FATİH ÖZKILINÇ- Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu (İKK), Bayraklı Belediye Meclisi’nde alınan ve İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde revize edilerek kabul edilen emsal artışını yargıya taşıdı. İBB Meclisi’nde alınan emsal artışı kararına ilişkin TMMOB İzmir İKK hukuki bir süreç başlatmasını AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır, Haber Ekspres’e değerlendirdi.

 

Bütüncül planlama yapılırsa itiraz olmaz

Emsal artışlarına ilişkin İBB’nin almış olduğu kararların günü karar kurtarmaya yönelik kararlar olduğunu ve daha öncede alınan kararlara ilişkin uyarılarda bulunduğunu ifade eden Nasır, “Günü kurtaran kararlar yerine anayasal hak olan İzmir’i tüm ilçeleriyle bütüncül planlayarak günün koşullarıyla geleceğe projeksiyon yapıp İzmir’in yeniden planlanması ve anayasal yetkilerle bu planları onaması halinde her hangi bir itiraza maruz kalınmazdı. Esas yapılması gereken alt ve üst ölçekli planlarla uyumlu İzmir’i yeniden planlayarak özellikle de ada bazında mevcut yapılanma koşullarını göz önünde bulundurarak çağın gerektirdiği donatı alanlarını da ayırarak planlar yapılması sonuç getirir. Esas sonuç bu olur. Aksi halde bugüne kadar büyük deprem riski olan 13 tane hareketli fay hattına sahip İzmir’de her an oluşabilecek bir depremin sonuçlarına katlanmak mümkün olmaz. Bizi bunları bir yıl önce de söyledik” dedi.

Tek sorumlu İzmir Büyükşehir Belediyesi

Vatandaşların mağdur olacağını ve İzmir'in deprem riskine karşı alması gereken önlemlerin de yerine getirilemeyeceğini dile gtiren Nasır, “Vatandaşlarımız mağdur olacak. Vatandaşlar, depreme dayanıklı konutlara sahip olabilmenin önünün açılmasını istiyor. Evet, İzmir’de çarpık bir yapılaşma var. Yüzde 70-80 civarında dönüşmesi gereken bir İzmir var. Buna köklü bir çözüm getirilmesi gerektiğini defalarca ifade ettik. Palyatif çözümlerle İzmir’in bu yapı stokunun dönüşmesi zaten mümkün değil. Ortada bir gerçek var. Yasal kurallar doğrultusunda İBB yetkisinde bu. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın müdahil olmasını gerektiren bir konu da değil. İBB, tüm ilçeleriyle İzmir’i bütüncül planlamalı. Bir yıl önce ifade ettim. Bir yıl geçti bir deprem olursa bu vebalin altından nasıl kalkacaklar? Türkiye bir hukuk devletidir. Planlama ve şehirleşmenin de belirli bir kriterleri vardır. Hukuksal sınırlar içerisinde şehri geliştirecek, insan yaşanabilecek bir kent oluşumunu planlamazsanız kim yargıya giderse gitsin bu yargılamanın sonucunda zararlı vatandaş çıkar. Burada tek sorumlu İzmir Büyükşehir Belediyesi’dir” ifadelerini kullandı.

Süreçte neler yaşandı?

Emsal artışına ilişkin yaşanan süreçte Bayraklı Belediye Meclisi’nde, 30 Ekim 2020 depreminde hasar alan ve 6306 sayılı yasa kapsamında riskli bulunan yapılar için yüzde 10 emsal artışını içeren önerge kabul edilmiş, ardından ise İBB Meclisi gündemine gelmişti. İBB Meclisi’nde söz konusu önerge revize edilerek; depremde ağır ve orta hasarlı olarak tespit edilen yapılar ile 1998 yılındaki yönetmelik öncesi ruhsat alan veya 6306 sayılı yasayla riskli kabul edilen yapıların dönüşümü için parsel bazında başvuru yapılması halinde yüzde 20, ada bazında başvuru yapılması halinde yüzde 30 emsal artışı verilmesi kararı alınmıştı. TMMOB İzmir İKK ise söz konusu 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Plan Notunun kamu yararına, planlama esaslarına ve şehircilik ilkelerine aykırı olduğu belirtilerek imar plan notunun yürütmesinin durdurulması ve iptal edilmesi için İBB ve Bayraklı Belediyesi’ne dava açtı.