MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Ülkemiz kurşun gibi ağır bir ortamdadır. Türkiye bıçak sırtındadır. 2013 skandal konusunda diğer yıllara fark atmıştır. Türkiye ilk defa gölgesi ile bile kavga eden çeyrek akıllı bir siyasetçi ile karşı karşıyadır. Başbakan, herkese tepeden bakan büyüklük taslayan, kimseyi beğenmeyen, dediğim dedik çaldığım düdük bir ruh haline önceki yıllardan daha fazla sahip olmuştur" dedi.

"AKP HÜKÜMETİ SUÇÜSTÜ BASILMIŞ GİBİ ŞAŞKIN"


Bahçeli, "Tüyler ürperten yolsuzluk haberleri, kan donduran şaibeli ilişkiler, itibarsızlaşan siyaset ve yozlaşmanın dibine batan hükmet 2013 yılına damga vurmuştur. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan rüşvet ve yolsuzluk operasyonu son yılların en büyük vurgununu deşifre etmiştir. Şu an ülkede tam bir belirsizlik hatta kaos hakimdir. Hükümet tel tel dökülmektedir. Haklarında yığınla iddia bulunan bakanlar görevlerini bırakmak mecburiyetinde kalmışlardır. 61. Cumhuriyet hükümeti, ahlaken iflas etmiş. Yolsuzluğun kulvarında tüm güvenirliliğini kaybetmiştir. AKP hükümeti sanki suçüstü basılmış gibi şaşkın, titrek ve çaresizdir. Hükümetin siyasi meşruiyeti ağır bir darbe almıştır. Görüldüğü kadarıyla yolsuzluk, ahtapot gibi ülkemizi sarmıştır" şeklinde konuştu.

"AKP HÜKÜMETİ İÇİN ARTIK HİÇ BİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAKTIR"

Bahçeli, "AKP hükümeti Türkiye'yi öyle bir hale getirmiştir ki, ateş bacayı çoktan sarmış, yolsuzluk seli siyasetçisinden iş adamına bürokratına kadar önüne kim geldiyse süpürmeye başlamıştır. Başbakan hükümeti için geçerli olmak üzere, hiçbir şey eskisi gibi olamayacaktır. Artık her şeyin tadı tuzu kaçmıştır" dedi.

"AKP HÜKÜMETİ A'DAN Z'YE YOLSUZDUR"

17 Aralık'ta yapılan yolsuzluk operasyonunu maddeler halinde sıralayarak hükümeti sert bir dille eleştiren Bahçeli, "AKP Hükümeti, rüşvet kirine tepeden tırnağa bulaşmıştır. Hükümetin malum bakanları, rüşvet çarkına kapılmışlardır. Parayı veren AKP'li bakanalar eliyle, devletteki kirli ve karanlık işlerini halletmiştir. Rüşveti basan, AKP'li bakanları kuklaya çevirmiştir. Bu gelişmelerden Başbakan Erdoğan'ın haberinin olmaması bizim bir türlü aklımıza yatmamaktadır. Özellikle çevre ve şehircilik bakanının istifa ederken soruşturma dosyasında var olan imar palanlarının büyük bir bölümü Başbakanın talimatı ile yapıldı demiş olması yolsuzluğun kime dayandığını, hukukun kimin peşine ifşa etmiştir. Şayet bu doğruysa, AKP hükümeti, A'dan Z'ye küçüğünden büyüğüne yolsuzdur, uğursuzdur, hırsızdır ve ancak bu pisliği, Türk milletinin demokratik müdahalesi ve yargını tarafsızlığı çözecektir" diye konuştu.


"KUŞKULARIMIZ HER NEDENSE HEP RECEP TAYYİP ERDOĞAN'A YÖNELMEKTEDİR"


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli basın toplantısı düzenleyerek 2013 yılında yaşanan olaylara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli,

"Yolsuzlukla anılan bakanların koltuklarını kaybetmiş olması ufak bir gelişme olsa da yeterli değildir. Hükümetin, içişleri bakanlığı koltuğuna meclis grubundan değil de bürokrasinden takviye yapan başbakan durumunu kurtaramayacaktır. Biz büyük resimdeki yüzü görmek istiyoruz. Kuşkularımız da her nedense hep Recep Tayyip Erdoğan'a yönelmektedir" dedi.


"ARTIK SONA GELİNMİŞTİR"

Bahçeli, "Sorgulanması gereken hakkında bir çok şaibe ve iddia bulunan bir Başbakanın dürüstlüğü ağızına alırken çok acele etmemesi bizim samimi tavsiyemizdir. Siyasete girip de bu kadar zenginleşen simit sata sata, milli varlıkları satmaya kadar işi getiren durduk yere alın teri dökmeden köşeyi dönen kaç talihli başbakan Türk siyasetine mal olmuştur. 11 yılda milyon dolarları yerli veya yabancı bankalara istifleyen, denizde filolar yüzdüren kaç başbakan görülmüştür. Milleti hizmeti, cüzdana destek, hakka hizmeti servete servet olarak formüle eden kaç başbakan gelmiş geçmiştir? Türk milleti dünden bugüne babalar gibi satarım diyenleri unutmamıştır. 11 yıldır hakkında yolsuzluk çıkmayan çok az AKP'li bakan olmuştur. Dürüst ve namuslu bu kişiler bir süre sonra ya kendi istekleri ile ya da zorlamalarla AKP ile yollarını ayırmışlardır. Ne varki artık sona gelinmiştir. Bugüne kadar her sahtekarlığın, haksızlığın, çalmanın üstünü örten Başbakan ve hükümeti cebe indirdikleri yetim hakkının diyetini ödemeye başlamışlardır. Baş örtüsü talanı kapatamayacaktır. Besmele çekip açılış yapmak, arsızlığı, kansızlığı, maruz gösteremeyecektir. Merakımız AKP'li bu zihniyet parayı ayakkabı kutusuna koyuyorsa, ayakkabıyı acaba nereye iliştirmektedir" diye konuştu.


"TÜRK POLİSİ HÜKÜMETİN TACİZİ ALTINDADIR"

Başbakan Erdoğan'ın İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok'u özel uçağıyla İstanbul'a getirdiğini söyleyen Bahçeli şöyle konuştu: "Başbakan yeni İstanbul Emniyet Müdürü'nü bizzat kendi uçağıyla taşımış, eliyle görev mahaline sanki evladını bir eğitim kurumuna bırakan veli getirip bırakmıştır. Türk polisi 17 Aralık'tan beri hükümetin tacizi altındadır. Başbakan Erdoğan görevden aldığı polisleri nereden tanımaktadır. Bu polislerimizi görevden alırken neye dayanarak almıştır. İşine geldiği zaman destan yazdınız diyerek, pış pışlamakta. İşine gelmediği zaman da kabadayı mısınız? kimsiniz diyerek azarlamaktadır. Rüşvet yolsuzluk soruşturmasının ucu kendisine dokununca, kıyameti koparan başbakan Erdoğan polisleri görevden almış, emniyeti küçük düşürmüş, pis tezgahlarının kurbanı yapmıştır. Babamın oğlu olsa üstüne gideriz diyen birisinin öz güven kaybı yaşaması son derece manidardır."


"KUŞKULARIMIZ RECEP TAYYİP ERDOĞAN'A YÖNELMEKTEDİR"

Bahçeli, "Yolsuzlukla anılan bakanların koltuklarını kaybetmiş olması ufak bir gelişme olsa da yeterli değildir. Hükümetin, içişleri bakanlığı koltuğuna meclis grubundan değil de bürokrasinden takviye yapan başbakan durumunu kurtaramayacaktır. Biz büyük resimdeki yüzü görmek istiyoruz. Kuşkularımız da her nedense hep Recep Tayyip Erdoğan'a yönelmektedir" dedi.


"BU ÖRGÜT DEVLETİ ELE GEÇİRMİŞ MİDİR?"

Bahçeli, "Başbakan ve hükümeti ortada duran ve kokusu gittikçe yayılan yolsuzluk pisliğini temizlemeli. Başbakan ısrarla, ismi belli olmayan örgüte atıf yapmaktadır. Sayın Erdoğan bu örgüt yeni mi türemiştir? Başı kimdir kadrosu nerelere kadar sızmış, devletin hangi birimlerini ele geçirmiştir. Madem bir örgüt vardır. Paralel bir devlete dönüşmüştür. O zaman Başbakan Erdoğan bunca yıl uyumuş mudur? Uyuşmuş mudur, yoksa tehditlerle rehin mi alınmıştır? Bu örgüt devleti ele geçirmiş midir? Bu örgütle ilgili gereken girişimi ne zaman yapacaksın? 11 yıldır ittifak yaptıklarında, şimdilerde ters düşmen karşılıklı lanet ve beddua okuman neye yorumlanmalıdır? Eğer bahsettiğin örgüt, bunları yaptıysa siz de buna ortak olmuşsanız. Sizi kurtarmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Asıl o zaman bedduanın ne demek olduğunu göreceksiniz" diye konuştu.


"TÜRKİYE'Yİ MUZ CUMHURİYETİNE ÇEVİREN BAŞBAKANA İZİN VERMEYECEĞİZ"

Başbakan Erdoğan ve AK Parti'yi ser bir dille eleştiren Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü: "Başbakan kendi partisini de saran kaset dedikodusuna değinerek, kaset üzerine uzmanlaşanlardan bahsetmektedir. MHP'ye kasetlerle savaş açanlar, zehir saçarken bu özel yetiştirilenleri o zaman da biliyor, yanında gezdiriyor muydun? Yolsuzluğa bulaşan bakanlarını istifa ettirerek, Kötüleri aramızdan temizledik diyen başbakanı altından kalkamayacağı günler beklemektedir. Bugünkü ortamı cemaatle savaşa çevirip pisliklerini üzerini örtmeye bu fitne fesat yuvasının gücü yetmeyecektir. Türkiye'yi muz cumhuriyetine, kabile devletine, çadır ülkesine çeviren, babasının çiftliği gibi gören başbakana izin vermeyeceğiz."


"YÜRÜTME YARGIYI İŞGAL ALTINA ALAMAZ"

Bahçeli, "Yürütme, yargıyı işgal altına alamaz, almamalıdır. Savcının veya hakimlerin kararlarını polislerden engellemeye çalışanlar varsa, başka yollarla da gereğini yapma cesaretini göstermelidirler. Bu da mümkündür. Yargı görevini yapsın. Recep Tayyip Erdoğan istifa edince yargı duracak mıdır? Durursa doğru mudur? Yolsuzluğa adı karışan isimleri kime dayanırsa dayansın. Türkiye'de üretilen bütün deterjanlar büyük bir havuzun içiresine dökülmeli orada bugünkü hükümet yıkanmalıdır. Temizlik mutlaka yapılacaktır" dedi.