Halide Demir-Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Binali Yıldırım, İzmir'in Selçuk ilçesinde başladığı yerel seçim çalışması sırasında gazetecilerin, İzmir'deki Liman Operasyonu'nda adı geçen ve hakkında arama kararı bulunan bacanağı Cemalettin Haberdar ve son süreç hakkında değerlendirme yaptı. Adli süreç hakkında konuşmasının doğru olmadığını, ancak operasyonda adı geçen ve halen firari bulunan bacanağı Cemalettin Haberdar'ın da yargı tarafından suçlu bulunması durumunda gözünün yaşına bakılmaması gerektiğini söyledi.

BACANAĞIM DEĞİL BABAM OLSUN YANLIŞI OLAN HESABINI VERİR

Binali Yıldırım, “Arkadaşlar, bu bir adli vakadır. Süreç başlamıştır. Soruşturması devam eden bir iş hakkında ne bizim detaylı bilgimiz alması sözkonusu değildir, böyle birşeye de ihtiyaç yoktur. Yargı kendi işini yapsın. Bacanağım değil babam olsun. Yanlışı olan varsa hesabını verir. Hiçkimse bunu oraya buraya istismar etmeye kalkmasın. Yeri bellidir, yurdu bellidir. Giderler alırlar, gereğini yaparlar” dedi.

NEREYE KAÇACAK? ADALETTEN KAÇILMAZ

Haberdar'ın henüz adli makamlara teslim olmamasıyla ilgili de konuşan Binali Yıldırım, “Nereye kaçacak? Adaletten kaçılmaz. Benim bildiğim şehir dışında. Herhalde dönmüştür. Gerekeni yapılır. Öyle bir şeyim yok. Ben görüşmedim. Benim bacanağımdır ama işiyle gücüyle işim olmaz. Biz kendi işimize bakalım. Dediğim gibi kimseyi de peşinen mahkum etme hakkımız da yoktur. Gidecekler sorulacak, ifadeler alınacak, ondan sonra gereği yapılacak. Ya beraat edecek ya da mahkemeye sevkedilecek” diye konuştu.

17 Aralık ve İzmir'deki Liman Operasyonları'nın zamanlamasının 'manidar' olduğu şeklindeki açıklamalarına da netlik getiren Yıldırım, operasyonların aday gösterildiği İzmir'de seçim çalışmalarına başlayacağı sırada başlatılmasının ardında bir hesap olduğunu savundu.

BU, KAPANMIŞ, UYUTULMUŞ BİR DOSYA İLE BİZ NASIL ADAYI SABOTE EDERİZ FAALİYETİDİR

Yıldırım, hukuk devletinde kimse mahkum olmadan, suçu ispat edilmeden suçlu sayılamayacağına vurgu yaparak, şunları söyledi:

“Ama kötü olan şey şu; 2011 yılının başında başlayan bir takip var. bunlar suç işliyorsa fotoğrafını çekip arşivlemek değil suçüstü yapıp gereğini yapmalı. Suç işleyene göz yummak olmaz. Suçtur. 3 yıl bekleyeceksiniz bekleyeceksiniz biz seçime başladık, bismillah böyle bir operasyon yapacaksınız. Yüzde yüz haklı da olsanız bunun izahı yok. Kapanmış bir dosya, beklemiş uyutulmuş. Biz nasıl burada adayı sabote ederiz, soru işaretleri oluştururuz buna yönelik bir faaliyet. İşin öbür tarafına karışmam. Oradaki yargıyla ilgili iş sürer ama manidar dememin arkasındaki sebep budur. Dördüncü sene ortaya konacak ortaya konacak bir iş değil. Eğer varsa bir suç ceza kanunu açıktır. Suçlunun da şüphelinin de hakkını korumak savcıların görevidir. Yargılamadan tüm bilgileri kamuoyuna servis etmek aynı derecede suçtur, kim olursa olsun. Maalesef Türkiye'de bu yanlış eskiden beri yapılıyor. İşte bunları düzeltmemiz lazım. Hukuk devletinde kimse mahkum olmadan, ispat olmadan suçu mahkum edileme. En önce buna hukuk adamlarının hassasiyet göstermesi lazım.”

17 ARALIK OPERASYONU'NDA 96 KİŞİDEN 76'SI SERBEST, 25'İ TUTUKLU. YÜZDE 25 ASLA BAŞARI DEĞİLDİR

17 Aralık Operasyonu'nda gözaltına alınan 96 kişiden 76'sının serbest bırakıldığını sadece 25'inin tutuklu olduğunu belirten Yıldırım, “Şimdi ilk operasyon 17Aralık operasyonu. 96 kişi gözaltına alındı, 76'sı serbest bırakıldı. Neydi bu adamların suçu? Bu başarı mıdır? Yüzde 25'ini tutuyorsunuz, yüzde 75'i evlerinden toplanıyor gece yarısı, götürüyorsunuz, sonra serbest bırakıyorsunuz. Daha titiz, itinalı olmak lazım. İnsanları aileleri karşısında, tanıdıkları ve toplum karşısında bir suçlu olarak ilan etmeye hakkımız yoktur. Yüzde 25 asla başarı değildir” değerlendirmesini yaptı.

İDARİ OPERASYON, KARŞILIKLI AÇIKLAMALAR BİZİM GÜNDEMİMİZ DEĞİL

Basın mensuplarının emniyet görevlilerinin 'operasyon yapmaması için görevden alındığına' dair iddialarına da yanıt veren Binali Yıldırım, şöyle konuştu:

“Bu konular bizim dışımızda cereyan eden konular. Yani biz yargılama sürecinin ne tarafıyız ne de içindeyiz. Orada yapılan idari operasyon, karşılıklı açıklamalar, bunlar bizim gündemimizde değil. Bizim gündemimiz yerel seçimle, Selçuk, İzmir seçimleri. Lütfen konuyu bu çerçevede değerlendirin. Ama üzerimize düşmeyen, lazım gelmeyen işlerle de uğraşmayız. Valisi olsam, içişleri bakanı, emniyet müdürü olsam hepsinin cevabını veririm. Onun dışındaki konularda siz ne düşünüyorsanız ben de aynısını düşünüyorum.”


AZ KONUŞUP ÇOK İŞ YAPACAĞIZ


Adalet ve Kalkınma Partisi İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım Selçuk ve Efes Antik Kenti ziyaret ve temaslarından sonra Tire'ye geldi.

AK Parti Tire İlçe Başkanlığı önünde toplanan partililer tarafından karşılanan Binali Yıldırım, az konuşup çok iş yapacaklarını ve İzmir'in kaybolan yıllarını Yıldırım hızıyla geri kazandıracaklarını söyledi.

Yıldırım, “Bu seçim kampanyasını güneyden başlatalım dedik. Sabah Selçuk'a gittik. İkinci durağımız burası. Yarın buradan Ödemiş, Kiraz, Beydağ ve Bayındır'a geçeceğiz. İzmir kazan biz kepçe biz durmadan,yılmadan 30 Mart'a kadar devam edeceğiz. Allah nasip ederse, biliyorsunuz partimiz İzmir'de bizi büyükşehir belediye başkanı olarak aday gösterdi. Önümüzde seçim var. 30 Mart seçim günü. O zamana kadar İzmir'in 30 ilçesini bütün mahallelerini, köy, beldelerini karış karış dolaşacağız. Hemşehrilerimizle hemhal olup kucaklaşacak, onları dinleyeceğiz. Az konuşup çok iş yapacağız. Çünkü İzmir'in hizmete ihtiyacı var. İzmir'in boş laflara artık karnı toktur. Kaybolan yıllarını yıldırım hızıyla yeniden kazanacağız inşallah” dedi.


YAPMA BE KARDEŞİM

Kendisine yöneltilen '11 yıllık Bakanlık döneminde İzmir'e ne yaptı?' sorusuna da yanıt veren Binali Yıldırım, “11 yılda ne yaptınız Türkiye'ye de. İzmir'e geldiniz başkan adayı oldunuz. Yapma be kardeşim. Git bakalım Hakkari'ye git. Ağrı'ya, Edirne'ye, Sinop'a, Konya'ya git. Hizmet göreceksin hizmet. 11 yılda 4 bin projeyi yapa yapa geliyoruz”diye konuştu.


HESAP VERECEKSEK SADECE MİLLETE VERECEĞİZ

“Hastaneleri, okulları, bütün bunla bir tarafa sadece iş yapmıyoruz. Milletimizin hakkını, hukukunu korumak için de 11 yıldır demokrasi dışlarla mücadele ederek geliyoruz” diyen Binali Yıldırım, yaşanan operasyon sürecini kastederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Her seferinde de geldiler geri gittiler. Çünkü biz gücümüzü milletten alıyoruz. Hesap vereceksek size vereceğiz. Hesap sormaya hakkı olmayanlara hesap vermeyiz. Yetkiyi siz verdiniz, hesabı da size vereceğiz. Millet iradesinin üzerinde hiçbir güç de tanımıyoruz. Bu kadar açık konuşuyorum.

Ülkeyi havaalanlarıyla, duble yollarıyla, otoyollarıyla, limanlarıyla, balıkçı barınaklarıyla, akıl ve bilişim yollarıyla, internetiyle ilmek ilmek ördük. Türkiye'nin dağ gibi sorunlarını, dağ gibi hizmetlere dönüştürerek bugünlere geldik. Gün İzmir için çalışma günüdür. Bugün artık İzmir'in 15 yılda kaybettiği kaplumbağa hızıyla geri kaldığı yılları Yıldırım hızıyla kazanma zamanıdır.”


KALAN ESKİ TRENLERİ DE BU YIL İÇİNDE DEĞİŞTİRECEĞİZ

Tire-İzmir arasında sefer yapan trenlerin büyük bölümünü yenilediklerini, geri kalan eski trenlerin tamamını da yıl içinde yenileyeceklerini kaydeden Binali Yıldırım, “Böylesine önemli bir yeri hayata ayağa kaldırmak boynumuzun borcudur. İlk göreve geldiğimizde Tire'den İzmir'e giden trenlerin halini hatırlıyorsunuz. 123 yıl el atılmayan tren yolunu biliyorsunuz. 3,5 saatte İzmir'e trenle o yıkık, dökük, eski köt trenlerle seyahat etmenin zorluğunu, sıkıntısını yaşadınız. Dedik ki Tire'ye eski tren değil yeni tren yakışır. Trenlerini ve yollarını yeniledik.

Bazı trenler hala eski. Onların tamamını da bu yıl içinde değiştiriyoruz. Bir de onları, dışarıdan satın alıp koymadık. Türkiye'nin ilk yerli tren setini Türk işçisinin, mühendisinin el emeği, göz nuruyla yapılan trenleri ilk önce Tire'ye getirdik. Tire'den sefere başladık” müjdesini verdi.

Binali Yıldırım, konuşmasının ardından partisinin Tire ilçe teşkilatına giderek ilçe ve sorunları hakkında bilgi aldı.