Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila, Fetullah Gülen tarafından Başbakan'a yazılan bir mektup olduğu konusu sorulunca, "Sayın Başbakan, bir uzlaşma arayışı içeren bir mektup aldığını söyledi. Teklif içeren bir mektup aldığını söyledi. Ancak, mektubun kimin tarafından gönderildiğini söylemedi. Islak imzalı bir mektup olduğunu söyledi. Bir meslektaşımız, 'Fetullah Gülen Hoca'dan mı geldi acaba?' dedi. Ama ona bir cevap vermedi. Ama öyle bir algı oluştu. Fetullah Gülen Hoca'dan gönderilmiş bir mektup ve en azından o hareketin en üst düzeyinden gönderilmiş bir mektup olduğu anlaşıldı. O mektupta bazı öneriler, teklifler olduğunu, onu değerlendirdiklerini, evet, tamam bir uzlaşma, barış ortamı olsun ama dedikten sonra da, tabi 'bu yargıdaki gelişmeler ne olacak?' diye sordu. 'Operasyonlar yapılıyor, evler basılıyor bunlar ne olacak?', 'Şantajlar yapılıyor bunlar ne olacak?', 'Şantajın altında mı çalışacağız' gibi soruları gündeme getirerek, o mektubun henüz değerlendirme aşamasında olduğunu, en azından Sayın Başbakan'ın da bazı garantiler beklediği anlaşılmış oldu sözlerinden" diye konuştu. Bila, mektubun tarihinin ise, Başbakan tarafından yakın bir tarih olarak beyan edildiğini aktardı.

Cemaate karşı bir operasyon yapılıp yapılmayacağı yönünde Başbakan Erdoğan'ın neler söylediği sorulunca Bila, "Bu konuda açık bir ifadesi oldu. Zaten 'paralel yapı' diye tabir ediyor Sayın Başbakan, bu yapının ortadan kaldırılacağını, demokratik bir devlette böyle bir yapının kabul edilmeyeceğini ifade etti. Bunun ortadan kaldırılacağını da beyan ederek, bu tür bir çalışmanın yürütüldüğünü açıklamış oldu" dedi.

'YENİDEN YARGILANMA BİR HAKTIR'

Bila, Balyoz ve Ergenekon davalarının yeniden görülmesine yönelik konuşulanlar sorulduğunda, "Sayın Başbakan yeniden yargılama önerilerine ve konusuna olumlu yaklaştığını söyledi. 'Yeniden yargılanma bir haktır' dedi. Bu yönde bir çalışma yapılması için Adalet Bakanlığı'na talimat verdiğini de beyan etti. Tabi ne tür bir çalışma yapılacağını da şimdiden bilemediğini, eğer mecliste yapılması gereken bir şey varsa, bunu da yapabileceklerini söyledi. Ondan sonra da sözü Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ'a bıraktı. Sayın Bozdağ da hukuki bilgi verdi. Yeniden yargılamak için yasadaki koşulların belli olduğunu, davalardan birinin devam etmekte olduğunu ifade etti, bu Ergenekon davası oluyor. Kesinleşmiş davalar için durumu inceleyeceklerini söyledi" diye konuştu.

EL KADI AİLE DOSTU

Yolsuzluk soruşturmasına yönelik Erdoğan'ın konuşmasının ikna edici olup olmadığı sorulunca Bila, "Sayın Başbakan, oğlu ve damadıyla ilgili iddiaların doğru olmadığını ifade etti. Her ikisinin de devletle bir işlerinin olmadığını belirtti. (Bilal Erdoğan'ın) El Kadı ile görüşmesinin normal olması gerektiğini, çünkü aile dostları olduğu, El Kadı'nın bir terörist olmadığını, kendiyle ilgili iddiaların uluslararası mahkemelerde beraat ettiğini, uluslararası seyahat yasağının kaldırıldığını Türkiye'ye yatırım yapmak isteyen bir Suud işadamı olduğunu belirtti. Bununla görüşmesinde hukuki bir sakınca olmadığını da belirttikten sonra 'Eğer Başbakan'ın oğlu veya damadıysanız, Türkiye'de bir iş yapamayacak mısınız?' diye bir soruyla eleştirel bir yaklaşım ortaya koydu" dedi.

PARALARIN O ŞEKİLDE EVDE BULUNDURMASI HATA


Öte yandan Fikret Bila, NTV yayınında da konuştu. Fikret Bila burada görüşmenin içereğini anlatırken, "Başbakan operasyonu '17 Aralık darbesi' diye bir tanım yapıyor. Fakat bunun bir yolsuzluk boyutu da var, o konuda bir hassasiyet gösteriyor. Halkbank genel müdürünün paraları o şekilde evde bulundurmasını hata olarak ifade etti. O konuyu ayırıyor. Yargı sürecinin beklenmesi gerektiğini belirtti" dedi.