CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlenen toplantıda, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Milletvekillerinin Suriye'den yeni geldiğini aktaran Kılıçdaroğlu, henüz kendileriyle bağlantı kurmadığını, sonra kamuoyuna açıklama yapacaklarını, gizli saklı bir şeyin olmadığını söyledi. 
Kılıçdaroğlu, kadınların barış sürecine katkı vermesi gerektiğini belirterek, "Hangi anne çocuğunun ölmesini ister Barış bu toplumun ortak talebidir. Sadece Sayın Erdoğan'ın talebi değil. Barışı hep beraber desteklemek zorundayız. Bütün sorun şu; süreç kendi içinde sağlıklı, toplumun kabul ettiği toplumsal uzlaşmanın sağlandığı bir süreç olacak mı olmayacak mı? Toplumun kaygısı var. Bunların giderilmesi gerekiyor" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, annelere elbette büyük görev düştüğüne işaret ederek, "Anneler, sayın Erdoğan 'barış' dedi diye 'barış' demiyor. Anneler öteden beri 'barış' diyor, öteden beri 'toplumda huzur olsun' diyor. Ama onların sesine hep kulak tıkandı. Onların sesi yeteri kadar değerlendirilmedi ve dillendirilmedi. Yeri geldi 'Niye konuşuyorsunuz?' dendi. Yıllar yılı o anneler (Cumartesi Anneleri) soylu bir duruş sergiledi, çamurda, yağmurda, karda kışta... Direndiler, onların sesi şimdi amacına ulaşacaksa bundan mutluluk duyarız" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, "Hukukun dışına çıktığınız andan itibaren süreci gayrimeşru bir alanın içine sokmuş olursunuz, batıda da doğuda da kendinizi anlatamazsınız. Devlet, bütün sorunları hukuk içinde çözmek zorundadır. Temel kaygımız bu. Bu kaygıyı da aktardık" dedi.

Köşk'teki görüşme

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yaptığı görüşmeye ilişkin soru üzerine, görüşmenin ardından görüşlerini ifade ettiğini hatırlattı.
Görüşmenin içeriği konusunda Cumhurbaşkanı Gül'ün arzu ederse kamuoyunu bilgilendireceğini belirten Kılıçdaroğlu, "Bu konudaki düşüncem bu çerçevede. Herhangi bir açıklama yapmış değilim" dedi.

Hani oyun kurucuydunuz

Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın "Hangi neticeyi umuyorlar. Ülkemize yeri geldiğinde saldıran bir rejimle neyi görüşüyorlar" şeklindeki sözlerine yanıt verdi.
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Sayın Başbakan'ın batılı ülkeleri suçlarken kullandığı bir cümle var; 'Suriye konusunda kıyıda kenarda kalan 2-3 ülke sorumluluk almaya başladı.' O kıyıda kenarda kalan 2-3 ülke hangisi Türkiye, Katar, Suudi Arabistan... Hani siz oyun kurucuydunuz? Hani siz Ortadoğu'da istediğinizi yapıyordunuz? Bir başbakanın 'kıyıda, kenarda kaldık' demesi, Türkiye'yi hangi duruma düşürdüğünün çok açık net ifadesidir. Suriye konusunda, milletvekili arkadaşlarımızın oraya niçin gittiğini bütün dünya biliyor ama Recep Tayyip Erdoğan bilmiyor. Kaddumi'nin ailesine bir sorsun bakalım... Hapiste gazeteciler var, yabancı gazeteciler var. Kaldı ki biz CHP olarak, Suriye muhalefetiyle de görüşüyoruz. Suriye'ye barışın, huzurun gelmesini istiyoruz. Muhalefet de 'Esad ile görüşeceğiz' diyor. Türkiye'de sağlıklı dengelerin oluşması için çaba harcıyoruz. Orada barışın gelmesini istiyoruz. O nedenle muhalefetle de iktidar kanadıyla da görüşürüz. Önemli olan Suriye'ye barışın gelmesi. Ayrıca bugün kamplarda on binlerce Suriyeli Arap kadın var. Bugün Dünya Emekçi Kadınlar Günü, o kadınların, o kamplarda hangi koşullarda yaşadığını kim sorguluyor? Kim Esad'a 'Bu kadınların sorunlarını çözün, bu ülkede barışı sağlayın' diye gidiyor? Biz gidiyoruz. Bu istismar edilecek bir alan değildir. Türkiye'nin çıkarları, ülkenin, Ortadoğu'da saygınlığı, Suriye'de kavganın sona ermesi, eskiden olduğu gibi Suriye ile aramızdaki ilişkilerin düzelmesi, Suriye ile Türk halkı arasındaki dostluğun oluşması için oradayız. İki ülkedeki akrabaların birbirine düşman değil, eskiden olduğu gibi dost olarak gidip gelmeleri için oradayız. Bunu Erdoğan maalesef henüz kavramış değil."