CHP'nin tutuklu milletvekili Mustafa Balbay, duruşma salonunda söz aldığı sırada milletvekili yeminini etti. Balbay, yeminin ardından mahkeme heyetine: "Bu davayı siyasi hale siz çeviriyorsunuz. Ben gazeteciyim. Gazeteci çağının tanığıdır. Ama siz beni çağın sanığı yaptınız" dedi.

İşte Balbay'ın konuşması:

CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ikinci Ergenekon Davası duruşmasında yaptığı konuşmada, “Bugün CHP'nin bir milletvekili olarak halkımın huzurundayım” sözleriyle başladı. Balbay, Anayasa'nın 81. maddesi gereği milletvekili olabilmek için yemin etmesi gerektiğini hatırlatarak yemin metnini okudu. Duruşma salonundaki yeminin ardından, “Yeminimi parti yetkilileri ve halkımın huzurda okudum. Şu ana kadar gazeteci Mustafa Balbay olarak, bu davanın her sanığının durumuyla ilgileniyordum. Fakat şimdi CHP İzmir Milletvekili olarak çok daha fazla ilgilenme sorumluluğunu üzerime aldım. Davadaki görevimi şu andan itibaren milletvekili sıfatıyla yapacağım ve bana engel olamayacaksınız. Ben milletvekilliği görevimi milletvekili arkadaşlarımla beraber omuz omuz yapmak istiyorum. Ve buradan çıktığımda sanık Oğuzhan Sağıroğlu'nun 'Ben solu sevmiyorum, solcularla işim olmaz' ifadesine rağmen herkesin milletvekili olarak onların da davasının takipçisi olacağım” dedi.

Tahliye tartışması

Mustafa Balbay, 23 Haziran tarihinde mahkemeye sunulan ve reddedilen tahliye talebi ile ilgili de konuştu. Balbay, mahkemenin kararında yer alan “Biz istemezsek tahliye edilemez” ifadesini hatırlatmasının ardından Hakim Sami Haşlıoğlu müdahale etti. Salonda Haşlıoğlu ile Balbay arasında tahliye talebinin reddine ilişkin münakaşa yaşandı. CHP Milletvekili Balbay, 23 Haziran'da tahliye talebinin reddiyle ilgili öne sürülen gerekçelerin hiçbirinin kendisi hakkında iddia edilen suçlamalarını içermediğini söyledi. Balbay, “Beni 1 Temmuz 2008'de gözaltına aldınız. 5 Temmuz'da da serbest bıraktınız. O zaman kaçmadım. 5 Mart'ta çağırdınız yine geldim. Peki kaçmayla ilgili hangi emareler sizde oluştu da bu dayatamayı sürdürüyorsunuz?. Geçmişte 1950, 1957 ve 2007'de milletvekilleri cezaevinde olmalarına karşın seçilmelerinin ardından en geç 10 gün içinde tahliye edildiler” dedi.