Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Erdoğan gitmeden, Türkiye zenginleşemez. Sayın Erdoğan ve arkadaşları gitmeden, Türkiye özgürleşemez. Bu iktidar değişmeden, Türkiye düze çıkamaz. Bu değişimi ne kadar önce yaparsak, ülkemiz adına o kadar hayırlıdır." şeklinde konuştu.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu….

Akşener'in konuşmasından satır başları:

* Milletimizin iktidarı denetleme görevi verdiği bizler bu görevi layıkıyla yerine getirmeye çalışıyoruz.

* Ekonomiden adalete, kadın haklarına, gençlerimizin sorunlarından, esnafımızdan, memurlarımıza her bir vatandaşımızın iktidar karşısında hakkını, hukukunu savunmaya çalışıyoruz.

* Hayatın her alanında ağır sorunlar yaşadığımız bir gerçek. Son dönemde bunlara sayın Erdoğan’ın da ruh hali eklenmiş bulunuyor.

* Sabah söylediğini akşam yalanlayan, 5-6 hatta 11 maaşlı kifayetsiz danışmanlarının elinde adeta oyuncak olan, milletimiz mağdur, ülkemizi de mahçup eden, bir gün çıkıp şurada bir hata yaptık diyemeyen bir garip ruh hali ile karşı karşıyayız.

* Bunun son yansımasını aşı meselesinde yaşadık. Erdoğan, “Batılı ülkelerde aşı ücretli yapılıyor” dedi. Bunun üzerine Avrupa’dan kahkaha sesleri yükseldi. Biz duyduk, kendisi adına utandık ama sayın Erdoğan düştüğü gülünç durumdan hiç utanmadı.

* Ben size doğrusunu anlatayım. Küçük bir ülke hariç dünyanın bütün ülkeleri aşıyı ücretsiz yapıyor.

* Bununla kalmıyor, gelişmiş ülkeler aşı yaptırmaları için gençlerine bir de ödül veriyor. Esnafına, işçisine, memuruna pandemide ayakta kalabilsinler diye nakit desteği sağlıyor.

* Bu kez de kendisi, sanki hiç yalan söylememiş gibi “Biz de dünyadaki ülkeler gibi aşıyı ücretsiz yapıyoruz” dedi.

“BÖYLE BİR TEZGAH OLABİLİR Mİ?”

* Sayın Erdoğan aslında aşıyı sen vatandaşına parayla satıyorsun. Hem de bunu aklınca vatandaşa hissettirmeden yapıyorsun. Tahsilata da insanlarımız daha ikinci doz aşısını olmadan yapıyorsun. Önce elektriğe yüzde 15, ardından da doğalgaza yüzde 12 zam yaptın.

* 4 kişilik bir aile bir sene boyunca yeni zam yapılmazsa yılda 600 lira fazladan para ödemek zorunda kalacak.

* DMO’nun açıklamasına göre, bir doz BionTech aşısının Türkiye’ye maliyeti 12 dolar yani 100 lira. Yani 4 kişilik ailemiz, kişi başı 100 liralık ikinci aşı için 600 lira ödeyecek. Böyle bir tezgah olabilir mi?

* Böyle bir devlet yönetimi olabilir mi? Pandemi döneminde, senden başka elektriğe ve doğalgaza, yani temel ihtiyaçlara, zam yapan bir başka hükümet başkanı var mı? Bir etrafına bak bakalım. Bak da utan. Yazıklar olsun.

MİLLETİ YOLMAYA GELİNCE SINIR TANIMIYORLAR

* İktidarın büyüklü, küçüklü ortaklarına her fırsatta vatandaş zorda, nakit desteği verin diyoruz. Doğalgaza zam yapıyorlar, esnaf perişan borçlarını ödeyin faizsiz kredi verin diyoruz elektriğe zam yapıyorlar. KÇÖ, işten çıkarma yasağını uzatın diyoruz duymazlıktan geliyor.

* Bu dar zamanda vatandaşlarımıza destek vermeye gelince cebinde akrep olanlar, milletimizi yolmaya gelince sınır tanımıyorlar.

* Kamudaki israfa son verin deyince bize itibardan tasarruf olmaz nutukları atan sayın Erdoğan son olarak çıktı tasarruf genelgesi yayınladı. İtibar her zamanki gibi bu genelgeden muaf tutulmuş. Tasarruf sarayın yanından bile geçmiyor.

* Sayın Erdoğan kendi nefsinde yaşamadığını milletimizin yapmasını istiyor. Son 2 yılda mutlak yoksul sayısının 3 milyon kişi artığı ülkemizde hala uçaklardan, arabalardan, yazlık saraylardan vazgeçmeyeceğim diyor. Böyle vicdansızlık olabilir mi?

* Onlar saraylarında israfa tam gaz devam ederken biz milletimizi karış karış geziyoruz. Koltuk değil ayakkabı eskitiyoruz.

* Ben tütüncü bir ailenin kızıyım. Çilesini de kıymetini de bilirim. Tütün ithal ederek tütüncümüzü perişan eden bu iktidarın abuk subuk icraatları artık kemiğe dayandı.

* Sarmalık tütün denilince aklımıza Adıyaman, Bitlis, Samsun, Çanakkale, Düzce, Mardin, Muş, Bingöl, Batman, Diyarbakır, Hakkari, Balıkesir, Bursa, Denizli, İzmit yani Türkiye’nin her bir köşesi aklımıza gidiyor.

* Şimdi üreticilerimize 6 ay içerisinde kooperatiflerinizi kurun yoksa tütün üretemezsiniz diyorlar. 3 yıldan 6 yıla kadar hapis diyorlar. Sayın Erdoğan sen farkında olmayabilirsin ama ülkemizin üzerinde covid diye bir bela var.

* Lebaleb kongrelerinde, viyadük açılışlarında pandemi seni teğet geçmiş olabilir. Sokağa çıkma yasakları, kısıtlamalar varken memlekette herkes canının derdine düştü.

* Üreticimiz bu sürede hazırlıklarını yapamadı. Şimdi utanmadan çıkmış, “Süreç 1 Temmuz’da başladı hepinizi yakarım” diyorsun. Böyle vefasızlık, devlet insanlığı olmaz. Bu millet seni sandıkta öyle bir yakacak ki şaşırıp kalacaksın.

ÜÇ YIL ÖNCESİNİ BİLE ARAR OLDUK

* “Faiz sebep enflasyon sonuçtur” anlayışının ülkeyi getirdiği nokta ortada. Daha dün gibi hatırlıyorum. 2018 genel seçimlerinde, dolar 4 liraya, avro da 5 liraya yükselmişti. Aynı uyarıları o zaman da yapmıştık. “İş bilmez damadından, ekonomi bakanı olmaz, Türkiye'nin altını oyuyorsun.” dedik.

* “Demokrasi olmadan, ekonomi düzelmez” dedik. “Merkez Bankası'nı sarayın arka bahçesine çevirirsen, Türkiye'nin itibarı kalmaz.” dedik. Aradan üç sene geçti; Bugün dolar, 8.7 liralara, Avro da, 10 buçuk liralara geldi.

* Türkiye, üç yıl öncesini bile, mumla arar oldu. Keşke olmasaydık ama; o zaman da haklıydık, bugün de haklıyız, yarın da haklı çıkacağız. Bu gerçek artık tescillenmiştir.

EKONOMİNİN YAPISAL SORUNU…

* Kayıt dışı ekonomi gibi, yüksek enflasyon gibi, ithalata bağımlılık gibi, Sayın Erdoğan da, artık Türkiye ekonomisinin yapısal bir sorunu haline gelmiştir. Ne son 10 yılda, ne son 5 yılda, ne de son 3 yılda yaşadıklarımızdan, tek bir ders dahi çıkaramadı. Öğrenmeye kapalı, akla ve bilime düşman, demokrasiyi de zayıflık olarak gören bu zihniyet, Türkiye'nin en büyük yapısal sorunudur.

* Sayın Erdoğan gitmeden, Türkiye zenginleşemez. Sayın Erdoğan ve arkadaşları gitmeden, Türkiye özgürleşemez. Bu iktidar değişmeden, Türkiye düze çıkamaz. Bu değişimi ne kadar önce yaparsak, ülkemiz adına o kadar hayırlıdır.

TEİAŞ’IN ÖZELLEŞTİRİLMESİ…

* AK Parti iktidarı milletimizin hazinesini boşalttığı yetmemiş gibi bir yandan da milletin olan ne varsa satmanın peşinde. MKE’nin ardından sırada TEİAŞ var.

* Milletin olan bu şirket 2020 yılında 14. 9 milyar lira ciro yapıp 2.5 milyon liraya yakın da kar etti. Buna rağmen özelleştirilmesi için düğmeye basıldı. Her seferinde, “Ben ekonomistim” diyen sayın Erdoğan belli ki piyasa yapılarının anlatıldığı derslerde uyumayı tercih etmiş.

* Sayın Erdoğan seni tekrardan uyarıyorum. Elektrik üretimi stratejik bir öneme sahiptir. TEİAŞ kar amacı gütmemesi gereken bir kurumdur. Bu sektörün kontrolü kamuda olmazsa ekonomik bağımsızlık tehlikeye girer. Hani yerli ve milli, beka meselesi diyorsunuz ya işte zurnanın zart dediği yer burası.

“TÜRKİYE KAYBETMEYE DEVAM EDİYOR”

* Dünya dijital çağda hızla ilerliyor. Türkiye bu yeni dünyada yerini almadığı taktirde iktidarın zenginlik masallarını dinlemeye maalesef devam edeceğiz. Bu değişimleri sonradan yakalamaya çalışmanın maliyeti çok yüksek.

* 2025 yılında 5G bağlantı sayısının ülke nüfuslarına oranı Japonya’da yüzde 83, Kore’de yüzde 71, ABD’de yüzde 55, Çin’de ve Rusya’da ise yüzde 32 olacak.

* Türkiye için beklenti sadece yüzde 13. Gelişmiş ülkelerin vatandaşları internete gelirlerinin yüzde 0,5-1,5 ödüyorlar. Biz de bu yavaş internete bile gelirimizin yüzde 2’sini ödüyoruz.

* Yapılan araştırmalar gösteriyor ki internet hızı ile ekonomik büyüme arasında çok yakın bir ilişki var. Kafayı betona takmış bu iktidar geciktikçe Türkiye kaybetmeye devam ediyor.

* Yetersiz internet altyapısına yalnızca makro ekonomi ve istihdam üzerinden bakmak da yeterli değil. Dünya değişiyor, yeni ekonomide gençler internet üzerinden yeni bir dünya kuruyor. Hayatımızda yepyeni kavramlar var.

*Dijital göçebelikten bahsediyoruz, yeni medyadan, yeni nesil eğlence platformlarından bahsediyoruz. Bu düşük internet hızı ile küresel trendleri yakalayamayız.

* Varsın onlar beton ekonomisine kafa yorsun biz yeni ekonomiye odaklanacağız. Biz gençlerimizin dertlerine odaklanacağız. Çünkü Türkiye, dijital göçebelik endekslerinde, en yaşanabilir ülkeler arasında 106. sırada.

“İNTERNETTEKİ VERGİYİ KALDIRIYORUZ”

* Geçen hafta Artagan projemizi anlatırken de bahsetmiştim. Dijital dünya Türkiye için fırsatlarla dolu. Tek yapmamız gereken gençlerimizin potansiyellerini açığa çıkartabilecekleri imkanları sunabilmek. Peki biz ne yapacağız?

* Biz elektriği temel bir ihtiyaç olarak görüyoruz. Her şeyden önce iletişimdeki vergi yükünü hafifleyeceğiz. Artagan hayata geçtikten sonra da internetteki vergiyi kaldırıyoruz.

* Yatırım miktarımızı OECD oranının üzerine çıkartacağız. Bu amaçla fiber altyapımızı ülke çapında geliştireceğiz. Biz de Türkiye’yi fiber ağlar ile öreceğiz.

* Bu yoldaki adımlarımızı iktidar olmayı beklemeden yapmaya başladık. İBB Belediye Meclis üyemiz Taylan Yıldız’ın yoğun gayretleri, sayın Ekrem İmamoğlu ve ekibinin desteği ile metroda internet projesinin sonuna gelindi. Proje tamamen devreye girdiğinde İstanbul Metrosu’nda internetin olmadığı yer kalmayacak.

* BTK verilerine göre Türkiye’de hakim pazar operatörlerinin payı yüzde 65’nin üzerinde. Bu birkaç firmanın tekelleşmesi demek. Hizmet kalitesi ve değişimlere uyum hızı da düşüyor. İYİ Parti iktidarında tekelci anlayışı ortadan kaldırıp gerçek rekabeti sağlayacağız.

* Onlar saraylarında sefa sürüp, Türkiye’ye her gün yeni bir masal anlatırken milletimiz hayat şartları altında ezilmeye devam ediyor o nedenle hızla fakirleşen milletimizin gözü, kulağı bizim üzerimizde.