2002-2007 yılları arasında Ak Parti iktidarının ilk Meclis Başkanı olan, 2009-2015 arası da Başbakan Yardımcılığı ve Hükümet Sözcülüğü yapan, ardından aktif siyasetten çekilen Bülent Arınç, BBC Türkçe'nin gündeme ilişkin sorularına yanıt verdi.

"ŞU ANDA GÖREMİYORUM AMA AK PARTİ'NİN BAŞARILI OLMASINI İSTİYORUM"

"Bugün seçim olsa ne olur, öngörünüz nedir?" sorusuna "Ben önümü göremiyorum, ufkum daraldı. Eskiden pencereden baktığım zaman 10 yıl, 20 yıl, 30 yıl sonrasını görebiliyordum. Bugün göremiyorum" yanıtını veren Arınç, "Siz deneyimli bir siyasetçisiniz. Neden göremiyorsunuz?" şeklindeki ısrarcı soruya ise şu yanıtı verdi;

"İnşallah sizin kadar kadir kıymet bilenler çıkarsa evet öyleyim. Şu anda göremiyorum ama ben AK Parti'nin başarılı olmasını istiyorum, başarılı olacağına inanıyorum."

"50+1 CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ'NİN TEMELİDİR"

Siyasetteki 50+1 tartışmalarına ilişkin düşünceleri de sorulan eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, "50+1 Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin hemen hemen temelidir. Birbirinden ayrı düşünmemek lazım. Bunu çok benimsediğim için söylemiyorum ama bu sistem anayasa oylamasından geçti ve buna halk karar verdi.

Ama 50+1'i buradan çıkaralım da diğerleri aynen kalsın derseniz bu birbirinden farklı bir şey olur. Çünkü bu sistemi getirenler ittifaka ihtiyaç duyulacak bir sistemi getirdiler. Cumhurbaşkanımız da bunun farkında, Temel Karamollaoğlu'na söylediklerine bakılırsa" ifadesini kullandı.

"İTTİFAKLAR HER ZAMAN GÖZDEN GEÇİRİLEBİLİR"

Arınç, AK Parti'nin Mhp ile birlikte kurduğu Cumhur İttifakı ile ilgili olarak yöneltilen "Sizce MHP ile işbirliği AK Parti için bir can yeleği mi yoksa ağırlık mı?" sorusuna da dikkat çeken bir yanıt verdi. Arınç şu ifadeleri kullandı;

"Cumhur İttifakı konusunda Sayın Cumhurbaşkanımız çok iddialı. Bunun mezara kadar devam edeceğini söylüyor ve bu beraberliği kimsenin bozmamasını arzu ediyor. O yüzden eleştiri hakkımı ben şimdilik erteliyorum. Zamanı gelir veya gelmez ama bugün bahs-i değer değil. İttifaklar her zaman gözden geçirilebilir, her zaman kâr-zarar dengesi gözetilebilir. Statik değiliz biz, şartlar değişebilir. Bu değişen şartlar içerisinde iki taraf konuşup anlaşabilir, belki üçüncü partiye ihtiyaç duyulabilir, belki hiçbir partiye ihtiyaç duyulmayabilir. Bu MHP açısından da olur, bakarsınız ben tek başıma seçime gireceğim diyebilir."