CHP İzmir Milletvekili Mustafa Ali Balbay Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Biz İstanbul’a ihanet ettik. Bunda benim de payım var” sözlerini hatırlatarak şöyle dedi:

“Maalesef İstanbul’a yapılan o ihanetin bir benzeri İzmir’e taşınmak üzere. İzmir doğal dokusuyla, havasıyla, insanlarıyla, tarihiyle Türkiye’nin en önemli şehirlerinden biri. İzmir Türkiye’nin Osmanlı dönemi de dahil olmak üzere dünyaya açılan en büyük kapılarındandır. Şimdi İzmir’e bu çok katlı yapılarla adeta hançer saplar gibi bir tehlike görmekteyiz. Elbette İzmir’e sermaye gelsin, elbette İzmir gelişsin, elbette İzmir çağın bütün gereklerinden payını alsın ama bu kentin dokusunu bozmadan olmalı. İstanbul’a yapılan ihanetin İzmir’e taşınmasına izin vermeyeceğiz. Buradan Çevre ve Şehircilik Bakanına sesleniyorum. İstanbul ihanetinin İzmir’ e taşınmasına izin vermeyin. Mavi İzmir beton İzmir olursa, ruhunu teslim etmiş olur.”

Balbay 26.09.2017 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin yanıtlaması istemiyle İzmir Körfez Geçişi Projesi, Çevre Düzeni Planı ve Doğal Sit Statülerinin değiştirilmesiyle İzmir’de rant politikalarının hayata geçirilmek istendiğini belirterek konuyu meclis gündemine taşımıştı. Balbay bu tür projelerin şehircilik ve planlama ilkelerine tamamen aykırı olduğunu, Hükümet’in İzmir’e kamu yatırımı değil, rant yatırımı yaptığını, İzmir’in de İstanbul gibi beton yığını haline gelmesi istenmiyorsa bu projelerin tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulamıştı. Balbay bu tehlikeye tekrar dikkat çekerek şöyle dedi:

“Buradan Sayın Bakan’a sormak lazım;  İzmir'in Konak ilçesine bağlı Basmane semtinde bulunan, 17 yıldan bu yana çözülemeyen ve Basmane Çukuru olarak bilinen arazi, “Erdoğan’a aşığım” diyen bir anlayışa niçin satılmıştır?  Bölge için başlatılan ÇED sürecinde, ikinci derece doğal ve tarihi sit alanı olan ve Kültürpark'a bitişik noktaya 67 ve 48 katlı iki bina yapılacak olması İzmir’e ihanetin bir göstergesi değil midir?”