Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ASELSAN'ın Gölbaşı yerleşkesinde düzenlenen ASELSAN Yeni Sistem Tanıtımları ve Tesis Açılışları programına katıldı. Konuşmasına ASELSAN'ın 45'inci kuruluş yıldönümünü tebrik ederek başlayan Erdoğan, Kıbrıs çıkarmasının hemen ertesi 1975 yılında Türkiye'nin, gerçekleştirdiği ilk sınır ötesi harekâtın ardından çok katı ve haksız bir ambargoya maruz kaldığını söyledi. Bu durumun savunma sanayiindeki eksiklerin ve ihmallerin tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmasına vesile olduğuna işaret eden Erdoğan, "Harekâtın ardından ASELSAN'ın ve daha sonra diğer savunma sanayii kuruluşlarının faaliyete geçirilmesiyle ülkemiz yeni bir döneme adım atmıştır. Ancak aradan geçen uzun yıllar boyunca maalesef savunma sanayiinde ihtiyacımızı karşılayacak şekilde arzu ettiğimiz hızda ve seviyede gelişme sağlanamamıştır. İşte bu sebeple hükümete geldiğimizde öncelik verdiğimiz alanlardan birini de savunma sanayiinin güçlendirilmesi olarak belirledik. Geçtiğimiz 18 yıl boyunca savunma sanayiinde tam bağımsız Türkiye hedefimiz yolunda çalışmalarımızı durmaksızın sürdürdük. Rahmetli Özal tarafından kurulan Savunma Sanayii Başkanlığımızı bu sürecin koordinasyonunu etkin şekilde yürütebilecek bir yapıya kavuşturduk" dedi.

3 milyar dolara çıktı

Erdoğan, bugün Türk savunma sanayiinin, vakıf şirketlerinden özel sektöre alt yüklenicilerinden KOBİ'lere üniversitelerden araştırma merkezlerine teknoparklardan kümelenmelere kadar geniş bir ekosisteme sahip olduğunu belirtirken şu bilgileri paylaştı:

"Böylece 2002 yılında 62 savunma projesi yürütülürken, bugün 700'e yakın projenin hayata geçirildiği bir savunma sanayiine kavuştuk. Ülkemizin karşı karşıya bulunduğu saldırılara karşı daha etkin mücadele için sadece son 5 yılda 350 civarında yeni proje başlattık. Savunma sanayii projelerimizin bütçesini 5,5 milyar dolardan 60 milyar dolara yükselttik. Yine bu dönemde sektörde faaliyet gösteren firma sayımız 56'dan 1500'e ulaştı. Sektörün 1 milyar dolar olan cirosu da 11 milyar dolar rakamını yakaladı. Savunma ve havacılık ihracatımız 248 milyon dolardan 3 milyar dolar seviyelerine çıktı. Dünyanın ilk 100 savunma şirketleri listesinde 7 firmayla temsil ediliyoruz. Sadece son 5 yılda 5 firmamız daha bu listeye girdi. Kara ve deniz araçlarında kendimizle beraber dost ve müttefik ülkelerin ihtiyaçlarını da karşılayan bir ülke haline geldik. Kendi savaş gemisini tasarlayan inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülke arasında yer alıyoruz. İHA, SİHA ve TİHA üretiminde ise artık dünyanın ilk 3-4 ülkesi içindeyiz."

"Bugün Türkiye küresel tedarikçilerin çıkardığı tüm zorlukları ve uyguladığı gizli açık ambargoları kendi gücüyle aşabilen bir ülke haline gelmiştir" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Sınırlarımız içinde terörle mücadele operasyonlarını rahatça yapabiliyoruz. Sınırlarımız dışında barış harekâtlarını istediğimiz gibi yürütebiliyoruz. Tüm bunları savunma sanayiinde elde ettiğimiz ilerlemeye borçluyuz. Geçmişin eksiklerini gidermekle ve bugünün hazırlıklarını yapmakla kalmıyor, geleceği de kucaklıyoruz. Araştırma geliştirme yatırımlarımızı artırarak ileri teknoloji gerektiren sistemleri hayata geçirmeye devam ediyoruz. Sürü İHA mı, yapıyoruz. Gemilerimizin savaş yönetim sistemi mi, geliştiriyoruz. İnsansız kara aracı mı, üretiyoruz. Yapay zekâ sistemleri mi, çalışıyoruz. Elektromanyetik ve lazer silahları mı, tasarlıyoruz. Son dönemde Azerbaycanlı kardeşlerimize verdiğimiz destek sebebiyle İHA'larımızın bazılarında kullandığımız kameraya maalesef Kanada ambargo uyguladı. Biz ne yaptık? Aselsan'da yerlisini ürettik, İHA'larımıza taktık yolumuza devam ettik. Bununla kalmadık, aynı kameraların daha da iyisini yapmak için şu anda projeyi başlattık. İnşallah her alanda bu anlayışla hareket ederek yerli ve milli savunma sanayimizi en üst seviyelere çıkartacağız."