Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde rehin alınıp öldürülmesi ile ilgili açıklama yaptı. Çağlayan Adliyesi'nin Avrupa'nın en büyük adliyesi olduğunu belirten Arınç, büyük adliyeler yapmakla iyi mi ettik diye düşünmeye başladıklarını söyledi.
İstanbul Adliyesi'nde Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın, DHKP-C'li teröristlerce şehit edilmesine değinen Arınç, saldırının arkasındaki kişilerin de mutlaka bulunarak cezalandırılacağını söyledi. Öte yandan İstanbul'daki adliyelerde yoğun bir insan sirkülasyonu bulunduğuna ve bundan kaynaklı güvenlik açığına vurgu yapan Bülent Arınç, "Bu kadar büyük adliyeler yapmakla iyi mi ettik diye şimdide düşünmek lazım" diye konuştu.
"HESABI MUTLAKA SORULACAK"
Intersaal adlı salonda düzenlenen ve yaklaşık 500 kişinin katıldığı toplantıda Başbakan Yardımcısı ve Hükûmet Sözcüsü Bülent Arınç, İstanbul Adliyesi'ndeki saldırı ile ilgili şunları söyledi: "'Yaşasın zalimler için cehennem' diyen, bugün için söylemiştir. DHKP-C dediğimiz bu örgüt yıllardan beri, en az 20-25 yıldan beri kan dökmeye devam ediyor. Sayısı az ama vahşette diğer örgütlere fark atan bir alçakça cinayetin sahibi olan bu örgütün, evet bu olayı işleyen iki tanesi o anda öldürülmüştür, bağlantıları araştırılmaktadır. Şu ana kadar da 30'a yakın gözaltına alınan vardır. Ama adliyeye girmeleri, silah taşımaları ve onlara yardımcı olan bütün unsurlar da elbette dikkate alınacak ve bu cinayetin hesabı sadece ölenlerden değil, onu azmettirenlerden, ona destek olanlardan da mutlaka sorulacaktır.
"GÜNDE 60 BİN İNSAN GİRİP ÇIKIYOR"
Dileriz ki son olsun. Çünkü biz terör örgütleriyle mücadele ediyoruz. Sayıları da az değil. Kimisinin az kimisinin çok etkinliği var. Bunlarla emniyet güçlerimiz, istihbaratımız bütün güçleriyle mücadele ediyorlar. Ancak 15 milyonluk İstanbul'da kimin nerede, ne zaman, ne yapacağını kestirebilmek de takdir edersiniz kolay değil. Kılıktan kılığa girebiliyorlar. Düşünün üzerlerinde avukatlık cübbesini giyip silah taşıyabilecek noktaya gelmişler. Bu adliye ki, günde 60 bine yakın insan girip çıkıyor, Avrupa'nın en büyük adliyesi. Bu kadar büyük adliye yapmakla iyi mi ettik diye şimdide düşünmek lazım. Eskiden adliyeler farklı farklı semtlerdeydi. Şimdi bir kolaylık olsun belki de çalışma şartlarını daha da iyileştirelim diye Kartal tarafında bir tane, bu tarafta Çağlayan'da büyük adliyeler yaptık. Ama bine yakın hakim ve savcı çalışıyor, mahkemeler var, buralara davalı, davacı giren hatta işini takip eden 30 binle 60 bin arasında değişen bir sirkülasyon var. Hangi güvenlik görevlisi, hangi özel görevli bütün dikkatini bu kişiler üzerinde toplayabilir. Şüphesiz çok dikkatli olmalıyız."
"BUNDAN ÇIKARACAĞIMIZ ÇOK DERSLER VAR"
Çağlayan Adliyesi'nde öldürülen iki DHKP-C'linin güvenlik güçlerince bilindiğini ifade eden Bülent Arınç konuşmasına şöyle devam ett: "Hatta aile boyu terörist bir tanesi. İki abisi ve iki küçük kardeşiyle iyi yetiştirilmiş insanlar, 24-28 yaşında, sürekli takip altındalar. Birisi de cezaevine girmiş çıkmışlardan. Bir tanesi de Yunanistan'daki kampa gitmek üzereyken yakalanıp gözaltına alınanlardan birisi. Ama bu sirkülasyon içinde belki içeriden de destek almak suretiyle böyle bir ihaneti işleyebiliyorlar. Olan olmuştur ama bundan çıkaracağımız çok dersler var. Elbette bu hainler başka türlü eylemlerle de Türkiye'ye gözyaşı döktürmek, Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak, Türkiye'de ne oluyor endişesi meydana getirerek kalkınmamızı engellemek isteyebilirler. Hele önümüzde iki ay sonra seçim varsa, seçime giderken insanları endişe, panik ve korkuya doğru yönlendirmek isteyebilirler. Çok acılar yaşadık dileriz ki son olsun"
"DÖVİZLE ASKERLİK BEDELİNİ DÜŞÜRECEĞİZ"
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç konuşmasında ayrıca, yurtdışında yaşayan ve 8 Mayıs'ta yurtdışı temsilciliklerde oy kullanmaya başlayacak olan Türk vatandaşlarına sandığa gitmeleri çağrısında bulundu. Hâlen 6 bin Euro olan dövizle askerlik bedelini seçimlerden sonra bin Euro'ya düşürecekleri sözünü veren Arınç, pasaport harçlarında da indirim yapılabileceğini ifade etti.
