ABD, terörist başı Murat Karayılan'ın başına 5 milyon, terörist Cemil Bayık için 4 milyon ve Duran Kalkan içinse 3 milyon dolar ödül koydu. Haliç Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Erol Mütercimler, kararın Türkiye tarafından kabul edilmesinin mümkün olmadığını ve yetersiz olduğunu söyledi.

"TÜRKİYE AÇISINDAN BURADA BİR SÜRPRİZ YOK"

Türkiye'nin ABD'den asli talepleri olduğunu vurgulayan Dr. Mütercimler, "Bunlar, Fetullah Gülen'in Türkiye'ye iade edilmesi, YPG, PYD'yi ABD'nin desteklemekten vazgeçmesidir. Bu taleplerin ikisine de ABD 'hayır' dedi. Her ikisine de 'hayır' diyen ABD özelinde bu meseleye baktığımız zaman PKK'yı zaten 1999 yılından itibaren terör örgütü olarak ilan etti. Türkiye açısından burada bir sürpriz yok. Türkiye'nin ısrarla uluslararası arenada PYD,YPG'nin, PKK'nın devamı olduğunu ısrarla belirtiyor. Dolayısıyla 3 kişinin başına para ödülü koymanız ölü ya da sağ ele geçirmesi, teslim edilmesi anlamlı fakat yeterli değil. Çünkü Türkiye'nin talebi bu değil" diye konuştu.

"ASLİ TALEPLERİN ÖNÜ KAPATILIYOR"

Türkiye'nin taleplerinin önüne perde çekildiğini belirten Dr. Mütercimler, "3 kişiyi gündeme getirip, kamuoyunun ve siyasetin önüne atıyorsanız; Türkiye'nin asıl ısrarla talep ettiği Fırat'ın doğusu probleminin önünü kapatıyorsunuz,önüne perde çekiyorsunuz demektir. Artık Türkiye'ye 'burayla ilgili bir talepte bulunma' diyorsunuz. Oysaki Türkiye 'Fırat'ın doğusu, İdlib meselesi ulusal güvenliğimle ilgili en önemli konudur. Ben hemen sınırımın dibinde böyle Suriye Kürdistanı'nın kurdurulmasına taraftar değilim. Çünkü gelecekte kendi içime yansıyacaktır. Ve içimde ciddi biçimde karışıklık, kaos, iç savaş, çatışma gibi durumlarla yüz yüze gelmek istemiyorum' diyor. Türkiye her dakika diken üstünde mi duracak, o nedenle karar yeterli değildir" ifadelerini kullandı.

"KABUL ETMEK MÜMKÜN DEĞİL"

Türkiye'nin kararı kabul etmesinin mümkün olmadığını söyleyen Dr. Mütercimler, "Bu kadar ciddi sorunları tartışmak, problemleri çözmek yerine asli talepleri rayından çıkarmak, oyalamak demektir. Türkiye açısından bu yetinilecek ve kabul edinilecek bir mesele değildir" dedi.