AKP'li milletvekilleri, belediye başkanları ve il başkanları Başbakan Tayyip Erdoğan'a üslûp eleştirisinde bulunurken “Sert üslûbunuz BDP’ye yarıyor. Daha kucaklayıcı ve kapsayıcı bir dil ortamı yumuşatır” dediler.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün Doğu ve Güneydoğu’daki 13 kentin AKP’li vekillerini, belediye başkanlarını, il başkanlarını, kadın ve gençlik kolları yöneticilerini partisinin genel merkezinde ağırladı. Kürt sorununun masaya yatırıldığı beş saatlik toplantıda, toplam 30 kişi söz alıp çözüm önerilerini sıraladı.

Erdoğan: Çözüm istiyorum

Veysi Polat'ın Taraf'taki haberine göre; Genel Merkez’deki “AK Parti Milletvekilleri, İl Teşkilatları Değerlendirme ve İstişare Toplantısı”na 40 vekil katıldı. Ağırlıklı olarak Kürt sorununun masaya yatırıldığı toplantının açılışını yapan Başbakan Erdoğan, “sizden çözüm istiyorum“ diyerek, sözü milletvekilleri ve teşkilat yöneticilerine bıraktı. AKP teşkilatlarına ve yöneticilerine yönelik PKK saldırılarına dikkat çekilen konuşmalarda, KCK operasyonları, uzun tutukluluk süreleri, anadilde eğitim, demokratikleşme ve müzakerelerin devamı gibi konular diğer başlıkları oluşturdu. Toplantıda söz alan birçok AKP yöneticisi, 28 Aralık 2011’de Federal Kürdistan Bölgesi’nden kaçak sigara ve çay getirirken sınırda bombalanarak öldürülen 34 Uluderelinin durumunu da gündeme getirdi. Aradan bir yıl geçmesine rağmen “bir arpa boyu yol alınamadığı” ifade edilerek, “Bu konuda adaletin gecikmesi bizi bölgede zor durumda bırakıyor. Uludere olayı hanemize eksi olarak yazılmış durumda. BDP bu konuyu istismar edip, aleyhimize kullanıyor. Hükümet bu olayın üzerine gitmeli, sorumlular yargı önüne çıkarılmalı” dediler.

BDP istismar ediyor

Bazı vekiller ve il başkanları, Başbakan Erdoğan’dan “gerilimli bir üslup kullanmamasını” istedi. Bu konuda Erdoğan’a yöneltilen eleştiri şöyle: “Kullanılan gerilimli dil çözüme katkı sağlamıyor. Aksine bölgede eleştiri alıyor. BDP ve PKK, bu durumu aleyhimize kullanıyor. Bölge halkını kapsayacak yumuşak bir dil kullanmanız partimize kazandırır. Lütfen daha kuşatıcı, kapsayıcı dil kullanın.”