CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Manisa Adliyesi'ne gelerek, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na iletilmek üzere Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. CHP'li Özel'in Süleyman Soylu hakkındaki suç duyurusunda, 'Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek', 'Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek' iddiaları yer aldı. Elinde 60 sayfalık suç duyurusu ile adliyeye gelen Milletvekili Özel, Man Adası belgeleriyle ilgili İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na hakaretlerde bulunduğunu söyledi. Özel, "Biz kendisiyle ilgili bir gensoru verdik, bu önce gündeme alınmadı. Bütçe görüşmeleri bittikten sonra gece yarısı başlayan gensoru görüşmelerinde Bakan Soylu'nun yönetme kabiliyetini kaybettiğini, güvenimizi kaybettiğini, bu göreve devam edemeyeceğini söyledik. Bu bizim siyasi denetim sorumluluğumuzdu. Ama ortaya koyduğumuz belgeler, bilgiler, iddialar çok vahim. Bakanın bu görevi yapmasıyla ilgili bir cezai sorumluluk ortadadır. Cezai sorumlulukla ilgili gerekli soruşturmanın yapılacağı yer de adliyelerdir. Kendisi bakan olduğu için bütün işlemler Ankara'da yürümek zorunda. Başvurumuzu Manisa Adliyesi'nden yapıyoruz" diye konuştu.

'60 SAYFALIK SUÇ DUYURUSUNDA 23 DELİL'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile ilgili toplam 60 sayfalık bir suç duyurusu metnini vereceklerini ve 23 delil bulunduğunu ifade eden Milletvekili Özel, şöyle konuştu:

"Kendisi İçişleri Bakanı'dır. Pasaport şube kendisine bağlıdır. Ülkeye giriş çıkış kayıtları kendisine bağlıdır. Her türlü delili karartabilecek, geçmişe dönük deliller üzerinde tahribat, oynama yapabilecek son derece yetkili bir makamdadır. Bu yetkilerin bir zanlıyla buluşması tehlikelidir. Cumhuriyet Savcılığı'na yaptığımız başvuruda 9 ayrı konuda kendisinin Fethullah Gülen Cemaati ile olan irtibatıyla ilgili açık ve diğer kaynaklardan edinilebilecek bilgi ve belgeyi sunuyoruz. 8- 9 yıldır Fethullah Gülen Cemaati'nin Recep Tayyip Erdoğan'ın dışında bir lider hazırladığını, bu liderin Süleyman Soylu olduğunu, bunu ilk önce 2008- 2009 yıllarında Demokrat Parti üzerinden yaptırdığını ortaya koyduk. O sırada cemaatle bağlantılarını ortaya koyup, AK Parti'nin milat olarak koyduğu 17-25 Aralık tarihinden 4 yıl önce Fethullah Gülen Cemaati'nin Tayyip Erdoğan'a karşı Süleyman Soylu'yu hazırlayıp desteklediğini,  Demokrat Parti'de yapılan kongrede, 'Hüsamettin Cindoruk'un partiyi FETÖ'cülerin partisi haline getirilmesine izin vermeyeceğim' deyip aday olduğunu, Süleyman Soylu'yu yendiğini belgelerde ortaya koyduk. Partiden ihraç edildikten sonra 2010 yılı referandumunda 'Evet' çalışması için 60 günde 50 yeri gezdiğini, bu gezilerin finansmanının Fethullah Gülen Cemaati tarafından sağlandığını ve yine bu  cemaat tarafından AK Parti'ye tavsiye edildiğini ve bir şekilde partiye monte edildiğini belgelerde ortaya koyduk. Bütün süreç boyunca kendisinin yanında olan Fethullahçı Vedat Demir'in önce memuriyetten açığa alınıp ihraç edildiğini, tutuklandığını, ardından aniden salıverildiğini hep konuşmuştuk. Bu konudaki bütün delilleri ortaya koyuyoruz. Bütün delilleri ortaya koyduğumuz gibi sorular sormuştuk. 7 gün arayla iki kez sorduk. Önce 49 dakika, sonra 22 dakika konuştu. Sorulara hiç cevap vermedi. 'Fethullah Gülen ile  görüştün mü, görüştüysen nerelerde görüştün? Fethullah Gülen ile ilişkin nasıl başladı? İlişkini sona erdirdiysen, nasıl sona erdi?' diye sorduk.Bunların hiçbirine cevap vermedi. Vedat Demir  ile birlikte Fethullah Gülen ile görüştüğünü iddia ettiğimiz 4 Şubat 2012 tarihini sorduk. Bu sorulara cevap vermeyerek zımmen kabul etti. Bu konulara asla cevap vermiyor. Sonra trol hesaplardan bir pasaport ve umre fotoğrafları paylaşmak suretiyle bir algı yaratmaya çalışıyorlar."

'SÜLEYMAN SOYLU'NUN SON 10 YILI ARAŞTIRILSIN'

CHP'li Özel, şöyle devam etti:

"Man Adası belgelerinde, 'Belgeleri getirin, savcı incelesin' dediler. Şimdi Süleyman Soylu'ya çağrıda bulunuyor, 'Elindeki belgeleri ver, savcı incelesin' diyoruz. Savcıya, 'Bu belgeleri talep et' diyoruz. Giriş, çıkış kayıtlarına bakılsın, pasaporta bakılsın. Pasaport üzerinde yapılmış işlemlere, kriminal daireden talepte bulunularak mühürün aslında hangi tarihte oraya basıldığının araştırılmasını istiyoruz. Kendisinin elinde bulunduğu kamu gücünü kullanarak delilleri çarpıtması veya geriye dönük delil oluşturmasına derhal Savcılığının müdahale etmesi gerekmektedir. O tarihte umrede olmasının ispatlanması durumunda, birlikte umreye gittiği ekibin dikkatle incelenmesini istiyoruz. Çünkü ekibin önemli bir kısmı FETÖ'cüdür. Zaten iddia o tarihlerde Fethullah Gülen ile o tarihlerde görüşüp, görüşmediğidir. Ama esas mesela son 10 yıldır Demokrat Parti başkanlığından bu güne kadar Süleyman Soylu'nun yurtdışına giriş çıkışları, çıktığı yerden bağlantı uçuşları, Türkiye'ye dönüşleri ve kimlerle nerelerde toplantılara katıldığının araştırılması lazım. Bugün FETÖ ile mücadale diye yola çıkıldığı bir süreçte İçişleri Bakanı'nın bu kadar açık bağlantıları ortadayken bu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın konusudur."

'ULTRA KRİPTO FETÖ'CÜ KİMMİŞ GÖRMEK İSTİYORUZ'

Bakan Soylu hakkında fezleke düzenlenmesini isteyen CHP Milletvekili Özgür Özel, "Dokunulmazlık zırhının arkasına sığınıp belki yargılanmayabilir. Ama soruşturma evresi dokunulmazlık kapsamının dışındadır. Belgeler hazırlanır, fezleke düzenlenir. Meclise gider ve düzenlenecek fezlekeye göre Meclis kararını verir. O gün bir hodri meydan çekeriz. Fezleke geldiğinde kendine güveniyorsan bu dosyada kaldır dokunulmazlığını, el mi yaman bey mi yaman görelim. FETÖ'cü kimmiş? FETÖ'yle mücadale ediyor görüntüsü altında ultra kripto FETÖ'cü kimmiş? Tayyip Erdoğan sonrası cemaatin AKP'nin başına hazırladığı genel başkan kimmiş? Bunların hepsini görmek istiyoruz. 60 sayfalık suç duyurusu ve 24 klasörlük delil dosyamızla birlikte Ankara Cumhuriyet Başsavcısı'ndan bu olayı soruşturmasını bekliyoruz" dedi.

'SAVCIYA CEVAP VERECEK'

Sordukları sorulara cevap alamadıklarına dikkati çeken Özel, bu soruları savcıların sormasını istedi. Özel, "Süleyman Soylu daha önce Man Adaları'yla ilgili savcılığı adres gösterip, 'Belgeler sahtedir, asıllarını verin' dediğinde biz vermiştik. Şimdi Süleyman Soylu'nun bu konuda takınacağı tavrı ve savcıların tutum ve tavırlarını merak ediyoruz. Soylu'nun yüzüne söylediğimiz iddiaları bugün kağıda döktük. Biz yüzüne sorduk, o trollerle cevap veriyor. Eğer cesareti varsa, eğer gerçekten kendine güveniyorsa karşımıza çıkacak, sorduğumuz sorulara cevap verecek. Sorduğumuz sorulara yüz yüze cevap veremiyorsa savcı yüzüne soracak, savcıya cevap verecek" diye konuştu.