FATİH ÖZKILINÇ- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Sözcüsü Faik Öztrak ve TBMM Grup Başkan Vekili Özgür Özel, İzmir’de Bornova Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Balkan İş Birliği Toplantısı’nda katılmak üzere kente geldi. Toplantının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Öztrak ve Özel, geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşen AK Parti İzmir İl Kongresi’nde yaşananlara ilişkin eleştirilerde bulundu.

 

Koronavirüs salgınına rağmen salonun kalabalık olduğuna dikkati belirten Öztrak, “Hep söylüyoruz, bu pandemiyi ve salgını ciddiye almak lazım. Bu salonlarda kongreler yaptığınız zaman o zaman millete bu hastalığı önemsemediğiniz mesajını veriyorsunuz. Önemsemediğinizi gösterdiğiniz zaman insanlarınız da tedbir almak konusunda daha esnek davranma yoluna gidiyorlar. Bu da salgının yayılmasına yol açıyor. Bu salgından en çabuk çıkan, bu mücadeleyi kazanan ülke olacak. Bu salgından ekonomik altyapısına en az zarar vererek çıkan ülke bu salgının galibi olacak. Bu salgın aslında bizim bundan önce Birinci ve İkinci Dünya Savaşları’nda gördüğümüz tahribattan daha fazla tahribat yapan bir salgın. Bizdeki etkileri biraz daha fazla oluyor. Çünkü biz zaten 2014 yılından beri sürekli ekonomik olarak patinaj yapıyoruz. 2018 yılında bu yeni gelen tek adam parti devleti rejimi ile birlikte, devletimiz de ciddi bir krizin içine girmiştir. Bunun üzerine de pandemi gelince Türkiye ciddi bir buhran yaşıyor. Bu buhranı bir an önce atlatıp bir an önce ekonomimizi yeniden faaliyete geçirmemiz lazım ki bu pandemi sürecinde dünyada kısalan üretim ve ticaret zincirlerinin sunduğu avantajlardan Türkiye olarak yararlanabilelim” diye konuştu.

En az destek veren ülkeyiz

Pandemide vatandaşa en az doğrudan gelir desteği veren ülkenin Türkiye olduğunu da belirten CHP’li Öztrak, “Yani bütçeden vatandaşın kaybettiği geliri telafi edebilen ülke biz olduk. Onun yerine de ülkede en yüksek faizle kredi veren ülke de biz olduk. Bu ikisini yan yana koyduğumuzda önümüzdeki süreçte büyük bir borç problemiyle Türkiye karşı karşıya kalacak. Bunların aşılması lazım. Biz neden soruyoruz 128 milyar dolar rezerv kaybının hesabını… 128 milyar gitti, buharlaştı. Şimdi biz, yüksek faizle ekonomiyi tutmak zorunda kalıyoruz. Ya yüksek faize razı olacağız ya da değersiz Türk Lirası’na. Bu ikisinin arasına sıkışıp kaldık. Onun için salgını ciddiye alalım. Salgınla ilgili ekonomik tedbirleri de ciddiye alalım. Bu hükümetin en büyük hatası şu: ‘Daha önceki krizler gelip geçti. Şimdiki de gelip geçer. Kredi verelim, atlatırız.’ Atlatılmaz, o şekilde atlatılmaz. Atlamadığını esnafın halinden görüyoruz, çiftçinin, işsizlerin halinden geliyoruz. Atlamadığını bu hükümete canı ile ihtarname çeken vatandaşın halinden görüyoruz” diye konuştu.

“Belediyelerimiz güven veriyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partisinin İzmir İl Kongresi’nde kente yönelik yaptığı su, altyapı ve kentsel dönüşüm eleştirilerinin de hatırlatılması üzerine açıklamalarını sürdüren CHP’li Öztrak, “Şunu açıkça ifade edeyim, bizim belediyelerimiz nerede olursa olsun hakikaten bugün tüm vatandaşlarımızın güven ve memnuniyet duyduğu birtakım çalışmalar üretiyorlar. Anlaşılan o ki Tayyip Erdoğan bu hazmedemiyor, kıskanıyor. Zaten seçim sonuçlarında da mızıkçılık yapmıştı şimdi de mızıkçılık yapmaya hazırlanıyor. Bunları eleştirmeyi bıraksın eksik gedik varsa belediyelerin parasını kesecek birtakım düzenlemeler getirmek yerine belediyelerin bu hizmetleri verebilecekleri güçte olmaları için mali düzenlemeleri yapsın. Senelerdir kentsel dönüşüm konuşuyor bir türlü ortada bir şey yok. Yani, bugün baktığımız zaman kentsel dönüşümde Türkiye çok ciddi sorunlarla karşı karşıya. Doğru düzgün düzenleme yapmadılar; vatandaş memnun değil, endişeli. Burada devleti doğru düzgün devreye sokmayacaksınız sonra kentsel dönüşümden şikâyet edeceksiniz. Olmaz.”ifadelerini kullandı.

Salgına rağmen tıklım tıklım

Konuyla ilgili bir değerlendirmelerde bulunan CHP TBMM Grup Başkan Vekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel ise “Bir siyasi çıkar uğrunda eriyen oylarına sahip çıkabilmek için ‘Erimiyoruz, iktidardan gitmiyoruz. Ayaktayız’ izlenimi verebilmek için seyircisiz yapılması gereken kongreleri seyircili, yüksek mesafe ile yapılması gereken toplantıları da sıkış tepiş yapıyor. İzmir İl Kongresi’ndeki görüntüleri Trabzon’da, Rize’de, Ordu’da, Giresun’da, Osmaniye’de kendisi hazırlamıştır. Salgına rağmen tıklım tıklım salonları övmek, salondakileri el ele tutuşmaya davet etmek ve bunun AK Parti’nin gücü olduğunu söylemek İzmir’deki ve civarındaki illerin teşkilatlarına talimat niteliğinde olmuştur. Hepimiz biliyoruz ki sadece İzmir değil, İzmir’e belli mesafedeki tüm illerden otobüslerle İzmir’e Adalet ve Kalkınma Partisi üyeleri getirilmiş ve sıkış tepiş o salonda izdiham yaratacak bir şekilde sokulmuştur. Bu tablodan 14 gün sonra ortaya çıkacak vakaların, ölümlerin tamamının sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan ve onun siyasi hırsıdır” dedi.

Ak Partililer memnun değil

“İzmir’deki lokantacıların, kahvehanelerin ne günahı vardır?” sorusuyla konuşmasını sürdüren Özel, “İzmir’de ayakta kalabilmek için lokantasına bir sandalye, bir tabak koymak istiyor lokantacılar, kabul etmiyor. Ne günahı var, İzmir’deki kahveciler. ‘Böyle bir sıkışıklıkta bulaşmayan virüs kahvehanelerde 10 tane müşteri almakla mı bulaşacak?’ diye soruyorlar. Bu, vatandaşın pandemiye inancını ve devletin bu konudaki telkinlerini ve samimiyetini sorgulatıyor. Şu anda 11 aydır sadece alkollü ürünler sattığı için kapalı kalan esnaflarımız var. 3 ila 4 aydır kapalı olan lokantalar ve kahvehaneler, kısıtlamaların can yaktığı esnafımız var. Ancak bir yandan da siyasi kazanç var diğer yandan insanların ailelerini geçindirmek için mecbur olduğu kazanç var. ‘Çoluğun çocuğun aç kalsın, sen kazanma ben siyaseten bu kalabalığı ihtiyacım var.’ Bunu bütün İzmirliler’e şikayet ediyoruz. Bu tablodan herhalde en çok da İzmir’deki AK Parti’ye geçmişte gönül vermiş, oy vermiş kendi seçmenleri rahatsız olmuştur. Çünkü onlar, akıllarıyla alay edilsin diye AK Parti’ye destek vermediler. Onlar, hizmet versin, eşitlik sağlansın diye verdiler. Ama ‘Siz açlığınızdan ölün, biz bildiğimizi okuyalım’ anlayışından en çok geçmiş AK Parti’ye gönül vermiş seçmenler memnun değil” ifadelerini kullandı.

81 ilden ümidinizi kesin

Kongre üzerinden eleştirilerini sürdüren Özel, “Kongrenin en kritik cümlesi, ‘Her ne kadar size oy vermeseler de’ diye başlıyor. Topyekün bir İzmir’i dışlayan ve ötekileştiren bir anlayış var. İzmir’de oy veren de vermeyen de var. Oy verenin vermeyenden daha az olması hepsini karşısında hisseden bu ötekileştirici dili İzmir’e layık kılmaz. Bir cumhurbaşkanı, bir siyasi parti genel başkanı oy alsın almasın o şehri kucaklamak zorundadır. Hatta sonrasında da ‘Hiç ümidim yok ama bu yaptıklarımız anlaşılır’ Yani diyor ki İzmirlilerin bundan sonraki tutumundan da ümidi olmadığını söylüyor. Siz bu kadar ikiyüzlü, sadece kendini düşünen bir siyaset yapar ve bir şehri topyekûn ötekileştirip şeytanlaştırırsanız sizin ümidiniz olmasın. Sizin sırf İzmir’den değil önümüzdeki seçimde 81 vilayetin hiçbirinden ümidiniz olmasın” diye konuştu.