İzmir Milletvekili Bedri Serter, TBMM Kürsüsü’nde İzmir gündemiyle ilgili açıklamalar yaptı.

Tüm kabul edemediklerimizle, merkezi hükümetin bütün engellemeleriyle, üstü kapalı, halktan habersiz yapılan ihalelerle karşı karşıya kalan İzmir’in kentin tüm dinamikleriyle ve 4,5 milyon aydın insanıyla her şeye rağmen ayakta dimdik durmayı başardığını ifade eden Serter, “Uzun zamandır konuşulan ama hiçbirimizin bilmediği daha dün bir basın kanalından öğrenmiş olduğum 2.Çevre yolunun nasıl ve nerede yapılacağı ve net maliyetinin ne olacağına dair Ulaştırma Bakanlığı ve Karayollları Bölge Müdürlüğü’nden İzmir Milletvekili olarak bilgi bekliyorum. İzmirlilerle paylaşılmayan, kapalı kapılar ardında yapılan hiçbir ihaleyi, pazarlığı kabul etmiyorum, etmiyoruz” dedi.

“Kabul etmiyorum, etmiyoruz”

İzmir’in Türkiye’nin batıya açılan özgürlükler kenti olduğunu ve gittiği her Anadolu kentinde İzmirli olduğunu söylediğinde insanların yüzünün başka bir mutlulukla güldüğünü gördüğünü belirten Serter, Ancak Ak Parti iktidarının İzmir’i hiçbir zaman anlamadığını ve kente hak ettiği değeri vermediğini tüm İzmirlilerin gördüğünü söyledi. Yaşanan deprem, sel gibi her türlü doğal afetten sonra bile İzmirlilerin kendi güçleri ile yaralarını sardığını açıklayan Serter,  “Depremden sonra yıkıma uğrayan ve yeni rezerv alanlarında yapılması gereken konutların yapımının hiç kimseye danışılmadan ve hiçbir ihale şartına bağlı kalınmadan tek kalemde bir firmaya verilmesini doğru bulmuyorum, İzmir ruhunu yaşayan insanlar bunu kabul etmiyorlar, kabul etmiyoruz. Bergama’da AKP belediyesinin oy çokluğuyla aldığı bir kararla Bergamalıların atasından, dedesinden bugüne kadar işlediği tarlalarını, 832 bin metrekare tarım arazisini tek bir kararla satmayı kabul etmiyorum, kabul etmiyoruz. Tire’nin Akyurt’unda, Halkapınar’ında, Mehmetlerinde, Üzümlerinde, Küçükkalesinde, Alaylısında bulunan o güzelim zeytinlerin, sarıçamların güzelleştirdiği arazilerin katledilip 2 parça taş için vahşi madenciliğe teslim edilmesini kabul etmiyorum, kabul etmiyoruz! Cenevizlilerden beri liman kenti olduğundan söz ettiğim İzmir’imde, hükümetin temelini atıp da bitirmeyi unuttuğu Çandarlı limanını hatırlatmayı da borç biliyorum. Ulaşımı dillerinden düşürmeyenlerin İzmir’in deniz kapılarını açmamalarını kabul etmiyorum, etmiyoruz”

2. Çevre yolunu İzmirlilerle paylaşın

Menderes’te 2 yıl önce yanan ormanlarımızın halen eski haline getirilmeyip yeşil yüzünün ortaya çıkarılmamasını da kabul etmediklerine dikkat çeken  Serter, şöyle konuştu: “18 yıllık iktidarın sonunda elle tutulan 96 kilometrelik Menemen-Aliağa-Çandarlı otoyolunun 26 km’lik kısmını kullanmak zorunda olan ve ticari iş yapan kamyoncu ve tırcı arkadaşlarımızın ekmeklerine otoban ücretleriyle göz dikilmemeli.  Bu ücretleri kabul etmiyorum, etmiyoruz, düşürülmesini talep ediyorum. Uzun zamandır konuşulan ama hiçbirimizin bilmediği daha dün bir basın kanalından öğrenmiş olduğum 2.Çevre yolunun nasıl ve nerede oluşacağı ve net maliyetinin ne olacağına dair Ulaştırma Bakanlığı ve Karayollları Bölge Müdürlüğü’nden İzmir Milletvekili olarak bilgi bekliyorum. İzmirlilerle paylaşılmayan, kapalı kapılar ardında yapılan hiçbir ihaleyi, pazarlığı kabul etmiyorum, etmiyoruz. Tüm kabul edemediklerimizle, merkezi hükümetin bütün engellemeleriyle, üstü kapalı, halktan habersiz yapılan ihalelerle karşı karşıya kalan İzmir, kentin tüm dinamikleriyle ve 4,5 milyon aydın insanıyla her şeye rağmen ayakta dimdik durmayı, Cumhuriyetin kalesi olmayı her daim sürdürmüştür, bundan sonra da sürdürecektir”