Muhalefet liderinin İsrail'e yaptırımlara ilişkin açıklamalarını da eleştiren Arınç, "CHP, dış politika konusunda hükümeti eleştirirken daha dikkatli olmalı ve doğru tespitler yapmalıdır" diye konuştu.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Santral Kampüsü'nde düzenlenen bir programa katılan Bülent Arınç, çıkışta basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Arınç, bedelli askerlik tartışmalarına ilişkin soru üzerine, "Bedelli askerlik konusunda düşüncelerim belli. Bu konuda bir çalışma olup olmadığını bilmiyorum. Bedelli askerlikten sorumlu başbakan yardımcısı değilim. Fikirlerim her zaman biliniyor. Ancak bu konuda gerek Türk Silahlı Kuvvetleri, gerek hükümetimiz nezdinde bir çalışma olup olmadığı konusunda bilgi sahibi değilim. En azından böyle bir çalışma olmadığını biliyorum" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, İsrail'e uygulanan yaptırımlara ilişkin açıklamalarını değerlendiren Arınç, muhalefeti eleştirdi. Arınç, "Sayın Kılıçdaroğlu'nun konuşması sanıyorum dün Aydın'da yapılmıştı. Fevkalade yanlış bir değerlendirme. Siyasal açıdan AK Parti'yi eleştirmek istiyor ama kullandığı argümanlar yanlış. Mavi Marmara olayıyla ilgili olduğu söylenen BM raporu resmen yayınlanmadan önce basına sızdırıldı. Bunda kimin sorumluluğu var biliniyor. Rapora karşı Türkiye tavrını açıkça ortaya koydu.

Sayın Dışişleri Bakanımız 5 madde halinde yapılabilecek işlemleri sıraladı. Başbakanımız da destek verdi. Arkasından başka yaptırımlar da olabileceğini ifade etti. Bu konu ülkenin dış politikası ve hükümetin kararıdır" dedi.

Bu kararları doğru bulduğunu ve sonuna kadar desteklediğinin altını çizen Bülent Arınç, "Kılıçdaroğlu'nun değerlendirmesine karşı Sayın Başbakanımız onu İsrail'in avukatlığını yapmakla suçlamıştır. Dün yazılı metinden okudukları bu anlama kolaylıkla gelecek cümlelerdir. CHP, dış politika konusunda hükümeti eleştirirken daha dikkatli olması ve doğru tespitler yapmalıdır. Sayın Başbakan'ın tespiti ne yazık ki doğrudur. Bundan vazgeçmelerini öneririz. Ulusal dış politikadaki temel hedef o ülkenin kendi çıkarlarıdır. Bu çıkarlarımızla başka ülkelerinin çıkarları ne kadar örtüşüyorsa, biz o konuda mutabık oluruz. Öncelik Türk milletinin kendi çıkarları ve onurudur. Türkiye 9 vatandaşını kaybetmiştir. Uluslararası sularda. Böyle bir operasyonu yapan İsrail'in yönetimine karşı Türkiye'nin aldığı kararlara muhalefetin de destek olmasını beklerdik. Sayın Kılıçdaroğlu, eline tutuşturulan kağıttaki bilgileri yeniden check etsin" ifadelerini kullandı.

Tartışmalı BDP kongresine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, her partinin kongresi, her partinin yapısıyla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı'nda her partinin masası olduğunu söyledi. Arınç, bir partinin kongresinde televizyon ekranlarına yansıyan hukuka aykırı durumlar tespit edilirse bu konuda savcılıkların soruşturma açabileceğini belirterek, "Tüm partiler için de bu yapılmıştır, BDP için de bu yapılacaktır. BDP'ye özel bir maksat aranması doğru olmaz. İstiklal Marşı yerine PKK marşı söylendiği iddiası doğru ise, bir propaganda malzemesi kullanmak istenmişse yasaların reddettiği fiillerin işlenip işlenmediğinin ortaya konması gerekir. Bu, rutin bir incelemedir. Savcılık suç unsuru bulursa ondan sonra gereğini yapacaktır. Ben hiçbir siyasi partinin kapatılması taraftarı değilim" açıklamasında bulundu.

Son olarak, İsrail'e giden heronlara ilişkin soruları yanıtlayan Arınç, "Sayın Başbakan'ın açıklamasını biliyorum. Ona ilave edecek bir husus yoktur. Bütün insansız hava araçları ordadır diye düşünmeyin. Araçlar elimizdedir, istihbarat çalışması yapmaktadır. Sayın Başbakanımızın bahsettiği konu maalesef gerçektir. İsrail, kendi sorumluluğunda bakım yapması gereken heronları veya insansız hava araçlarını vermemiştir ama elimizdeki imkanlar sade onlardan ibaret değildir" diye konuştu.