Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanlığı binasını gelen CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel yeni seçilen İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nu ziyaret etti. Ziyaret sonrası Özgür Özel, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile birlikte basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki ittifak konularına değinen Özel, “Bu ülkede sağcısının, solcusunun , Türkünün-Kürdünün, bu ülkede Alevinin-Sünninin, dedeleri hep birlikte toprak altında kefensiz yatıyorlarsa, o günlerde bağımsızlık kazanılsın, saray rejimi son bulsun;  yetki halka, onun temsilcilerine, meclise verilsin ve Türkiye'nin ve Türkiye'de yaşayan herkesin geleceği güzel olsun diye yapıldı. Şimdi aynı iradeyi İstanbul'dan başlayarak bütün Türkiye'de mezhep ayrımı olmadan, etnik ayrım olmadan düşünce ayrımı olmadan herkesi birden kucaklayacağımız bir birliktelikle sağlamak zorundayız. Dün İstanbul'un gökyüzü biz adalet nöbetindeyken kapkaranlıktı ve orada şu betimlemeyi yapmıştım. Dedik ki, bir karanlığın altındayız. AKP ve MHP İstanbul'da, Türkiye'ye yaptığını yaptı ve kara bulutlar üzerimize çöktü. Arkasında masmavi bir gökyüzü olduğunu biliyoruz. Bunun müjdecisi habercisi ilk çağlardan beri en çok beğenilen doğa olayı gökkuşağıdır. Farklı renkler birlikte yan yana birbirinin içine karışmadan birbirinin işine karışmadan bir birine patronluk taslamadan birbirini ötekileştirmeden kendi varlıklarını koruyarak yan yana durabilirler. Bunun adı bir gökkuşağı ittifakıdır. Bunun için birbirimizin içine girmeye, işine karışmaya, birilerinin yaptığı gibi birbirinin paçasına tutunmaya, yedek lastiği olmaya gerek yoktur. Herkes kendini var olduğu yerde kendini temsil edebilir. Bu ülkenin ortak geleceğine inanıyor olmamız lazım. Bu ülkenin ortak geleceği için hep beraber mücadele edebilmemiz lazım. Çabamız bundan ibarettir" dedi.


“BİZ TÜM ÖĞRENCİLERİN ÜNİVERSİTEDE ÖZGÜRCE EĞİTİM HAKKINA KAVUŞMASINI SAVUNUYORUZ"

Boğaziçi Üniversitesi'ndeki olaylarla ilgili Özel, “Üniversiteler özgürlük ortamıdır. Her fikrin özgürce ifade ediliyor olması lazım. Fikrini açıklayana baskı, saldırı kabul edilemez. Yaşanmış ve kimsenin tasvip etmeyeceği bir gerginlik üzerinden bir üniversitenin o üniversitenin öğrencilerinin bir kısmının hedef gösterilmesi anayasal hak olan eğitime erişim haklarının engellenmesiyle ilgili ülkenin seçilmiş ve en yüksek makamlarını işgal eden birisi tarafından kullanılan bu ifadelerin sonuçları yaşanıyor şu anda. O'nu kınadık. 'Bunu yapamazsın' dedik. 'Bunu söyleyemezsin' dedik. Biz tüm öğrencilerin hiç kimsenin baskısı ve hiç kimsenin hedef göstermesi olmaksızın özgürce üniversitede eğitim hakkına kavuşmasına savunuyoruz" diye konuştu.


“YUKARIDA EL SIKIŞMAYA GEREK YOK, ÇÜNKÜ TABANDA İTTİFAK TAMDIR"

Cumhurbaşkanı seçimleriyle meclisten çıkan ittifak kanunlarının ayrı şeyler olduğunu söyleyen Özel sözlerine şöyle devam etti: Cumhurbaşkanlığı seçimleri ayrı bir şey, mecliste çıkan ittifak kanunu ayrı bir şey. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde her partinin kendi kitlesini en çok memnun edecek, en motive edecek en yüksek oranda sandığa çağıracak ve en yüksek oranda oy alacak adayları belirlemesi gerekiyor. Bunu da Cumhuriyet Halk Partisi böyle yapacak. Her CHP'linin büyük bir memnuniyet duyduğu Cumhurbaşkanı adayı olacak bu aday ikinci turda da diğer partilerden en yüksek desteği alabilecek ve Recep Tayyip Erdoğan'nın tek adamlık hevesini kursağında bırakıp saray rejimini sonlandırıp, sarayda oturmak yerine sarayı üniversiteye devredecek, sarayın yetkilerini kullanmak yerine meclise iade edecek, kuvvetlerin tamamına hükmetmek yerine kuvvetler ayrılığını yeniden teşkil edecek sadece 16 Nisan ile değil 12 Eylül'le de hesaplaşabilen, doğayı ve çevreyi gözeten pozitif ayrımcılık maddelerini  vaad eden bir ortak iradenin kazananı olacak bir adaya ihtiyacımız var. CHP olarak tüm partilerle konuşabilen tek partiyiz. Tüm partilerle konuşuyoruz, görüşüyoruz. Bu görüşmelerin tamamı bu saray rejimine karşı halkın iktiranını kuracak yöndedir. Bir ittifak arayışına zorunlu değiliz. Bu konudaki çabaları son derece anlayışla karşılıyoruz. Ama bir gökkuşağı ittifakı saray rejimini sonlandıracak bir demokrasi ittifakı, yani birinci turda herkesin en yüksek oyu alıp ikinci turda Recep Tayyip Erdoğan'ı yenecek birlikteliği sağlamak hepimizin boynunun borcu. Yukarıda el sıkışmaya gerek yok. Çünkü tabanda ittifak tamdır. Burada hiçbir sorun yoktur. Tabanda gönül ittifakı kurulmuştur. Bu ittifak önce İstanbul'u AKP'den kurtarıp sonra Türkiye'yi AKP'den ve saray rejiminden kurtaracak ittifaktır


“İTTİFAK SENEDİ YAPMAK BİRLİKTE SEÇİME GİRMEK PARTİNİN EN ÜST ORGANLARININ VERECEĞİ KARARLARDIR"

Özel "CHP yan yana gelme meselesinde seçmenin oyunu almış, meclise taşınmış ya da meclis dışında da olsa demokratik bir meşruiyeti olan partilerle konuşur. Ama bir ittifak senedi yapmak birlikte seçime girmek bunlar partinin en üst organlarının vereceği kararlardır. Bugüne kadar böyle bir karar olmadığı gibi, Cumhurbaşkanlığı adaylığı ve devamındaki ihtiyaç olan gökkuşağı diye tarif ettiğimiz meselede farklı renklerin yan yana durduğu birbirinin işine ve içine karışmadığı ama bu ülkenin ortak yarınları için bu ülkenin güzel yarınları için aynı umudu besleyenlerin birlikte davranması başka bir şey. Meclis için ittifak yapmak MHP'nin muhtaç olduğu bir şey. Çünkü barajın altında. AKP'nin muhtaç olduğu şey başka bir şey. MHP'nin desteğini sağlayamıyor" dedi.


CHP'NİN KIRMIZI ÇİZGİSİ: TERÖR

CHP'nin kırmızı çizgisinin terör olduğunu söyleyen Özel, "CHP'nin şöyle bir kırmızı çizgisi vardır. Terörü bir insanlık suçu olarak görürüz. Kimden ve nereden gelirse gelsin. Demokratik siyasetin teröre karşı koyması gereken mesafe bütün dünyada siyaset sosyolojisinde tarif edilmiştir. O kurallara uygun davranmak gerekmektedir. CHP halkın oyu ile seçilmiş hiçbir temsilciyi şeytan görmez. Konuşmak başka bir şey, oturup ittifak senedi imzalamak başka şeydir. Meclise girme konusunda bir sıkıntı olmadığı için bir ittifaka ihtiyaç duyan ve başka partilerin bu anlamda kapısını aşındıran bir parti CHP olmaz. Ancak yapılacak olan Cumhurbaşkanı seçimlerinde ittifak kanunlarından bağımsız herkesin kendi adayı ile çıksa da son turda iki adayın yarışacağı seçimdir. Orada saray rejimini sona erdirmek için tarif ettiğimiz iş demokrasi ittifakıdır, gönül ittifakıdır, Cumhuriyet ittifakıdır, gökkuşağı ittifakıdır. Bununla ilgili de senede, sepete ihtiyaç yoktur. Yukarıdaki el sıkışma yerine tabandaki kaynaşma ve ortak irade çok daha güçlüdür" diye konuştu.


“SURİYE KONUSUNDA MACRON'UN AÇIKLAMALARINI TALİHSİZ BULUYORUZ"

ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'den askerlerini çekeceğini açıklamasıyla ilgili Özgür Özel, "Suriye'yi Fransız Macron'un açıklamalarıyla birlikte okumak lazım. Trump' Biz oradan çekilelim biraz da başkaları orada olsun' bir yandan da Macron'un YPG'ye Suriye'de askeri destek sözü ve asker yollama meselesi var. Bu mesele son derece tehlikelidir. Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygılı olunmalı. Suriye'de devlet dışı unsurlarla iş tutulmamalı ve Suriye'nin geleceğinin Suriyelilerin tercihine bırakılması gerekmektedir. Trump'un oradan çekilecek olması, Macron'unkiyle  eş zamanlı olunca sanki Sevr'deki paylaşıma uygun olarak Suriye'ye Fransa askeri varlığının olup Amerikan askeri varlığının çekilmesi gibi son derece rahatsızlık verici bir durumdur. Macron'un açıklamasını talihsiz buluyoruz" şeklinde konuştu.


"KENDİSİNDEN BEKLERİZ"

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İsmail Kahraman'ın kadınların tiyatro sahnesinden indirilmesi iddiaları üzerine Özel: Ben Ankara'da değildim ama geçmiş pratiğe baktığımızda İsmail Kahraman'ın böyle bir şey talep etmiş olması, yapmış olması, manipüle etmiş olması onun tam bundan önce bize yaşatmış olduklarına paralel bir şeydir. Kendisinden bekleriz. Orada beklenmeyen o talebe rağmen sadece erkeklerin sahneye çıkması, oradaki kadınların hukukunu gözetmemiş olma durumudur. O benim gözümde son derece sıkıntılıdır. İsmail Kahraman bunu yapmıştır, gurubumuz buna gerekli refleksi göstermiştir


ÖZEL, ENİS BERBEROLĞU'NA DESTEK İÇİN HAZIRLANAN DEFTERE DUYGULARINI YAZDI

Konuşmaların ardından CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda tutuklu Milletvekili Enis Berberoğlu için “ Millet Vekiline yazıyor" defterine  duygu ve düşüncelerini yazdı.