Esin Gençel- İzdemir Enerji Elektrik Üretim A.Ş. tarafından kurulacak termik santrale karşı bir tepki de CHP İl Başkanlığı'ndan geldi. Konuyla ilgili basın açıklaması yapan CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır, "Enerji üretimine karşı değiliz enerjiye tabi ki ihtiyacımız var. Ancak ithal girdilere dayanan ve insan sağlığını tehdit eden üretimler istemiyoruz. Aliağa Belediye Başkanı Turgut Oğuz, belediye mevzuatlarına göre bir karar vermiştir. Yoksa kendisine dava açılacaktı. Ancak görüşümüz doğrultusunda bütün partili arkadaşlarımız olarak çevreci kuruluşları destekliyoruz. Biz de dava açacağız, bu termik santrallerin durdurulması yönünde CHP her şekilde işin içinde olacaktır" dedi.

CHP'nin ulusal enerji politikalarıyla, termik santrallere bakış açısının açık ve net olduğunu ifade eden Başkan Bayır, "Enerji tüketimi bir arz-talep ilişkisi biz enerji üretimine karşı değiliz, aksine enerji üretiminin çağdaş teknolojiler ile yenilenebilir enerji kaynaklarıyla arttırılması gerektiğini savunuyoruz" diye konuştu.

Enerjide dışa bağımlı olmayı kabul etmediklerini belirten Bayır, 2005 yılında petrol, doğalgaz ve ithal kömüre 20 milyon dolar öderken, 2012 yılında 50 milyar dolar ödendiğini bu ödemenin cari açık üzerinde büyük bir kara deliğe neden olduğunu söyledi.

İktidarın eli vatandaşın cebinde


İktidarın cari açığın faturasının son zamanlarda doğalgaz, elektirik ve mazot zamları ile halka yansıttığını, iktidarın vatandaşın cebinden elini çekmediğini belirten Bayır, "Diğer taraftan da insan sağlığını ve dağayı önemsemeyen bir enerji politikası izlemetedir. Bunun son örneği ithal kömüre dayalı Aliağa Termik santralinde görmekteyiz. Aliağa ağır sanayi bölgesi olarak yükünü almış, yeni bir termik santrali kaldıramayacak kadar doluluk oranına ulaşmıştır. Açıkça ifade etmek gerekir ki dışa bağımlı olan termik santraller yerine öz kaynaklarımızı değerlendirmeyi hedef alan, yenilenebilir enerji üretimine öncelik veren ve enerji güvenliğini güçlendiren bir enerji politikasını benimsemekteyiz. İthalatla karşılanan doğalgaz ve ithal kömüre bağlanmamız kabul edilmesi olanaksız bir durumdur. Yörelerinde ithal kömüre dayalı termik santral yapımına karşı çıkan, çevresel duyarlılıkları bilimsel verilerle kanıtlanmış bölgelerde termik santral istemeyen tüm sivil toplum bizim yoldaşımızdır. Yalnızca Aliağa'da değil, Türkiye'nin hiçbir yerinde ithal kömüre dayalı, termik santral istemiyoruz" dedi.

Basın açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bayır, Aliağa Belediye Başkanı Turgut Oğuz'un konuyla ilgili vermiş olduğu onay imzasını nasıl değerlendirdiği sorusunu şu şekilde yanıtladı: "Belediyeler belli mevzuatlarla yönetilir. Bu mevzuatlar dahilinde Başkan Oğuz, bu ruhsatı son gün vermek zorunda bırakılmıştır. Vermemesi durumunda kendisine yapılacak olanı biliyorsunuz. İzmir'deki belediyeler üzerinde oynanan müfettiş kontrolleri verilmemiş olsaydı muhtemelen orada da uygulanacaktı. Yatırımcı arkadaş kaymakamlığa müracaat ederek şikayette bulunacak ve arkadaşımıza mevzuata uymadığı gerekçesi ile dava açılacaktı. Vermiyorum diyemiyordu çünkü Çevre Bakanlığı bu konudaki yetkileri eline almış ve belediye başkanlarımızın yetkilerini kuşa çevirmiş durumda. Ancak Aliağa Belediye Başkanı Turgut Oğuz, sanayi kaynaklı, insan sağlığını tehdit eden termik santralleri karşı hukuki mücadeleler de çevreci kuruluşların yanında olacağını açıkladı. Biz de görüşümüz doğrultusunda bütün partili arkadaşlarımız olarak çevreci kuruluşları destekliyoruz. Bizde dava açacağız, bu termik santrallerin durdurulması yönünde CHP her şekilde işin içinde olacaktır. Hukuki süreçte belediye başkanımız hukuka karşı sorumluluğunu yerine getirmediği için mevzuata aykırı davrandığı için ki bugünkü müfettişlerin beklediği de budur. Çünkü bir hata arıyorlar en küçük hatada belediye başkanlarımızla ilgili raporlar tutuyorlar. Büyükşehir ve diğer belediyelerimizde uygulananlar bellidir. Şu anda bu konuda 7-8 belediyemiz mahkemelik ve yargılanıyorlar" dedi.