FATİH ÖZKILINÇ-İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in depremzedelerin “emsal artışı” talebiyle ilgili açıklamalarını değerlendirdi. İki günlük İzmir ziyaretinde 30 Ekim  İzmir  Depremi Proje Alanı Mağdurları Platformu üyeleriyle bir araya CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Kat yükseklikleri konusunda Sayın Tunç Başkan, 'eğer vatandaşımız bunu ödeyemiyorsa, bu ödemeyi bir şekliyle başka yollardan karşılamak gerekiyorsa, bunun için kat yüksekliği gerekiyorsa vereceğiz’ dedi. Sizden isteğim burada, 'gerekirse yapılacak' dediniz, gerekirse değil 'yapılacak' deyin. Burada yüksek binalar yapılıyor değil mi, yapılıyor. Diğerleri neden yapılmıyor? Engel çıkaracaklar. Onlar engel çıkarırsa bütün İzmirliler onlara hesap sorar. Engel bizden kaynaklanmasın. Biz yapacağız, vatandaş ne istiyorsa biz yapacağız” açıklamalarında bulunmuştu.  İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise bir basın kuruluşuna verdiği demeçte emsal artışının Bayraklı’yla sınırlı olacağını henüz konuya ilişkin bir yol haritasının olmadığını belirtmişti.

 

Umarız ki sözde kalmaz

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve Başkan Soyer’in açıklamalarını değerlendiren AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “Emsal artışı konusu 30 Ekim 2020 tarihindeki depremin ardından konuşulan bir konuydu. Emsal artışını bir planlama bütünlüğü içinde değerlendirmek lazım. İmar planları bütünü içerisinde değerlendirmek lazım. Biz defalarca bunu dile getirdik. Bu şehirde dönüşümün önünün açılması gerektiğini, şehrin planlamasının bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini, doğru imar planlarının yapılması gerektiğini dile getirdik. Özellikle deprem sonrasında depremde zarar gören İzmirli hemşehrilerimizin konutlarının yenilenmesi noktasında  K sınırlarıyla ilgili çalışmalar yapılırken biz AK Parti Grubu olarak bir emsal artışının da yapılması gerektiğini komisyon toplantılarında dile getirdik. Ancak o dönem çok sıcak bakılmadı. Çeşitli platformlarda da bu şehirde emsal artışının yapılması gerektiğini depremden zarar gören İzmirlilerin konutlarının bu şekilde yenilenebileceğini ifade ettik. Bu noktada CHP kanadından çeşitli tepkiler geldi. Mesela Karşıyaka Belediye Başkanı emsal artışının olamayacağını, Tunç Soyer’in emsal artışına çok sıcak bakmadığını, CHP İzmir İl Başkanın bu noktada topu sanki yerel yönetimlerin bir görevi değilmiş gibi hükümete ve Çevre Şehircilik Bakanlığı’na atar tarzda ifadelerinin olduğunu gördük. Bugün geldiğimiz noktada ise CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, emsal artışının yapılacağı yönünde bir açıklama yaptı. Umuyoruz ki bu açıklama öncesindeki açıklamalara benzer şekilde sadece sözde kalmaz. Sadece kağıt üzerinde bir çalışma olarak da kalmaz. Umarım tüm İzmir’e şamil, tüm İzmir'de mağduriyeti söz konusu olan İzmirlilerin mağduriyetinin ortadan kaldırılmasını sağlayacak bir planlama ile bu emsal artışı hayata geçirilir” dedi.

Hızlı olmazsa, anlamı yok

Emsal artışının kanunlara, planlama bütünlüğüne, planlama ilke ve esaslarına göre yapılması gerektiğini kaydeden Hızal, “İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir’deki yerel idareciler imar planları noktasında sınıfta kalmış belediye ve yöneticiler. İzmir’de bir 5 binlik plan revizyonu, binlik plan revizyonu ya da 25 binlik plan revizyonlarının yapılması süresi ortalama 4 ile 5 yıl arasında değişiyor. Bu kadar uzun yıllar içerisinde imar revizyonlarının yapılıyor olması ya da yapılamıyor olması aslında İzmirlilere yapılmış çok büyük bir haksızlık. Emsal artışıyla ilgili çok hızlı bir reaksiyon gösterilmesi, çok hızlı bir planlama yapılması gerekiyor. Ama ne yazık ki Sayın Soyer’in açıklamalarında bir yol haritasının olmadığını gördük.  Bu konuyla ilgili herhangi bir hazırlıklarının olmadığını gördük. Bir an önce emsal artışının hayata geçirilmesi gerekiyor. Aksi takdirde bugün ihtiyaç duyulan emsal artışının çok uzun süre içerisinde hayata geçirilmesi bugün mağdur olan İzmirlilerin açısından hiçbir anlam ifade etmeyecek” diye konuştu.

Siyaseten kendilerini sıkışmış gördüler

Yaklaşık bir yıldır İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin depremde zarar gören vatandaşların zararlarını ortadan kaldırabilecek somut bir adımının olmadığını belirten Hızal, “Deprem sonrasında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin elle tutulur net bir çalışmasının olmadığını biliyoruz. Depremin ardından hemen bir çalıştay düzenlendi. Düzenlenen çalıştayın sonuç bildirgesini bile kamuoyuyla paylaşmadılar. Arkasından K sınırları dediğimiz aslında tam bir planlama çalışması değil plan notu şeklinde yapılmış bir çalışma söz konusu oldu. Maalesef ki bir yıllık süreçte İzmir Büyükşehir Belediyesi depremde zarar gören vatandaşın zararlarını ortadan kaldırabilecek somut bir çalışma ortaya koyamadı. Bunu ortaya koyamayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer olmayan bir krediden bahsetti. Olmayan bir krediyi İzmir kamuoyunda tartıştırdı. Cumhurbaşkanımızın önünde olduğu söylendi. Onaylanmadığı yönünde iddialarda bulundu. Geldiğimiz noktada böyle bir kredi yok. Cumhurbaşkanımızın önünde bir kredi sözleşmesi yok. Dünya Bankası ile mutabakata varılmış bir kredi yok. Bu kez siyaseten kendilerini sıkışmış gördüler ki aslında önce karşı çıktıkları, olmayacağı yönünde beyanda bulundukları bir hususta genel başkan ve büyükşehir belediye başkanı düzeyinde bir açıklama yaptılar. Bizce olumlu bir açıklama ancak sözde kalmaması gerekiyor. Emsal artışının tüm İzmir’e uygun bir şekilde yasa ve yönetmeliklere uygun bir şekilde değerlendirilmesi ve planlanması gerekiyor. Hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi gerekiyor. Bir yıllık bekleme sürelerinin temel sebebi aslında buna zaman içerisinde karşı olmaları” şeklinde konuştu.

Vatandaş mağdur oldu

Vatandaşların emsal artışında geç kalınması nedeniyle mağdur olduğunu ifade eden AK Partili Hızal, Vatandaşlarımız bir yıl bekleyerek mağdur oldu. Yaklaşık İzmirlilere 4 ay olmayan krediden bahsedildi. Bir umut verildi. Olmayan bir kredinin varlığından bahsedildi. Bu kredi konutların finansmanında kullanılacaktı ama baktık ki böyle bir kredi ve mutabakat yokmuş. Bir yıllık süreçte planlamanın doğru yapılmaması, doğru öngörülerin yapılmaması ve emsal artışından geç kalınmasından dolayı vatandaş mağdur oldu” açıklamasında bulundu.