İmamoğlu, "Merak etmeyin, az kaldı. Biraz daha sabır. Kaybettirdikleri zamanı da telafi edecek kadar çok çalışacağız. Neler mi yapacağız? 12 yaş altı tüm çocuklara ulaşımı ücretsiz yapacağız. 0-4 yaş arası çocuğu olan annelere ulaşımı ücretsiz yapacağız. İlk yarım saat içerisinde yapılan tüm aktarmaları ücretsiz yapacağız. Deniz, metro, otobüs. Hiç fark etmez. 25 yaş altındaki, öğrenci olmayan tüm gençlerimiz de ulaşımdan yüzde 40 indirimli faydalanacak.  İBB'yi borç sarmalının içerisine sokanlardan artık kimseye bir fayda yok. İstanbul'a ihanet edenlere artık bu kent emanet edilemez" dedi.

Sağlıklı ve ucuz süt

İstanbullu ailelerin ucuz ve sağlıklı gıdaya erişebilmesi en öncelikli konulardan biri olacağını belirten Ekrem İmamoğlu, İstanbul çevresi, Trakya ve Marmara Bölgesi için Bölgesel Ölçekte Tarımsal Koruma ve Üretim Planı hazırlayarak, İstanbul ve çevresinde yapılan tarımsal üretimi verimli hale getirip artıracaklarını anlattı. Kooperatifleri de destekleyeceğini ifade eden İmamoğlu, "İstanbul'da 150 adet kırsal nitelikli mahallemizi de analiz ettik. Buralarda organik tarımı teşvik edeceğiz. Köy pazarları ile üreticiden tüketiciye doğrudan satış sağlayacağız. Organize Hayvancılık Bölgeleri ve Tarıma Dayalı Sanayi desteklenecek ve 2 adet Tarıma Dayalı Organize Sanayi Bölgesi kurularak İstanbulluların ucuz, sağlıklı et ve süt ürünlerine kavuşmasının önü açılacak. Halk-Süt'ü kuracağız. Artık  İstanbullu sağlıklı ve ucuz sütü kolaylıkla temin edebilecek. Yoksul ve ihtiyaç sahibi kesimlere ve özellikle ilkokul çağındaki öğrencilere ücretsiz süt dağıtımı yapılacak. Çocuklar kazanacak, gelecek kazanacak" diye konuştu.

Çocuk fonu kurulacak

"İstanbul'a yönelik en büyük hedefim; şu ekonomik kriz ortamında; yoksullukla, işsizlikle mücadele etmek ve pahalı yaşamı ucuzlatmak. Buradan yeni bir müjdeyi daha sizlere vermek istiyorum. 0-4 yaş arası çocuğu olan anneler, yani ücretsiz ulaşım kartı olan kadınlar İBB'nin sosyal tesislerinden de yüzde 40 indirimli olarak faydalanabilecekö diyen İmamoğlu, "İstanbul İmar Yönetmeliği'ne getireceğimiz yeni düzenleme ile 10 bin m2 üzerindeki parsellerde yapılacak site tipi konut projelerinde, kamu-özel ortaklığı ile 100 çocuklu kreş yapmak zorunlu hale getirilecek. Yoksullukla ve yarattığı tahribat ile mücadeleyi erken yaşta başlatarak İstanbul'un çocukları için oluşturulacak dayanışma ağı ile İstanbul Çocuk Fonu kurulacak. İBB Bünyesinde Çocuk Politikaları Daire Başkanlığı'nı kuracağız. İstanbul'da 4 adet Bağımlılıkla Mücadele Birimi ve Rehabilitasyon Merkezi kuracak, tedavi sonrası Mahalle Çözüm Merkezleri ve Psikolojik Destek Merkezleri aracılığı ile izleme ve destek sağlayacağız" şeklinde konuştu.

Aylık 400 TL karşılıksız burs

Konuşmasında çocuklara, gençlere, öğrencilere ve kadınlara yönelik projelerinden de bahseden İmamoğlu, "Toplamda 75 bin, üniversite okuyan ve ailesinin maddi durumu yetersiz öğrenciye kayıtlı olduğu programın eğitim süresi kadar, aylık 400 TL karşılıksız burs vereceğiz.  Sadece İstanbul'da okuyan öğrencilere değil aynı zamanda ailesi İstanbul'da yaşayıp şehir dışında okuyan gençlerimiz de burslardan faydalanacak. Toplamda 10 bin öğrencimizin faydalanabileceği, 500 kişi kapasiteli, 12 kadın ve 8 erkek öğrenci yurdunu da derhal hayata geçireceğiz" dedi.

Mülteciler birimi

Konuşmasının son bölümünde Sofra Destek Paketi, Geçim Destek Paketi, Eğitim Destek Paketi ve Evlilik Destek Paketi ve İşsizlik Destek Paketi hakkında da bilgi veren Ekrem İmamoğlu,  sağlık konusunda da yapacakları yatırımları anlattı. Mültecilerle ilgili de ayrıca bir projelerinin olduğunu kaydeden İmamoğlu, "Göreve gelir gelmez bu konuda İBB bünyesinde Mülteciler Birimi kuracağız. Öncelikle İstanbul'da yaşayan göçmenlerin nerede, nasıl, hangi koşullarda yaşadığına ilişkin ayrıntılı bir envanter çalışması yapacağız. Sorunları net olarak tespit edeceğiz" diye konuştu. İmamoğlu, Binali Yıldırım ile ortak yayın ile ilgili sorulan soruya ise şu şekilde yanıt verdi:TV yayını konusunda, 31 Mart öncesinde, defalarca ısrarla bu daveti yapmıştım rakibimize ama karşılık bulmamıştı. Ben, dün ne söylüyorsam, bugün de aynı şeyi söylüyorum. Rakibimizin bu konuda da diğer konularda olduğu gibi, fikri değişmiş. Bu da bir strateji mi? Hangi bakış olursa olsun, ülkeye 17 yıl sonra, ısrarlarımla, çabamla, bunu inatla dile getirerek, birkaç medya mensubunun da bunun üstüne gitmesiyle bunun bir tarihi buluşmaya dönüşmesi, beni Türkiye demokrasi süreci adına mutlu etmiştir. Her şeye rağmen güzel olacaktır.