Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Star Televizyonunda katıldığı canlı yayında soruları yanıtladı.

''SADECE KADINLARI HEDEF ALAN BİR KONUŞMA YAPMADIM''

Bülent Arınç, "Bir açıklamanızda, 'Kadınlar herkesin içinde kahkaha atmayacak', dediniz. Aslında uzunca bir açıklamaydı, bir kısmının cımbızlandığını söylediniz. Bu noktada kadınlara özür borçlu olduğunuzu düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine, Bursa'daki bayramlaşma sırasında bayrama uygun ve cumhurbaşkanlığı seçimini ilgilendiren bir konuşma yaptığını söyledi. Konuşmasının televizyon kanalları tarafından canlı yayınlandığına işaret eden Arınç, ne dediğinin herkes tarafından anlaşıldığını vurguladı. Cumhurbaşkanı seçimi üzerinde durduğunu ifade eden Arınç, konuşmasının devamında toplumdaki yozlaşmaya dikkati çektiğini aktardı.

Arınç, şöyle devam etti:
"Orada sadece kadınlarımızı hedef alan bir konuşma yapmadım. Garip olan da aslında budur. 1,5 saatlik bir konuşmada ben sadece 'sokakta yüksek sesle kahkaha atmak iffetsizliktir' demiş olsaydım, çok büyük bir hata yapmış olurdum, bundan dolayı utanırdım, bundan dolayı özür dileme ihtiyacını da duyardım. Siz, tekrar o konuşmamı başıyla ve sonuyla verdiğiniz takdirde herkes benim derdimi, meramımı, ne söylemek istediğimi anlayacaktır. Bazı insanlar vardır ki onların anlamak istediği bu değil. Onlar aslında bir siyasi figür olarak beni yıpratmayı ve sadece başı sonu alınmış bir cümleden dolayı beni yaralamayı seçtiler. Hiç de amaçlarına ulaşamadılar. Çünkü söyledikleri, düşündükleri, benim söylemek istediğim değildi."


''SİVRİSİNEK ISIRIĞI BİLE BUNDAN DAHA DEĞERLİDİR''

Söylediği sözden tekrar vazgeçen, çarkeden bir insan olmadığına işaret eden Arınç, neye mal olursa olsun doğrularının arkasında durduğunu belirtti. Konuşmasının ardından binlerce kişinin, "Bu, çok önemliydi, bunu dile getirdiğiniz için teşekkür ederim" dediğini aktaran Arınç, bazı derneklerin temsilcilerinin ise kendisini eleştirdiğini söyledi. Arınç, "Çok önemli değil. Onlar, şov yapmayı seven birkaç kişidir. Onların nerede, ne zaman, ne yaptıklarını, hangi marjinal düşüncelere sahip olduklarını çok iyi biliriz. İyi ki yaptılar, çünkü onlara yakışan oydu, yapmasalardı küserdim doğrusu, hatırım kalırdı" diye konuştu.

Sözlerini eleştiren kişi sayısını topladığını ve bu rakamın 576 olduğunu dile getiren Arınç, "Toplum, 76 milyonsa ve bunun yarısı kadınlarımızsa bunların içinden 576 kişinin, böyle fotoğrafçı çağırarak, gazeteci çağırarak beni eleştirmiş olması, hatta hakarete yeltenmiş olması, çok önemli değil. Sivrisinek ısırığı bile bundan daha değerlidir" ifadesini kullandı.

"Ben, kadınların yüksük sesle kahkaha atmasını iffetsizlik olarak görmedim. Cümleye baksınlar" diyen Arınç, bir kadının toplum içinde nasıl davranması gerektiğinin, muhaşeret kuralları içeresinde İngiltere Kraliyet ailesinde ve Batının bütün ülkelerinde de olduğunu anlattı.


''EŞİTLİK YOK. SEN KİMSİN, O KİM, BU KİM?''
    
Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ın TRT'ye yönelik sözleri ile eşit ve adil yarışın olmadığı eleştirilerine yönelik ise Arınç, "Sayın Selahattin Demirtaş TRT'deki yasal konuşmasında niye mizahi bir anlayışla böyle söylemiş olsun. Ben hatta bu yalın ve düz cümlelerden TRT'yi övdüğü kanaatine varıyorum" ifadesini kullandı.
    
İhsanoğlu, Demirtaş ve Erdoğan'ın seçimlere ilişkin çekimlerinde iki YSK üyesinin süreyi hesaplayıp zabıt tuttuklarını, ne koşulduğuna baktıklarını kaydeden Arınç, "YSK, seçimin adaletli ve eşit olması konusunda tek yetkili organ. Bugüne kadar da YSK'dan biz bir iki uyarının dışında ciddi bir eleştiri, suçlama almadık" dedi.
    
Siyasilerin TRT'yi her zaman eleştirebileceğini söyleyen Arınç, şunları ifade etti:
    
"Dün akşan televizyonu açtım Selahattin Demirtaş'ın konuşmasını canlı veriyoruz sonuna kadar, Ekmeleddin'in Bey'in konuşmalarını canlı veriyoruz. Süre bakımından eşit olmayabilir. Burada eşitlik yok, burada adalet olacak. Eşitlik olabilir mi? Sen kimsin, o kim, bu kim? İyi ama bir tane adayımızın da 11 parti tarafından destenlendiği söylenmiyor mu? Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu'nun... Bu 11'in üçünü bile sayamadılar. Hangi partilerdir onlar, hangi tabelalardır, bilmiyorum. Fakat bunu düşünürsek, MHP genel başkanın sözlerini veriyoruz, Kemal Kılıçdaroğlu Beyefendi'nin sözlerini, bu desteklediği iddia edilen partiler veya sivil toplum kuruluşlarının açıklamalarını da veriyoruz. Ekmeleddin Bey ile onların konuşmalarını toplarsanız Tayyip Bey'in belki de önüne geçecek. Sadece Ekmeleddin İhsanoğlu'nun konuşmalarıyla bir eşitlik olmaz ki, burada adalet var. Sayın Selahettin Demirtaş'ın konuşmaları, HDP tarafından aday gösterilen bir cumhurbaşkanı adayı. Yani ne olacaktı? Bir başbakan, AK Parti genel başkanıyla eşit olarak mı konuşma olacaktı. Adaleti gözetiyoruz. Geçmişte az verilmiş olabilir, bunu kabul edeyim ama son YSK'nın da uyarısıyla onların da müracaatıyla daha çok konuşmalarını ve etkinliklerini vermeye başladık. Şu anda TRT konusunda 'eşitsiz, adaletsiz davranıyor' diye kimse söylemesin. Çünkü YSK yaptığımız her şeyi zaptu rapt altına alıyor ve bir taraftan da RTÜK'e talimat veriyor ki bu yayınlar izlensin ve denetlensin diye."