MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Başbakan Erdoğan'ın PKK'yla kurduğu yakınlık, teröre karşı gösterdiği tolerans, saldırıları artırarak analarımızın yavrularını toprağa gömmüş ve şehitlerimizin yası son yurdumuzu baştanbaşa kaplamıştır. İmralı canisine ilik nakli yapan, terör örgütüne heyecan veren Başbakan, analarımızı perişan etmiş, ağıtlar yakmalarına yol açmıştır. Annelik elbette yüce bir duygudur. Annelerimiz elbette her türlü hürmet ve vefaya layıktır. Hiçbir anne acı çekmemelidir. Fani hayatta hiçbir anne evlat acısıyla imtihan edilmemelidir. Annelerimizin mübarek gözyaşları mezar taşlarının başında dökülmemeli, kınalı elleri evlatlarının sere serpe yattığı kara toprağa değmemelidir" dedi.

"ÖLÇÜSÜZ MÜDAHALELER 1 MAYIS'I KANA, GAZA VE TAZYİKLİ SUYA BULAMIŞTIR"

İstanbul'daki 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarında çıkan olayların herkes için üzüntü verici bir durum olduğunu belirten Bahçeli, "Taksim inatlaşması yüzünden sokaklar savaş alanına dönmüş, saldırı ve mütecaviz eğilimler tehlikeli şekilde tırmandırılmıştır. Hedef ayrımı yapılmaksızın gerçekleştirilen kontrolsüz ve ölçüsüz müdahaleler 1 Mayıs'ı kana, gaza ve tazyikli suya bulamıştır. Bu ortamı fırsat bilen marjinal ve aşırı uç örgüt militanları sahneye çıkmışlar, bir kez daha şiddet ve saldırılardan nasıl geçindiklerini canice göstermişlerdir" diye konuştu.

"TERÖRİSTLERİN DAĞDAN ŞEHRE İNDİĞİNİN EN AÇIK KANITI"

Bahçeli "Yasadışı bir örgüt üyesi olarak gösterilen 17 yaşındaki bir kız çocuğunun başına da gaz bombası isabet etmiş, 1 Mayıs'ın anlam ve özelliği tamamen gölgelenmiştir. Günlerdir bu kız çocuğunun elinde taşıdığı şişenin sirke mi, molotof mu olduğu yazılmış, çizilmiş ve tartışmaların odak noktasına yerleştirilmiştir. Diğer provokatörlerin, saldırganların ve azmettiricilerin üzerine gidilmesi gerekirken, meselenin magazinleştirilmesi, söz düellolarına boğulması elbette kabul edilemeyecektir. Bizim en çok dikkatimizi çeken husus ise, sözde çözüm ve barış sözlerinin ulu orta seslendirildiği bir dönemde, huzurdan bahsedildiği bir tarih aralığında, bu esef verici olayların zuhur etmiş olmasıdır. İstanbul'daki manzaralar, teröristlerin dağdan şehre indiğinin en açık kanıtı olarak değerlendirilmelidir" dedi.

"BU YETENEKSİZ KADROLARA NE KADAR TAHAMMÜL EDİLECEKTİR?"

"Taksim inatlaşması Türkiye'yi germiş, İstanbulluların huzurunu kaçırmıştır" diyen Bahçeli, şunları söyledi : "Temennim odur ki, 1 Mayıs günü, İstanbul'da şahit olunan çirkin tablodan başta AKP hükümeti olmak üzere herkes gereken dersleri çıkarmalıdır. Burada, bazı münferit aşırılıklar ve sert tutumlar dışında, talimatları uygulayan emniyet güçlerimizi topyekûn suçlamak ve töhmet altında bırakmak da bize göre doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Sorgulamak lazımdır ki, toplumsal güvenliği temin etmekten bile aciz, asayiş ve düzeni sağlamaktan dahi bihaber olan iktidar anlayışıyla daha nereye kadar gidilecek, bu yeteneksiz kadrolara ne kadar tahammül edilecektir? Başbakan ve hükümeti başarısızlığın markası haline geldiklerini anlamalıdırlar. Yetersizliğin, tahammülsüzlüğün ve öngörüsüzlüğün içine battıklarını daha fazla kırıp dökmeden, daha da küçülmeden fark etmelidirler."

"63'LÜKLER, ÖCALAN CANİSİNE BEBEK KATİLİ DENMESİN DİYEREK TARAFLARINI BELLİ ETMİŞTİR"


"Milliyetçilikten korkan, milletin birliğinden ürken izansızlar ayaktadır" diyen Bahçeli şunları söyledi: "Türk milletini bölünmeye ikna etmek, PKK'yı meşrulaştırmak için tüm imkanlar seferber edilmektedir. Başbakan Erdoğan ve İmralı canisi ortaklığının güdümüne girenler Türkiye'ye etnik nifak ihraç etmek, hüsran ve hezimet nakil etmek için ellerinden geleni yapmaktadır. 63'lükler yurdumuzun her köşesinde bölücülüğün propagandasıyla meşguldür. Başbakan Erdoğan'ın maşa olarak kullandığı ve vaatlerle Anadolu'nun bereketli bağrına gönderdiği 63 aklını yemiş bir ayı aşkındır faaliyet halindedir. Başbakan şimdi de bunları milli mücadele yıllarında teşekkül ettirilen 'İrşad Heyeti'ne benzetmiş ve akıllara durgunluk veren bir cahilliğin içine batmıştır. Bir defa, bırakınız 63'lükleri İrşad Heyeti'yle bir görmeyi, bu ikisi arasında benzerlikler ya da paralellikler kurmak dahi kimsenin harcı değildir. Eğer kast ettiği sonu t ile biten irşat kelimesinin 'çirkin ve suratsız' olan bir diğer anlamı ise diyeceğimiz bir şey yoktur. Biliniz ki, 63'lükler PKK'nın elinden tutmuş, bölücü hedeflerin mihmandarı olmuş ve bölünmeyi vaaz etmiştir; İrşad Heyeti ise Türk milletinin birliğini ve bağımsızlığını savunacak yüksek ahlakla gönüllere girmiş, saygıyı hak etmiştir. 63'lükler, Öcalan canisine bebek katili denmesin diyerek taraflarını belli etmiştir; İrşad Heyeti de Anadolu'daki isyan ve işgal konusunda milletimizi aydınlatmış, milli mücadeleye çağırmış ve milliyetçiliğin yanında durmuştur."

"YA SEN DÖRT İŞLEMİ BİLMİYORSUN, YENİDEN ABAKÜS BAŞINA OTURMAN LAZIMDIR"


Başbakan Erdoğan'ın Akil İnsanlar Heyeti'ne tepki gösteren kişilerle ilgili olarak sözlerine Bahçeli, "Bu zihniyet ilginç şekilde 63'lüklere tepki gösterenlerin toplamda 4 bin 980 kişi olduğunu ifade etmiştir. Sayın Başbakan; ya sen dört işlemi bilmiyorsun, yeniden abaküs başına oturman lazımdır; ya da birileri seni ciddi şekilde yanıltmaktadır. Bugün kalemiz içten tahrip edilmektedir. Başbakan ve 63'lükler bu amaçla yekpare ve yekvücut olmuş asil milletimizi yanlışa ortak etmek ve PKK'nın tezlerini onaylatmak için her kılığa girmektedirler. Kaba ve üstünkörü bir siyaset metoduyla gayri milli, gayri insani ve gayri ahlaki tüm yollara tevessül etmektedirler. Başbakan Erdoğan millete omuz silkerken, bölünmüşlüğe omuz vermektedir. 63'lükler bölücülüğe göz kırparken, milletimizi yalanlarla, asılsız bilgilerle oyalarken, milli değerlerimizi dağlamaktadırlar. Bunlar tezatların ve tereddütlerin bağrına çöreklenirken, Türk milletinin vakarından, milli şuurun uyanmasından ürkmekte, korkmakta ve tepkileri değersizleştirmeye yeltenmektedir. Bu 63'lükler, manevi emanetlerimizi, mübarek mirasımızı ve kutsi inançlarımızı ikbal arayışlarına, kinle pekişmiş istikbal kaygılarına telaş ve panikle seferber etmekten dolayı yüzleri kızarmamaktadır" dedi.

"PAZARLIK EDİLEN TÜRK VATANIDIR"


Bahçeli, "Başbakan Erdoğan, bölücülüğün ikinci el piyasasında, İmralı canisi ve terör örgütüyle inanılmaz bir pazarlığa tutuşmuştur. Pazarlık edilen Türk milletidir. Pazarlık edilen Türk vatanıdır. Pazarlık edilen başkanlık sistemiyle birlikte özerklik, federasyon ve konfederasyondur. Başbakan Erdoğan İmralı'da pazarlıkçı, Kandil'de barışçı, Ankara'da çözümcü, haftaya gideceği Vashington'da BOP'çu, Erbil'de peşmergeci, Brüksel'de AB'ci, Erivan'da Taşnak'çı, geçmişte milli görüşçü, şimdilerde hamuduyla götürücü ve iftiracı olarak oldukça farklı özellikleri üzerine almıştır. Bizim hükümet olduğumuz yılları ağzına dolayan Başbakan, kendisini rehabilite ve teskin etmek amacıyla, iktidar yıllarımızda İmralı canisiyle görüşüldüğünü ileri sürmüştür" diye konuştu.

"BİZİM KİME BAĞLI OLDUĞUMUZU CÜMLE ALEM BİLMEKTEDİR"

Bahçeli, "Pazarlık başka bir şeydir, sorgulama, ifade alma, soruşturma ve kovuşturma başka bir şeydir. Nasıl bir yalana batmışsın ki, sorgulamayla pazarlığı birbirine göz göre göre karıştırıyor, bundan da çıkar umuyorsun? Bizim kime bağlı olduğumuzu cümle alem bilmektedir ve bu da büyük Türk milletinden başkası değildir. Bizim Türk milletinden başkasına yüz sürmemiz, vesayetini kabul etmemiz ve telkini altına girmemiz ne duyulmuş, ne de görülmüş bir şeydir. Pazarlık yapa yapa senin gözün hiçbir şey görmemekte, kafan bir şeyi almamaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi'nin direncini kırmak, itibarını zedelemek Başbakan'ın çapını ve zihin çerçevesini aşacak ve komik durumlara düşürecektir. Sayın Başbakan asıl sen kime bağlısın? İmralı'ya mı bağlısın, Kandil'e mi bağımlısın? İcazeti kimden aldın, kimler tarafından yetkilendirildin, bu hallere nasıl düştün?" dedi.

"HİÇ KİMSE PKK'NIN TÜRKİYE'Yİ REHİN ALMASINA ŞAHİT OLAMAYACAKTIR"

"Türk milleti kaderine sahip çıkacak, çözülmeye ve yıkıma müsaade etmeyecektir" diyen Bahçeli, "Başbakan Erdoğan ve hükümeti gün gelecek sözde çözüm ve barış sürecinden zorlama ve karşı çıkışlarla çark edecek, ama yaptıklarının vebalinden de kurtulamayacaklardır. Milliyetçilik yükselmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi'ne teveccüh hızla büyümektedir. Türk milleti bu defa MHP'de karar kılacağının işaretini vermektedir. Süreç anketleri, AKP'yi şişiren uydurma kamuoyu araştırmaları asılsızdır ve gerçek anket meydanlardadır, milletimizin bize gösterdiği yoğun ilgi ve sevgi gösterisindedir. Şunlardan herkes emin olsun ki; Hiç kimse İmralı canisinin affını göremeyecektir. Hiç kimse Kürt kökenli kardeşlerimi PKK'ya kuyruk yapamayacak, temsilcisi gibi gösteremeyecektir. Hiç kimse PKK'nın Türkiye'yi rehin almasına şahit olamayacaktır. Hiç kimse aziz şehitlerimizin, kutlu ceddimizin kemiklerini sızlatamayacak, büyük Türk milletini mahcup edemeyecektir. Bunun güvencesi milliyetçi - ülkücü vatansever kardeşlerimdir, bunun güvencesi 'Ne Mutlu Türküm Diyene' sözlerini bayraklaştırmış milli iradedir ve bunun teminatı Milliyetçi Hareket Partisi'nin her şeyi göze alan mücadele kararlılığıdır."

GALATASARAY'IN ŞAMPİYONLUĞUNU KUTLADI

Bahçeli, "Spor Toto Süper Ligi'nin bitimine iki hafta kala şampiyonluğa ulaşan Galatasaray Futbol Kulübümüzün değerli futbolcularını, teknik heyetini ve yöneticilerini kutluyor, sizleri sevgi ve saygılarımla selamlıyorum" dedi.