"Başbakan Erdoğan'ın şikayet etmeye hakkı olmayıp, sorumlulukların idrakiyle hareket etmesi gerekmektedir" diyen Bahçeli, "Ayan beyan her şey ortada iken, mahalli idarelerdeki süresi de dahil olmak üzere, 17 yıldır Türkiye'nin yönetiminde bir yönüyle söz sahibi olan zatın, hala suçluyu başka yerlerde araması hakikaten de abesle iştigaldir" dedi.

Depremin ardından Türkiye'nin Edirne'den Hakkari'ye kadar 'tek yürek' olduğuna işaret eden Bahçeli, şunları kaydetti:
"Bölücü zihniyetlerin, bizi birbirimizden koparmak için ellerini ovuşturanların, depremi fırsat bilen çıkarcıların, kardeşliğimizden ve millet olmamızdan geri adım atmamızı bekleyenlerin hevesleri Van Gölü'nün enginliğinde boğulmaya terk edilmiştir. Azra bebek hepimizin göz nuru ve müşterek sevgimizin merkezi olmuştur. Küçücük bedeniyle enkazın tonlarca ağırlığına direnen Yunus'un son bakışları bizim için ortak hüzün kaynağı haline gelmiştir. Van'da 64 öğretmenimizin Hakk'a intikali hepimizin ciğerini dağlamıştır. Vanlı kardeşlerimin canı ne kadar acıdıysa, bizim de o kadar yanmıştır."

CUMHURİYETİ BAYRAMI KUTLAMALARININ İPTALİ

Bahçeli, Cumhuriyetin 88. yıldönümünün gerek deprem felaketi, gerekse de artan şehadetlerden dolayı buruk karşılandığını belirterek, "Unutmayalım ki Cumhuriyet bir ruhtur, fazilettir, erdemdir ve üzerinde ittifak sağladığımız son sözümüz ve beyanımızdır. Geri dönüşü olmayan bir yol, çiğnenmesi mümkün olmayan bir yemindir. Eğer bahanelere sığınarak Cumhuriyet'in coşkusu azaltılmak, önemi ve anlamı çarpıtılmak isteniyorsa, hatırlatırım ki milletimiz buna müsaade etmeyecektir" diye konuştu.

Bugünkü zaman sürecinde Cumhuriyet'in ve taşıdığı mesajların çözülmeye karşı sur, bölünmeye karşı manevi halat, farklılıklara karşı da sigorta olduğu kanaatinde olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Sırf bu özelliklerinden dolayı yeni mandacılık, numaralı cumhuriyetçilerle sarmaş dolaş olan bölücü çevreler, bunlara ümit veren AKP zihniyeti Cumhuriyet anlayışına içten içe tahammülsüzdür ve şaşı bakmaktadır" ifadesini kullandı.

"TEBRİKATA KATILMAYI UYGUN VE DOĞRU BULMADIM"

"Bu münasebetsizliğin Cumhuriyet'i tasfiye etmek için mazeret arayışında olduğu çoktan bellidir" diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunun karşısında uyanık ve her zamankinden daha fazla itinalı olmamız gerekmektedir. İşte bugün nedeni ne olursa olsun, Cumhuriyet'e karşı ilgisizlik, önemsiz gösterme emelleri adeta olacakların habercisi niteliğindedir. Geçmiş dönemler içinde, bugünküyle bire bir örtüşmese de, yapılan kutlamalar muhatap olduğumuz doğal felaketler nedeniyle ertelenmiş, geçit törenleri, resepsiyonlar iptal edilmiştir. Buna rağmen bugünkü manzara farklı ve yoğunlaşan tartışmaların mecrası, ağırlık merkezi ise bambaşkadır.

Milli ve manevi değerlerin istismar edilmesi, çatışma ve ayrıştırma eğilimleriyle toplumun kutuplara sevk edilmesi yetmiyormuş gibi, bu defa da Cumhuriyet Bayramıyla ilgili kutlama ve merasim konuları yeni bir gerginlik alanı oluşturmuştur. Parti olarak Cumhuriyet'i tartışmaların odağına yerleştirerek, yeni bir gerilim hattı kurgulanmasını tasvip etmiyor, makul ve insaflı bulmuyoruz. Bu kapsamda Türkiye'yi kurtaran, Cumhuriyet'i kuran, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının Anıtkabir'deki manevi huzurlarına çıkarak kendilerine ve eserlerine duyduğum minnet ve şükran duygularımı gösterdim. Ne var ki, Cumhuriyet üzerinden yürütülen manidar tartışmaları ve Türkiye'nin sokulmaya çalışıldığı sonu olmayan çekişmeleri kabul etmeyerek, düzenlenen tebrikata Milliyetçi Hareket'in Genel Başkan'ı olarak katılmayı uygun ve doğru bulmadım."

Alternatif cumhuriyet kutlamalarıyla mili bayramı, yeni bir ayrılığın, ikiliğin içine hapsedenleri ve cepheleşmeyi teşvik edenleri de masum ve haklı bulmadıklarını ifade eden Bahçeli, "Bizim için Cumhuriyet kutlamaları seyirlik bir eğlence, ötekileştirici bir süreç, dışlamayı davet eden bir ortam değildir ve olmamalıdır" şeklinde konuştu.

"'ANALAR AĞLAMASIN' DİYEREK BÖLÜCÜLÜĞE KILIF ARAYANLAR..."

MHP Genel Başkanı Bahçeli, vücuduna sardığı bombayla sivillerin üzerine giden gözü dönmüş caniliğin, insanlığın bilinen lügatinde bir tarifi ve tanımı bulunmadığını belirterek, "Burada canlı bombanın üstüne atlayarak evlatlarını korumak maksadıyla kendini feda eden ana yüreğiyle ve analık ruhuyla gurur duyduğumu ifade etmek istiyorum" dedi.

'Analar ağlamasın' diyerek bölücülüğe kılıf arayanların, anaların bile göz göre göre bombalandığını daha ne zaman ve hangi şartlar altında idrak edeceklerini soran Bahçeli, şöyle devam etti:
"AKP ile BDP'nin el ele vererek, etnik kimlikleri tahrik etmelerinin ülkemizi ne hale getirdiğini daha hangi vahşi cinayetlere bakarak görmek mümkün olacaktır? Acımasızlığın, vicdansızlığın PKK açılımıyla zirve yaptığını Başbakan Erdoğan ve yıkım koordinatörü başbakan yardımcısı daha hangi bombaların patlamasıyla anlayacaktır? Katırın bile hakkını aramaktan ve savunmaktan bahsedenler, asıl şehidimizin hakkını ne zaman sahipleneceklerdir? Terör örgütünü oksijensiz bırakmaktan bahseden Başbakan Erdoğan'ın, PKK açılımıyla bölücülere suni teneffüs yaptığını görmemesi ve hala meseleyi çıkmaz sokaklara sürüklemesi anlaşılır gibi değildir."

"BURUNLARINDAN FİTİL FİTİL GETİRİRİZ"


MHP Genel Başkanı Bahçeli, Türkiye'nin bölücülükle girdiği mücadeleyi mutlaka kazanması, AK Parti'nin de tarihi görevinin bilincinde olması gerektiğini ifade ederek, "Türkiye, bölgesinde küresel planlara kurban verilmeden Başbakan Erdoğan kendisine gelmelidir. Ve şayet en son 'Ulusa Sesleniş' konuşmasında dile getirdiği sözlerinin arkasında durursa milletimizin ve bizim de yanında olacağımızı hiç unutmamalıdır. Parti olarak her gelişmeyi yakından takip ettiğimizi, notlarımızı aldığımızı, yeri ve zamanı gelince yanlışta inat eden muhataplarımızın burunlarından fitil fitil getirmekten asla kaçınmayacağımızı belirtmek istiyorum" şeklinde konuştu.