/dostum aradı. Osmanlı hakkında öylesine ince ve etkileyici bilgileri/gerçekleri aktardı ki bilmeyenler şaşar kalır. Kundaktaki kardeşlerini ve büyüklerinin çocuklarını, olmadı doyamadım torunlarını boğduran padişahlar Osmanlı değiller miydi? Hangisinin annesi Türk ve Müslümandır? Hangisinin annesinin geçmişi tam olarak bilinmektedir? "Balıklar da benim kullarım değil midir" diyerek altınları savuran padişahlarının kim olduklarını, bu Osmanlı hayranlarının kaç tanesi bilebilirler? Saraydaki iç oğlanlarının görevleri neydi acaba? Yenilik yanlısı II. Osman hangi sebeple tahtan indirildi? Genç Osman'ın ölümünün ve ölümüne kadar yapılanların ayrıntılarını acaba bu Osmanlı hayranlarının kaçı merak etmektedir? Bakınız; bu anlattıklarım tarihi gerçeklerdir. Ama; günümüzde bunları kimler değerlendirebilir?

İslam Aleminin halifesi olarak bilinen Osmanlı Padişahlarının acaba kaç tanesi içki alemlerinde gününü gün etmiştir? En çok sevdikleri, yere göğe koyamadıkları II. Abdülhamit'in kaç karısı vardı? II. Abdülhamit rum (içki) içer miydi? Şimdilerde göklere çıkardıkları ve hatta Kurtuluş Savaşı'nın gerçek kahramanı yaptıkları son Osmanlı Sultanı Mehmet Vahdettin İngiliz İşgal Komutanlığına sığınarak ülkeyi terk etmedi mi?
Üst bölümde yazdıklarım yalnızca Cumhuriyet dönemi Türkiye'sinin belgelerine bağlı kalınarak aktarılanlar olamaz. Bu anlatılanlar, işgal kuvvetlerinin belgeleri ve bizzat padişahın Mabeyn Katiplerinin tuttukları günlüklerce doğrulanmaktadır.

Osmanlı hayranlığının temelinde dikkat ediniz İslam'a bağlı değil ama "A r a b' a" bağlı gizli bir propagandanın izlerini görebilirsiniz. Ben öyle düşünmekteyim. Ama; ben bunu neden böyle yazdım lütfen dikkat buyurunuz. Arab'ın İslam'la ne ilgisi olabilir? Örnek vereyim mi? Üç gün önceki gazetelerimizde "Birleşik Arap Emirlikleri"nin varisi Şeyh Raşid'in cenaze törenleri ile ilgili haber ve resimler vardı. Şeyh Raşid'in cenazesi yerlerde arkasında da Birleşik Arap Emirliklerin üst yönetici kadrosu cenaze namazı hazırlığında. Sorarım; bizim ülkemizde cenazeye gösterilen saygı ile oradaki saygısızlık arasındaki farkı görmemek olası mıdır? Ötesinde gidenler, görenler anlatırlar bizlerin temizlik anlayışımız ile o Arap toplumunun temizlik anlayışı eşdeğer midir?
Neylersiniz; Arab'ın petrodolarları bizim üst yönetimimizin gözlerinde pırıltılar yaratmakta onlar da Osmanlı hayranlığı üzerinden toplumumuzdaki yeni şekillendirmeleri tezgahlamaktadırlar.
Oysa; gene bilinmektedir ki Osmalı'ya en büyük kazığı Arap toplumu atmıştır. Birinci büyük savaşta Cıhad-ı Ekber ilan edilmiş, sanılmıştır ki tüm İslam Alemi koşa koşa bayıla bayıla Osmanlı'ya hizmet edecektir. Bırakınız İngiliz ve Fransız ordularındaki Müslüman askerleri daha savaş bütün hızıyla (1916) sürerken ilk isyan bayrağı Suudi'lerce açılmış, ordumuz arkadan vurulmuştur. "Lawrens Of Arabia" filmi hayali değil gerçeklerin ta kendisidir. İngiliz ordusundaki Lawrens'in Araplar arasındaki ismi "El Avrens"tir.

Neylersiniz? Bizim aklı evvel Osmanlı hayranı particilerimiz nelerin peşindedirler; hadi bir bakalım? Bolu AKP İl Başkanı Ömer Sayın bakalım neler demiş: " Alem-i İslamın lideri Türkiye'dir, Hilafet Türkiye'de batmış fakat tekrar Türkiye'de ayağa kalkacaktır". Yalnız o mu? Siirt AKP İl Başkanı Fuat Özgür Çalapkulu da Erdoğan'ın gelişini Siirt'lilere "Halife Geliyor, Hazır Olun" diyerek duyurmuştur. Bir önceki paragrafta yazmıştık; hadi, bir kez daha yineleyelim. O Halife'lerin ilan ettikleri Cıhad-ı Ekber'lerin neye yaradığını düşünen mi var?
Esenlikle kalınız...          
 
Hepinizin Kurban Bayramı'nı en içten dileklerimle kutlarım.